bir varsayım...
dost insan atilla ilhan 'ın cinayet saati şiirinin süslediği ve kırmızı pazartesi romanında santiago nasar'ın kanının bütün sokağa yayılması gibi oluk oluk mazgallara akan kan... üstünde yüzen karanfiller öyle çaresiz ve kifayetsiz yol almakta. orada, logar kapağına geldiklerinde birikmesi gibi de salt bir gerçek...
devrim kanlı mı kansız mı olacak sorusunu bi' çok kez takunyalı takiyyeci siyasetçiler söyleye dursun, kadınların devrimi kanla olacaktır. 21.yüzyılda feminizmin geldiği nokta pek ümit vermese de, erkeklerin seviyesine çıkma ve algılarını değiştirme devrimleri kanla olacaktır. peki bu nasıl olacak?
öyle bir zaman gelecek ki aydınlanma tarihinin eksik kalmış devrimi şöyle olacaktır. en azından ben böyle tahmin ediyorum. karşılarına çıkan ve devrime direnen apaçi erkek ordusunu tarumar edecek, onları sadece seks objesi olarak gören ve işleri bittikten sonra patlak, karı gibi sıfatları layık gören zihniyetin ağızlarına da kanlı pedlerini tabiri caizze sokarak bu eylemi gerçekleştiriceklerdir.