söylediklerini tekrar tekrar dinlediğim yazar. gerçekten derin anlamlar içeriyor, tüm sosyete birbirimize bağlandık sanat için ağlıyoruz.
şaka tabii yahu.
kendisi bırak televizyonda konuşmayı, şu sanal diyarda bile bunu başaramıyor. kendisine normal olarak yaklaşım sergileyen birine, ters tepkiler verebiliyor.
şimdi sözlük içinde (tüm sözlükler içinde) şöyle bir haleti ruhiye söz konusu. buraya girerken kendi kişiliğimizi, zekamızı, entelektüel birikimimizi bırakıyoruz. maskelerimizi takıyoruz. olduğumuzdan daha entel, daha zeki, daha süper, über insanlar olup çıkıveriyoruz. öyle takılıyoruz sözlük içinde. burdakilerin hepsi über mantıklı, süper esprili, kültür düzeyi yüksek, müthiş insanlar. ayar? zinhar yemezler. verirler.
çok normal bi durum bu tabi ki. insan buna engel olamaz. en mütevazısında bile azıcık vardır. insanın doğasında var nihayet. insan hep olduğundan daha iyi görünmeye çalışmaya meyillidir. sözlük de bunu yapmak için en uygun mekandır.
gel gelelim gerçek hayatta, hele hele kamera karşısında sözlük içinde yarattığınız bu kimlikten vazgeçmezseniz, yazmak kadar kolaymış gibi gene uzun ve süslü cümleler kullanmaya kalkarsanız yemez, sıçarsınız. ağzınızdan çıkana bir an siz bile inanamazsınız. düşündüğünü aktarmaya değil, konuşmaya, cümlelerinize odaklanmışsınızdır çünkü.
velhasıl, pek 18 yaşında gibi göstermeyen yazardır.
yaşını ele alan kişilere kıçımla güldüğüm yazardır. en azından yaşı kadar yaşanmışlığı vardır. kendi görüşüm aklı başında bir yazar. hatun gitmiş eğlenmiş, yaşamış, konuşmuş bunun eleştirisi saçma. yahu kişisel görüşünü belirtmiş ne var bunda?
üzerine fazla gidilmemesi gereken sözlük yazarı.
disko kralında saçmalamamayabilen tek yazar. en son ortalığı yatıştırıp konu kapanınca "oh be" dedirtmiştir. (#6570925) nolu entrysinde olanları iyi açıklamıştır. ama ne yapıp edip o saçı üç numaralı elemana*** mikrofonun ulaşmamasını sağlaması gerekirdi.
düşüncelerini cesaret edip toplum içinde, kimseyi yermeden, adilce, kibarca dile getirmiş bir insana insaniyet namına hakaret edilemez,o kişi küçümsenemez. cinsiyeti, yaşı vs.si ne olursa olsun;insandır. düşünce özgürlüğü diye bir kavram var bir de, duymayanlar duysun. medeni cesareti, olgunluğu ve kibarlığı sebebiyle kutluyoruz yazarımızı.
(bkz: dağılın şimdi)
büyük ihtimalle hayatında hiç bir sanatsal çalışmanın içinde bulunmamış, onu geçtim hiç albüm kayıt ve diğer hazırlıklar evrelerinde bulunmamış ve yine büyük ihtimal ile kayıt & mastering gibi konuların ne kadar zahmetli ve mali külfetli olduğunu hatta o gece söylenen gibi "sokaklarda yatmayı" gerektirdiğini sadece forum sayfalarından yada tırt gençlik dergilerinden okumuş yazardır. o aslında var ama sadece lafta.
edit: kendisinin bir şey söylediği gibi bir beyanatım yoktur. hipermetrop sorunumda yok. zaten yukarıda "o gece söylenen gibi" yazmaktadır.
msn'den konuşması bir facia olsa da zirveme kısacık da olsa uğrayıp bir uğurlar olsun çekmiş güzel insandır. samimidir, samimiyetten yanadır. ben bunu gördüm ve bunu da söylerim. bir de yaşça küçükleriyle william tell'cilik oynamasa tadından yenmeyecek ama o da artık kadı kızı kriterleri... *
en az kendisi kadar zirvelere katılan sözlük yazarlarından aldığım sağlam istihbarata göre, harbiden zirvelerde sanat konuştukları, konuştuğu falan oluyormuş.
bu kadar kültür fazla la bize...
bize zirvelerde seks var dendi, küçüklüğümüzden beri grup sekse katılabilmek için yetiştiriliyoruz biz!
zirveler de sanat konuşuyoruz biz demiş de sözlük yazarları bu lafı alaya almışlar. lan yanlış bir şey mi söylemiş diye acaba düşünüyorum da ; yoo hiç yanlış falan değil yahu. zirveler yerine arkadaşlar arasında bu konuyu konuşuyoruz dese laf biraz daha oturaklı olabilirdi ancak be abi canlı yayından bahsediyoruz insanın biraz heyecan yapması normal değil mi?
yani bu kadar üstüne gidilecek ne söyledi merak ediyorum. önüne gelenin bir ayar verme çabası içinde olduğunu görmek üzücü gerçekten. lan senin sözlük sahibin bizzat verdiği röportajda neler dedi, bırak da yazar spantone olarak gelişen bir söyleşide o kadar heyecan yapsın. neticede oraya konuşmak için değil orada olmak için gitmiş. adamlar da mikrofon uzatmış kimse konuşmaya yanaşmamış bu yazar da mecburen konuşmaya başlamış . bu kadar abartmayın lan !
edit: ne eksiliyonuz ibikler? güzel değilmi? ben yüutupta öyle gördüm. düşük çözünürlük yanıltmış olabilir ne bileyim. ayrıca zevkleri tartışmıyoruz değilmi?
biri hakkında olumlu-olumsuz fikir beyan edilmesini illa seksizmle bağdaştırabilen bir çok acar beyini de görmemize vesile olmuştur. bunlardan birinin nickinden de anlaşılabileceği üzere kendisinin de kız olması sonucu ilgi kıskançlığı yaşamasına bağlayarak böyle saçma sapan tezler sunmak marifetse yok mu arttıran diyorum.
edit: silersin böyle entryni. gebeş seni.
edit akbayram: aynı acar beyinler kendilerini forumda sanarak işbu entrye cevaben çok fena entryler de girmekteler.
edith piaf: forum tadından kurtulma çabası içinde şöyle başlık böyle başlık formatında entryler de giriyor aynı acar beyinler. edit ahlakı falan hak getire tabi havada uçuşuyor ne idüğü belirsiz editler.
Disco kralı programında yaşına göre gayet normal bir konuşma yapmış yazar. bazı sözleri saçma oldu ama o yaşta canlı yayında birden söz hakkı almış bir kişinin ani gelen sorular karşısında bunları söylemesi mümkündür. tabii orada nasıl bir durum oldu bilinmez ama keşke mikrofonu o sırada derdini daha doğru cümlelerle ifade edebilecek bir yazar alsaymış.
kendisiyle en son kültürpark'ta karşılaştık. güzel bir yaz akşamıydı, bülent ortaçgil konseri vardı, çimlere uzanmıştım ve o esnada da dünya pek umrumda değildi açıkcası. bu nedenle fazla konuşamadık, onu pek sallamıyormuşum gibi düşündü sanırım. ardından da ertesi gün şu entry'i giydirdi bana :(#5722272) hak verdim, yaptığım da çok normal değildi ama ne yapayım ortaçgil'i çok severdim ben.
o günden sonra hiç görmedim onu. ta ki ekranda mikrofonu eline alıp konuşana kadar. oldukça hareketli ve hararetli bir programdaydı. Disko kralı az önce bir yeşim salkım faciasını atlatmış, programı toparlamaya çalışmaktaydı. yorgunluğu ve sıkkın hali yüzünden rahatlıkla okunabiliyordu. yine de tüm profesyonelliğiyle konuyu bambaşka bir yere taşımayı başardı ve laf uludağ sözlük yazarlarına geliverdi.
okan bayülgen programın başından beri uludağ sözlük yazarlarına pas vermekteydi zaten. gece kuşu'ndan beri okan'ı takip ederim, televizyon çocuğu, zaga, makina, televizyon makinası, disko kralı. aklına ne geliyorsa... özellikle son dönemlerde programda hiç bir sözlüğe bu kadar pas verildiğini görmedim. haftalar önce yeditepe sözlük, onlardan önce *ekşi sözlük de disko kralı'ndaydı. amma ve lakin kameraların hiç bu kadar çok yazarlara döndüğünü anımsamıyorum. okan'ın dönüp de "hmm x sözlük, bu konuda ne diyorsunuz" diye laf attığını da pek hatırlamıyorum, yanlışım varsa da özür dilerim.
biz ekranları başından takip edenlerdeniz, elbette ki orada ne olduğunu tam olarak bilemeyiz. ancak okan sözü size verdiği an ekrana yansıyanlar şöyleydi: grup içerisinde bir adet mikrofon ben konuşmam sen konuş tarzında elden ele dolaşıyordu. nedense herkes kaçıyordu galiba, ya da biz öyle gördük. belki de istop oyunundaki gibi top en son female demon ın elinde kaldı ve yine aynı oyundaki gibi en son onda patladı. tv'den anlaşılan bu, dilerlerse oradaki tüm yazarlar da defalarca izlesinler.
kısacası mikrofon female'de kaldı bir şekilde. bu noktada oluşan heyecan da normal, 70 milyonun sizi izliyor oluşu, karşınızda okan bayülgen gibi bir adamın duruşu ve sizi pür dikkat dinlemesi elbette her gün başa gelen olağan durumlar değil. orada kim olsa heyecanlanabilir, dili sürçebilir. hatta konuşamayabilir de. ama bu durum bir sözlük yazarı için geçerli değil kanımca.
çünkü programın başından beri size pas veren, sizden bahseden, sizi öven ve her fırsatta da takip ettiğini belirten bir adam var ortada. onun gözünde sözlük yazarları çok parlak zihinler, sosyal ve kültürel açıdan yaşıtlarının bir adım ötesindeler ve kendilerini de ifade etmeyi bilen genç insanlar.
peki female demon konuşamadı mı, kendini ifade edemedi mi? hayır konuştu tabi ki. ama yanlış şeyler söyledi, olmayan şeyleri varmış gibi ifade etti.
çok uzun zamandır uludağ sözlük yazarı değilim, sanırım bir sene oldu ya da olmadı. bursa'da düzenlenen bir çok zirveye katıldım. Bunların bir kısmında female de vardı. hatta dsi de olan zirve -ki kendisiyle karşılaştığım ilk zirvedir- şu zamana kadar en çok eğlendiğim ulu sözlük zirvelerden biri oldu. o gün masada 20-25 kişi vardı, gece boyunca da yer değiştirdim, hatta büyük bir kısmında da female'in yanındaydım. çok güzel eğlendik, geyik yaptık, içtik miçtik hep beraber. ama sanattan falan konuşmadık hacı, milleti kandırmayalım şimdi.
hatta haftalar önce bu konuyla paralel sıkıntılar yaşamamız da durumu çok daha anlamlı kılıyor, bunu nick altından yazmak yerine bambaşka bir entryde işlemeyi yeğledim: (#6577674)
(...) mümkün olduğu kadar savunmaya çalıştım durumu. sözlük hakkında genelleme yapmadım ve konuşmadım, sadece 'biz zirvelerde sanat konuşuyoruz' dedim çünkü evet biz zirvelerde sanat konuşuyoruz; sizi bilemem!
ankara, istanbul ve bursa zirvelerine katıldım ve gittiğim her zirvede sanat konuştum ben. edebiyattan, müzikten ve siyasetten konuştum bilgim dahilinde. hiçbir zaman boş konuşup, sallamasyon cevaplar vermedim karşımdakine ve saygı duydum her düşüncesine.
sözlüğün güzel olmadığına inandığı yazar. eksi manyağı olduk onun yüzünden. hayır biride çıkıp uyarmadıki, direk infaz.
ya da dur bidakka benimde belirtmek istediğim birşey var.
iki gün önce gerçekleşen bir olay hakkında hala ne buluyosunuz bukadar konuşacak? uludağ yazarlarından 2-3 kişi çıkmış konuşmuş, rezil olmuşuz. şakamı abi bu, hiçmi işiniz yok? birde sayfalarca yazı yazmış adam. üşenmemiş 20-30 tane bkz koymuş. ağlayanlar olmuş öyle duydum. sokakta görünce "eki eki uludağsözlük yazarı bu eki eki ezik" gibi bir tepkiyle karşılaşanmı var aramızda o mu gaz veriyor?
emre aydın ve hayko cepkin dinleyenlere 0-15 yaş arası demiş çiçeği burnunda yetişkin. dinlediği müzikle, okuduğu kitapla, izlediği diziyle kendini büyük zanneden arkadaşlara bayılıyorum. hepsi bu sözlükte özellikle toplanmış olmalı. ayar vermeye çalıştığı kişiyi de tanımıyorum kendisini de tanımıyorum (az sonra onun başlığına da gideceğim.).
sadece, dinlenilen müziğe göre insanların yaşını nasıl tespit ediyorlar burası benim ilgimi cezbeden. istatistik filan mı yapıyorsunuz nedir olayınız?
bazı şarkıcıları sırf popüler olduğu için dinleyen ve onlara özenen insanların yaş ortalaması genelde 0-15 olduğundan fazla yanlış bir tespit yapmamış arkadaş. ama emre aydın ve hayko dinleyenlerin hepsi özendiği için mi dinliyor, yoksa kendi yargılarıyla yaptıkları müziği gerçekten sevdikleri için mi dinliyor ayrı bir tartışma konusu. ama değinmek istediği şeyi yanlış yöne çekip ayar vermeye çalışmak enteresanjiye.
