eğer doğruysa boşuna yaşadığımıza bizi inandıracak iddia.
ÖSYM tarafından düzenlenen Polis Meslek Yüksek Okullarına Giriş sınavı ile ilgili iddialar, sınavın iptal edilmesine yol açabilir.
Bugünkü Milliyet gazetesinde, Polis Okulu na giriş için yapılan sınavın sorularının çalındığı ve FEM Dershanesi Pendik şubesinde sınav öncesinde benzer sorularla deneme yapıldığı iddia edildi. Milliyet Gazetesinin bir öğrencinin ifadelerine dayandırdığı haberinde, söz konusu deneme sınavının, ÖSYM nin sınavından önce dershane dışında bir özel yurtta yapıldığı belirtildi.
Bursadan iki öğrenci de sınavla ilgili Bursa Cumhuriyet Savcılığı;na suç duyurusunda bulundu. Bir arkadaşlarının kendilerine sınavdan önce çıkacak altı soruyu söylediğini belirten öğrencilerden birinin açıklamaları ise dikkat çekici:
"Sınava girmeden iki gün önce bir arkadaşım bana soruların çalındığını söyledi. Bu soruların bir cemaatin kontrolündeki dershanelere giden öğrencilere, sınav öncesinde yaptıkları bazı format değişikliğiyle verildiğini anlattı. Bu arkadaşım 6 soru verdi ve bunların sınavda çıkacağını söyledi. Ben inanmadım. Sınav günü aynı soruları karşımda görünce şok oldum."
Sorular arasındaki benzerlikler
Milliyet Gazetesi'nin ulaştığı söz konusu deneme sınavında soruların kökünde değişikliğe gidilmeden bir takım düzeltmeler yapıldığı görülüyor. Örneğin bir soru dershane tarafından "Aşağıdaki bakanlardan hangisi genel seçimler öncesi görevinden ayrılmak zorundadır?" şeklinde sorulurken, ÖSYM;nin sınav kitapçığında soru "1982 Anayasası;na göre, aşağıdaki bakanlardan hangisinin TBMM genel seçimlerinden önce görevinden çekilmesi gerekir?" olarak çıkmış. Bir diğer ‘ortak soru’ ise Eurovision şarkı yarışması hakkında, dershane "2009 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye kaçıncı olmuştur?" diye sorarken sınav kitapçığının sorusu ise "2009 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiyeyi temsil eden Hadise kaçıncı olmuştur?" Bu sorular dışında Türkçe ve Matematik alanında çıkan sorular arasındaki; da dikkati çekiyor.
ÖSYM diyor ki...
Sınavla ilgili iddiaları değerlendiren ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, söz konusu kitapçığın sınavdan iki saat sonra ellerine geçtiğini, değerlendirme aşamasında olduklarını belirtirken; Çok küçük değişiklikler var. Biz de bir anlam veremedik henüz, şu anda verilmiş bir karar yok. Sınav sabahından bu yana bu konuyu biliyoruz. insanın midesini bulandıran şeyler var ortada. Bir taraftan da sınavı değerlendiriyoruz. Sonucunu duruma göre açıklayacağız dedi.
+şakirt al şu soruları polis ol
-ama abi bu kul hakkı
+şakirt karıştırma bulaştıma kulu allahı
-ama abi cennet cehennem nasıl olacak
+şakirt sen şimdi bunu al cennetin sorularını da alacaz
-onu nasıl yapacaksınız
+şıhımız ahirette kadrolaşmaya başladı
-haa okey o zaman.
yıllardır yapılan bir iştir. ösym yeni uyandı fakat olan olmuştur. dahası da var askeri okulların sorularını bile ele geçirdikleri söylenip durur cemaate yakın çevrelerde.
polislik sınavına hazırlanırken kampa giriyorlarmış. tabi bu kamp fethullah evlerinde oluyor. tv, bilgisayar, telefon, gazete yokmuş. çocuğa o durumda "nasıl konsantre olup ders çalışıyorsun" diye sorduğumda "sorular çok basit, neredeyse aynı sorular soruluyor" diye cevap vermişti. hırsımdan çatlamıştım. elbette polis olma gibi bir amacım olmadı hiç bir zaman. ama böyle bir kuruma (fethullah gülen evleri, evet kurumsallaştılar resmen) bu desteği kabullenemiyorum, bu kurum için değil hiç bir şekilde haksızlığı kabul edemiyorum.
her ne kadar bu cemaatle alakam olmasada ayrıca cemaat gibi kavramları savunmayı sevmesemde yanlış olan iddiadır.
sızdırılan sorular yasal bir kurum olan dershaneye değil cemaatin dershanesinden bağımsız(tam olarak değil )öğrenci evlerinde kalanlara sızdırılmıştır. ayrıca sızdırıldığı iddia edilen sorular asıl sorular değildir, çıkabilecek tarzda sorulardır. zaten haberin kaynağı da sol-haber merkeziymiş.( şaşırmadım )
ayrıca 2009 eurovision sorusunu bilmekle polisliğin ne alakası vardır ya ne biçim soru bunlar, hadise kaçıncı olmuştur soruya bakın. adam yarın bir gün çevik kuvvet olup sokaklara inince hadise yi düşünmeyecek heralde...
edit:ben mi sızdırdım soruları beni niye eksiliyorsunuz...
yeni bir şey değildir. rahmetli necip hablemitoğlu da öldürülene kadar bu şerefsizlikle uğraşmıştır. daha liseye başladığım yıllarda cemaatin dersanelerine giden, abilerin evinde ders çalıştırılan arkadaşlarım vasıtasıyla çoğu kez şahit olduğum bir durumdur ki cemaat; devletin kolluk kuvvetleri üzerinde etkisini artırmak, ileride etinden sütünden faydalanabileceği düşünme yeteneği alınmış fethullah ın coplarını yetiştirmek için yıllardır "kendi"lerinden olanlarca "kendi"lerinden olanlara sızdırılan sorularla kadrolaşma sağlamaktadır. sınava aylarca çalışıp emek harcayanların hakkı mı? fethullahçılıkta bu tür şeylerin günahı olmaz.
yanlış hatırlamıyorsam iki yıl önceki polis meslek yüksek okulları sınavında gerçekleşen hadise. o zamanlar bir arkadaşım kocaeli fem dersanelerinde öss denen kafa sikici hedeye hazırlanıyordu. ayrıca bu polislik sınavına girmek istiyordu. sınav gününün gecesinde uyumadı benim arkadaş, belki bize de gökten birşeyler iner umuduyla. malesef öyle olmadı. aralarında "abi" diye bahsettikleri tercihen sarı renkli kumaş pantolonlu kolormatik gözlüklü tipler vardır bunların. o aramış benim kankayı. olum demiş. sorular bu yıl adana'da dağıtıldı!. aman çok kurcalamayalım bu bölümü fettoş amacayı kızdırmayalım.
neyse ertesi sabahı sınav geldi, geçti. sonra günler birbirini izledi sınav sonuçları açıklandı. benim kanka şapa oturdu tabi. bu arada bizim ofiste de bir dangalak sürekli bana "adana emniyet müdürü benim tanıdığım. yardımcı oluruz. sen girdiysen yedekten bile aldırırız" gibisinden konuşuyordu sürekli. neyse yerleştirme sonuçları açıklandı, bizim arkadaş şapa oturmuşdu hani, ha işte ordan hala kalkamamış. yaklaşık bir kaç ay sonra işim düştü pedere bir yanına gidem dedim. bu arada benim peder bir polis okulunda çalışmaktaydı o sıralar. gittim işte dediğim gibi, orda bir polis arkadaşla laflıyoruz. adam bana aynen şöyle dedi:
- "lan oğlum burdaki her 5 öğrenciden biri adana'lı amuna goyum. sanki polis dediğin bir tek adana'dan çıkıyor anasını satayım. te allahım yauv." aha dedim "aman adanalıı canım adanalııı"
not: değerli büyüklerim işbu entry im , yani yukarıda anlatmış olduklarım tamamen hayal ürünü olup, gerçekle uzaktan yakından bir alakası bulunmamaktadır. aleyhime kullanılmamasını rica ederim. ben pek yazıyorum bu aralar böyle hikayeler kusuruma kalmayın.
bir not daha: bu arada dönemin adana emniyet müdürüne saygılarımı, sevgilerimi hatta hörmetlerimi göndertiyorum.