böyle, çalışma günümün orta yerine sıçmış, beni benden almış, her bir dertten ala yaman yazardır. arada bir garip şeyler yazıp ruhuma tecavüzde bulunuyor kendisi. yapma evladım yapma yavrum diyorum, ayıplıyorum, kınıyorum olmuyor, vazgeçsem olmuyor, dönsem olmuyor geceler kara tren.
birlikte evin içinde ısınma turları atacağımız günleri iple çekiyorum bebeeem. öperim.
zirvede tanıştığım hoşsohbet yazar. ama handikap olarak saptadığım şey şu ki: ısırıyör.
dün zirveye davet ederken ısırabilirim demişidi, şaka yapıyor zannettiydik. doğruymuş sözlük. seyyar motto olmasa ben çoktan kara toprağa girmişidim.
aha bu son halim:
hakkında mickey goldmill olduğu yönünde söylentiler olan yazar. zor ve aç günlerimin destekçisi. gözlerimin önünde uçuşan tereyağlı iskenderlere, çilekli pastalara, steakhouse mönülere savaş açan, pasta yok börek yok pizza yook diye beni gaza getiren, açlıktan yıkılmak üzere olduğum anlarda ölmeyim diye ringe havlu atan halk şairim, ozanım, oyunbozanım.
hööyytt şakaa kıvamında bir yazar. hatta öyle bir yazar ki nerede ne yapacağı belli olmuyor. akşamdan geleyim muhabbeti yapıyor, diyorsun ki 12 saat yol, kasmaz herhalde o kadar, sabah bir telefon ben geldim. * sonra efendim, pek unutkan yazar şu sıralar, vay şu gittiğimiz yerin adı neydi, o çıktığımız tepenin adı neydi, bilmem ne neredeydi. öyle böyle soru sormuyor, önünü alamıyoruz.
ayrıca kendisi bir tatil köyü. yaa yaa **