fem dershaneleri hakkında dolaşan şehir efsaneleridir. kulakdan kulağa aktarılan bilgiler boş beyinlerde fazlaca yankı yaptığından olacak ki artar da artar, içine onlarca yalan yalnış karışır.
gerçekleri bilenler zaten bu efsanelere rabet etmez, bilmeyenlerde inanır, bire bin katarak etrafına anlatır. dersane kapısından içeriye bir kez olsun girmemiştir çoğu, girenleri de girdikleri andan itibaren ön yargıları doğrultusunda kendilerine malzeme ararlar.
adamlar kimseyi zorla kolundan tutup kayıt etmiyor, isteyen gelip kayıt oluyor. kendi ayağınla gelip kayıt olduğu halde içerideki disiplinden yakınanları anlamak mümkün değil. diğer dershanelerden bir farkı var ki öğrencileri daha başarılı oluyor, sende bunu bilerek geliyorsun, öyleyse?
işte böyledir sevgili sözlük, pire deve olur, adamların başarısı suç olur.
iş bu entry öznel midir? hayır, tamamen nesneldir.
bir de abilerin abisi esnaf abiler vardır ki bunlar yapılacak aktivitelerin parasal kaynağını oluşturur. abiler olayı bir kâbustur. yurtta kalıyorsanız sizi sabah namazına kaldırmak için o kadar uğraşırlar ki adamı bıçaklayasınız gelir. kuran okumanız için yine aynı baskıyı gösterirler. belki aklınca iyilik yaptığını düşünebilir ama karşısındakini de islam'dan soğuttuğunun da farkında olmazlar. evlerinde 10-15 tane çekyat bulundururlar. televizyon yoktur, zaman gazetesi okurlar. bazıları şehrin en lüks dairelerinde yaşarlar. kira parasının nereden geldiği malum.
not: buradaki yazanların hepsi doğrudur. onları kötülemek niyetinde değilim. ben sadece 'abiler' hakkında gözlemlerimi yazdım. benim kimsenin yaşam tarzını eleştirmeye hakkım yoktur.