öğrenci çekebilmek için bol bol indirim veren, yayınlarındaki soruları çok kolay olan bu yüzden dersanedeki sınavlarda full yapan öğrencileri çok olan, kız ve erkeklerin ayrı sınıflarda eğitim(!) gördüğü dersane. hatta erkek sınıflarına bayan hoca girmiyormuş aynı şekilde kız sınıflarına da erkek hoca.*
kaliteli bir egitim kurumu. kriz ortamında bütün dersanelerin bir masa etrafında toplanıp nasıl oluyorda bunlar hala bu kadar ögrenci alabiliyor dedigi dersaneler zinciri. bu dayanıklılıgın, basarının altındaki de gönüllülüktür. 1.250tl ye haftanın altı günü hicbir hoca hocalık yapmaz. velhasıl egitime gönül veren insanların toplanmıs oldugu bir kurumdur. iyidir, hasdır.
fem le ilgili anılarımı ve neden uzak durulması gerektiğini anlatan bir yazıdır.
lisedeyken, her sene yapılan ve ilk 100 ü % 100 bursla alan seviye tespit sınavlarına girmiş ve 28. olmuştum. sonra telefonlar susmamaya, aman bize gelin başka yere gitmeyin harcanırsınız denmeye başlandı.
buraya kadar her şey güzel.
tek dertleri ben de değildim. birbirleri aralarında da problemler vardı ki anlaşılan, bi o şube arayıp "diğer şubeye gitmeyin, orası kaka" diyor, sonra diğer şube arayıp benzer şeyleri söylüyordu.
velhasıl kelam başladık dershaneye, derece grubuna koydular. ama kardeşim ben o kadar düzenli bi adam değilim ki her gün gideyim deshaneye.
yine gitmediğim günlerden birinde kitap vermişler. bu kitapları istedim fakat bana kitapları vermediler, onun yerine bunu verelim diyerek saçma sapan kitaplar çıkarttılar önüme... tartıştık, hatta kavga ettik...
ee madem dershaneyi o kadar umursamıyorsun neden kitaplar için kavga ettin denebilir... dershaneye gidip gitmeme özgürlüğünü benim hakkımdır. gitmediğim günde verilen kitap benim o kitabı alma hakkımı elimden almaz, alamaz.
%100 burslusun para bile vermedin bu kadarına şükret te denebilir... ama unutulmaması gereken, %100 bursu kurayla kazanmadım. bilgimle hakettim.
sonrasında gitmedim zaten fem e bir gün daha. beni senenin ortasında dershane değiştirmek zorunda bıraktılar. düzenimi bozdular.
hakkımı helal etmiyorum!!!
sonuçta ne oldu üniversiteye mi giremedim? hayır. babalar gibi girdim, babalar gibi okuyorum... ama bu kadar yorulmadan da aynı yerde olabilirdim.
ayrıca kimse fem için, abi sen bu kadar kötülemişsin de, öss ilk 100 de 300 adamları var diyeceksiniz. ama bu da birçok kişinin bildiği gibi, sadece derece gruplarıyla ilgilenip diğer tüm öğrencileri siklememekten ileri gelmektedir.
ben derece grubundaydım, bu işlerin nasıl döndüğünü en yakından gördüm...
diyeceğim o dur ki:
eğer ben derece grubuna giremem diyorsanız, gitmeyin... eğitim alamazsınız, kekle börekle avuturlar sizi...
kızların asla rahat edemediği, kantin girişlerinde onlarca abaza erkek tarafından rahatsız edildiği, şikayet halinde ''siz de öyle giyinmeyin'' türünden sözlerle yine kızların suçlandığı ve kendi kafalarına göre giyimin empoze edildiği(bildik arap zihniyeti) dershanedir.
fetoşçulukta son noktayı barındırır. mutlaka yurt ve sohbet daveti alırsınız. konferans var diye gidersiniz ağlayan fetoşu izlersiniz.
rezalettir.
500000 çocuğum olsa bir tanesini göndermem. 2 günlük deneme sürümü bile olsa göndermem.
başarılarını anadolu'daki çocukları satın almalarına ve sınav sorularını çalmalarına bağlıdır.
öyle boy boy afiş asıyorlar da bu çocukların hangi şubelerindeki kaç numaralı öğrencileri olduklarını niye yazmıyorlar?
çünkü öyle öğrencileri yok.
bir de öss'de kızlar daha başarılı olduğu halde niye hep erkekler vardır afişlerinde o da ayrı bir soru tabii...
ben oks'ye hazırlanırken 6. ve 7. sınıfta anafen'e gittim. çözdüğüm soruların içinden yapamadıklarımı hocalara sormak için günlerce uğraşırdım, hoca bulmak için.. ya bir hoca namaz kılıyor olurdu, ya diğeri kur'an okuyor olurdu, ya da ne bileyim, hep bir din ile uğraşıyor olma sözkonusuydu. tamam, dinle uğraşmak güzel, ama ders saatleri içinde. ??
her neyse, 8. sınıfta fdd'ye gittim bi güzel. anafene gidiyor olsaydım, şu an en az 10 okul aşağısında olacağım bir anadolu lisesine yerleştim, fdd'nin sayesinde. güzel bir okuldayım, eğitimi güzel, istediğimde soru sorabileceğim hocalar mevcut falan.
10. sınıfa gidiyorum şimdi mesela. evim başakşehir'de. dibimde fem var, mecburi yazıldım buraya, ailemle anlaşma yaptım tabii diğer 2 sene fdd'ye gitmek için. ee abicim, sadede gel diyorsanız, bu senenin başlarını şöyle özetleyeyim:
bu perşembe * fem'i aradım. matematik sorularım birikmişti. matematik hocası var mı diye sordum, cevap, "hocalarımız perşembe günü öğleden sonra çıkıyor"du, "bugün git yarın gel"di. neyse dedim, cumartesi giderim, henüz verilmeyen kaynakları da alırım diye. bu arada not düşeyim, okul açılalı bi dünya zaman oldu, bizim dersane kaynaklarımız yok, öyle konu anlatımlı kitaplar falan da değil, femset denen boktan bi şey yani. onlar kaynak kitap vermeyince gittim dışardan 120 tl düdüklene düdüklene kitap aldım. her neyse.
dün dersaneye gidemedim, doktora gitmem gerekliydi. bugün gittim, arkadaşlara sordum, "aaabi kaynaklar geldi di mi? nerden aliim?" diye. kaynaklar gelmemiş. bunu da geçtim bi güzel..
hoca dedi derste, arkadaşlar salı günü etüt var, saat 5te. bizim salı günü derslerimiz 8 saat, malum anadolu lisesi olması, gereksiz dersler olsa da *** okuldan çıkamam, etüte yetişemiyorum yani. hoca bir güzel lafı, "benim sorunum değil"e getirdi..
geçtim.
sorduğum sorular oldu yine.. "hocam.." dedim, "sorularım var şöyle şöyle.." dedim.. bana, "ofisler olacak, o zaman hocalarından randevu alırsın" dedi. "ofis ne zaman?" dedim. "2 hafta içinde olur" dedi.. nası yani lan? 2 hafta sonra yazılılar başlıyo? nası yetişicem ben hem soru çözümüne hem sınava çalışmaya? adamlar boru gibi tanım soruyo sınavda? ne bok yememi istersin?
ahanda bu kadar boktan dersanedir, gitmeyin, göndermeyin. biraz daha dişinizi sıkın, ne bileyim fen bilimlerine, fdd'ye falan gidin. cidden.
son dönemlerde kendini aşmış bir dershanedir. eskisi kadar fettullahçılık yapmamalarına rağmen her türkçe dersinde örneklerde başbakan rte'nin adını ağızlarına almaktadırlar.
kendilerini aşmış dersanedir *
güzelim öğretmen lisemizin imam hatip gibi algılanmasına neden olmuştur. yavaş yavaş fen lisesini de kendilerine döndürmektedirler. hiç fem'e gitmedim. ama öğrenci çekmek adına etütler düzenlemişlerdi beleşe ona uğradım bikaç kere. zaten bütün hocalar bayan. hepsinin yüzünde de yapmacık bi gülümseme. köşede namaz odası falan. noluyoruz dedim. bütün bayan öğretmenler bakımsız, suratsız.. saçlar fırtlamış her yerlerinden dikiliyor. sana ne hocanın saçından diyebilirsiniz. ama insanın bi göz zevki var canım.bi de bunların ablaları, abileri varmış. güya ders çalışırlarmış oraya gidip. fem e gidenlerin hepsi orda namaz kıldırdıklarını inkar eder. ama ağızlarından da kaçırırlar genelde. giderler oraya sabaha kadar sohbetler, namazlar.. tamam kötü birşey değil ama bunu ders adı altında yapmaları yanlış.
aldığım duyumlara göre de karma fem'ler daha da betermiş. bayan hocalar gülmüyorlarmış bile sınıfta erkek var diye. ders anlatmak bile istemiyorlarmış. sürekli oturup öyle anlatıyorlarmış. bi sınıfta erkek kız karışıksa tek sınıf öğretmeni değil, erkeklerin kızların ayrı sınıf öğretmenleri varmış. bundan dolayı da erkeklere etüt olurken kızlara etüt vermiyorlarmış. kızlar erkek hocalara soru soracakları zaman işim var deyip bakmıyorlarmış bile. bayan hocalar da zaten isteksizmiş, insanda soru sorma hevesi bile bırakmıyorlarmış.
böyle birşey işte. dersanelerine kayıt yaptırana kadar güzel, sonrası fos. öyle ilgileniyorlarsa bile sanmayın keyiflerine. ucunda gene menfaat var. bu öğrencileri bir güzel yetiştirip bunları üniversitede bile rahat bırakmıyorlarmış. elleriyle fethullah gülen yurtcuklarına yerleştiriyorlarmış. bunlar tabi burda bir güzel yetişiyorlar. onlar da gelecek nesilleri yetiştiriyorlar tabi. kaleyi içten fethetme yöntemi. sevgili devletceğizimiz abuk subuk şeylerle uğraşacağına bunları görmemezlikten gelmekten vazgeçse ya.
dershane yıllarında yılbaşı gecesinde fem'in yurdunda kalıp,fetullah gülen videosu seyrettirmeleri bende kötü bir anı olarak kalmasına sebep olan dershanedir.hangi akla hizmetle,hangi deli cesaretiyle bu karar verildi halen daha bilmiyorum.
