18 yaşını doldurana kadar oluşacak hangi öz irade ile gidilebileceği tartışılır olan dershanedir***. uzun uzun anlatmaya gerek yok, az çok biliniyor ne tür konseptler içerdikleri. bu bilinenler içinde kabul edilmeyen ya da idrak edilmeyen şey, zorlama/dayatma usülü ile dini öğretim ve eğitim faaliyetleridir. "fem dershaneleri.. " diye başlayan paragrafa kadar bir günlük yazdım ve okunulması o kadar da gerekli değildir aslında. sadece görüşlerimi ifade ederken nelerin etkisinde kaldığımı göstermiş olmak açısından yazmış bulundum.
10 yaşımdayken hayatımda ilk bilgisayarı malum öğrenci evlerinde gördüm. bir abinin şakirt esprilerine maruz kaldım, şakirdin anlamını bilmiyordum. kendisi istediği zaman evlerine gelebileceğimi söylemişti.
11 yaşımdayken 2 ay anafene gitmiştim. sohbetler ya da benzeri şeylerle hiç karşılaşmadım. o senenin yazı üniversite öğrencisi abimin de kaldığı evde tatil(?!) amaçlı kalmaya gitmiştim. televizyonda henüz yeni teknoloji sayılan vcd player ile mfg vaazları izlenirdi. nihayet stv çizgi film kuşağı için evin abisini ikna etmiştim. yine o evde çoraptan yaptığım top ile çok ilgi görmüştüm. cemaatle kıldığım namazda kusmuştum.
15 yaşımda gittiğim anafende malum sohbetler, faaliyetler ile tanıştım. o zamanlar ilgi görüyor diye ve hoşuma da gidiyor diye bilmeden mfg aleyhinde espriler yapınca sonunda bana mfg'nin açılımının mehmet fethullah gülen olduğunu öğretmişlerdi. cenabetim dedim namaz kılmadım, param yok dedim kamplara katılmadım. olumsuz cevapların fazlalığı ile ilgi ters orantılı. sınava iki ay kala bir sınıf aşağı düşürülüp bir başka abinin bakıcılığına kaydırılıp kaynaşmış ortamımdan uzaklaştırıldım, hiç hoşuma gitmemişti bu durum.
yaş 20, bir sene önceki gittiğim x dershanesinde tutunamadım. yatakhaneye en yakın dershane de fem olunca, cümbür cemaat aktık yine ortamlara. bu seferki bakıcım idealist bir insandı. bu kadar hoşgörülü ve zeki hizmet adamını tanımamıştım önceden. herhalde hitap edebildiği öğrenci çeşidi en geniş fethullahçı idi. her şeye rağmen, rengi belliydi, usülü belliydi.
eğer insan olmamdan dolayı birilerine sempati, saygı, sevgi vs. duyuyuor isem ve bu benim acizliğim ise, hayatımda hizmet insanlarınki gibi acizleri sömürenlerden sakınacağım kendimi ve sevdiklerimi. yoksa üç bin beş bin kişinin bile başa çıkabileceği türden bir oluşum değiller. o yüzden bu insanlarla ve alakalı kurumlarla dalga geçenlere acıyan bir gülümseyiş ile bakıyorum.
fem dershaneleri öğretim kalitesi yüksek olan dershanelerdir. sayıca çokluğun avantajlarını da kullanarak ve iyi organize olarak başarılı sonuçlar elde etmektedirler. olay sadece birinci çıkarma olayı değil, kazandırma yarışıdır ve istatistiklere göre istanbul'dan istanbul'daki üniversiteyi kazanan 4 kişiden biri fem'li idi*. başarılı öğretim stratejileri vardır. ama, olay eğitim aşamasına geldi mi işler başkalaşır. taktikleri de bellidir. önce öğrenciye yakınlaşma, öğrenciyle arkadaşlık seviyelerinde samimi mertebelere ulaşma, sonra arkadaşlık kozlarını, ya da varsa allah korkusunu koz olarak, kullanarak; bazı dini vecibeleri ve farzları yaptırmaya çalışmak, tehditler, soyutlamalar, en çok da nurculuk ve mfg odaklı öğretiler ile dinletiler... işte fem'deki eğitim genel olarak bu çerçevededir ve iyi bir şeyler öğretiyorlarsa da temeli islam dininin güzellğine bağımlı öğretilerdir. kısaca fem'deki eğitim bir tür din eğitimidir. kimse beni silah zoruyla kaydettirmedi fem'e. ben kendim tıpış tıpış da gitmedim. ama bazı şeyleri anlamak için zaman gerekiyor olabilir. bu yüzden devletin eğitim öğretim götüremediği yerlere bile fem öğretim götürür, yanında da eğitim götürür, ki bu eğitim sayesinde bir şeyleri anlamak için yeterli zaman kazanılmadan, öz iradenin tercihlerini tayin edici unsurları, genç yaşlardaki zihinlere, işlerine geldikleri gibi yerleştrilisin, hizmet esasları amacına uygun gelişsin.
bu kadar çok yanlışı olupta, herkes tarafından bilinmesi, kocaman teşkilat diye tabir edilmesi, laikliğe düşman gösterilmesi, atatürk'e düşman oldukları söylenmesi karşısında nasıl olurda turkiye'nin gizli teşkilatları tarafından çökememiş olması veya bir tane yanlışının bulunamamasın vermiş oldugu sıkıntıdan olsa gerek *, yaptıkları başarılarla değil de yedikleri iftiralarla anılan bir dershane.
ozellikle son zamanlarda cumhuriyet'e, mustafa kemal ataturk'e, laiklige karsi cephelerini acik acik belli etmis gericilik, somuruculuk yuvasi. en ac kurtlar bile bunlarin teskilati karsisinda bir sey yapamiyor. cunku gorunuste bir sey yok. her sey cok gizli. isin icine giren bilir.
her yerdedirler. anadolu'da bazı yerlerde serhat dershanesi ismiyle çalışırlar. öğrencilerine duruma göre davranırlar. yani fakir ailelere yardımla yanaşır, dini yanı yumuşak olanlara din ile yanaşırlar ya da baktılar hiç bir şey yapamayacaklar bırakırlar. ayrıca 4000 den fiyat açıp 2000 ytl ye kadar fiyat düşürebilirler. sadece derece yapabilecek öğrencileri iyi yetiştirip gerisiyle öylesine ilgilenirler ki o kadar öğrencinin içinden zaten bir sürü iyi öğrenci çıkar. veliler de bi şey var zannedip gidip çocuklarını kaydettirirler. bir kere girdiniz mi bırakmazlar. kağıt üzerinde fırat eğitim merkezidir
ama ayrıca açılım için
(bkz: fethullah efendi mektepleri)
rivayetlere göre yatılı kısımlarında zorla namaz kıldırılmaktaymış. bir diğer rivayete göre bazı şubelerinde kızlar ve erkekler ayrı ayrı sınıflarda eğitim görmekteymiş. duyduğum kadarıyla da açılımı şöyledir; fetullah eğitim mektepleri.
cağaloğlu'nda şafak sineması'nın üst katında bir habitat oluşturmuş cemaat karargahı. burada ders veren hocalar, genelde aynı evlerde kalan ince bıyıklı elemanlardır. ortaokuldan itibaren taze beyinleri toplayıp beleş ders ayağına bilinmedik bir ahiretin müjdesini verirler, kanmayın, kandırmayın...
fem kelimesinin bazı açılımları şöyledir:
fethullah efendi merhaba fethullah efendi müritleri filozof eğilimli mümin
"fetullah gülen efendi hazretleri kıymetlisi beyefendisi şeysi falanı filanı" nın sahip olduğu dersaneler bütünü.. abiler ve ablalar kavramı vardır. bide belletmenler vardır bu dersanelerde.toplanılır kitap okutulur yurtlarıda vardır. onlardan değilseniz içiniz bulanır kısılır kalırsınız. bi zamanlar erkeklerle kızlar aynı sınıflarda olmazdı.
derece beklenene sınıflara (m1) özel eğitimler de verilir. buram buram cemaat kokar. birçok ilde farklı isimlerle şubeleri mevcuttur
bildiğim kadarıyla kızlar ve erkekler ayrı sınıflarda derslere giriyormuş.. bi de bekar erkek hocaları kız sınıfına sokmamaya gayret gösteriyorlarmış..(düz mantık, tersi de oluyodur o zmn) cuma günlerinin ders programı, cuma namazı dolayısıyla , diğer günlerden farklıymış.. hamurabi yasalarıyla yönetiyolar öğrencileri sanırsam , yazık..
açılımının bal gibide fettulah eğitim merkezi olduğu dershanedir. haftasonlarında niye yapıldığını çözemediğim dershanenin yurtlarında kalma gibi faaliyetlerle burada kalan çocuklara aptalca ve dallamaca şeylerin empoze edilmeye çalışıldığı kurum. bunlara bana anlatan kuzenimin hemen ertesi günü dershaneden kaydının silinmesi için amcamla görüşmüşlüğüm vardır.
öğrencileri sınıflarına göre kategorize eden dersanelerdir.
1- öds öğrencileri: bunlar en yüksek puanları alacak öğrenciler olup, derece için çalıştırılırlar. bu sınıflarda fazla dinsel baskı olmaz.
2- m2,m3 öğrencileri: bunlar iyi olmaya namzet sınıflardır. bunlardan sadece cemaat yurtlarına ya da evlerine gidenlere ilgi gösterilir. gitmeyenlere ilgi göstermeliktir.
3-düşük sınıflar: bu sınıflarda tek amaç para kazanmaktır. bunları özellikle yurtlara çağırırlar. zaten kazanamayacak öğrenciler oldukları için yıllar yılı dersaneye giderler. işte bunlar asıl militan kadrosunu oluştururlar. yurtlarda cemaat ideolojisi kafalarına iyice sokulur...
sonuç: bu mükemmel sistem ile ülkeyi ele geçirirler.
edit: bu dershanelerde 2 sene bulunmuşluğum vardır.
öğrenciler arasında yapılan ayrımcılığın farkında olmamamnın mümkünatı olmayan dershane.birde yurtları vardır bunların.camdan dışarı bakmayı yasaklayacak zihniyete sahiptirler.