düşünmeye, sorgulamaya, saygı çerçevesi içerisinde tartışmaya veya yeni şeyler öğrenmeye kapalı Cahil insan beyanı. Bekleyin bekleyin bu şekilde bu ülke daha çok gelişir(!) Fikrimce Felsefe, çocuklara ilkokuldan itibaren verilmesi, sevdirilmesi gereken derslerden bir tanesidir. Düşünmek ve sorgulamak, kısaca o beyninizi çalıştırmanız sizin faydanıza efenim. Teşekkürler.
Bütün bilim dallarını felsefe oluşturmuştur. Felsefe olmasaydı bugün pozitif bilimlerden bahsedemezdik.
Geçmişteki felsefecileri okumanın amacı da hükümdarlara akıl hocalığı yapmış, bazen tarihi, toplum yapısını değiştirmiş büyük düşünürlerin mantığını ve sorgulayış biçimini kavramaya çalışmak, onlardan bir şey öğrenmektir. Yoksa tabii ki bi platonun devlet fikrini bugün uygulayamazsın.
Katılıyorum. Felsefe adı altında eskiden yaşamış insanların fikirlerini konuşarak bir şey elde edilmiyor. Zaten günümüzde felsefe okuma amacı cool olmak falan sanırım, yoksa bu kadar felsefe okurunun bir halta yaramamasının başka bir lüzmu yok.
Düzenleme:Eksiliyorsunuz ama gerçek bu. Bütün bilimler felsefeden çıktı yalanını da bırakın artık. Felsefe dediğiniz şey Eski Yunan zamanında ortaya çıkmıştır, bilim ise onlardan binlerce yıl önce vardı.
felsefe boş uğraş olamaz. bugün mesela aristoteles bir felsefecidir ve görüşleri bilime önderlik etmiş, yol göstermiştir. bu değerli insan olmasaydı belki de platoncu idea saçmalığına kapılarak, din mistisizminde boğulabilirdik. ayrıca çok değerli bilime katkı sağlamış aynı zamanda düşünce önderi olan kişiler de var.
felsefenin boşu dolusu olmaz yazar kardeş.herkes kendi aklıyla felsefe yapıyor.hayırdır ? senin bir sıkıntın mı var diye soru yönelttiğim felsefe eleştirisi.
Felsefe yapma lan! Felsefeye bakış açımızı özetleyen nadide bir söz öbeği. Oysa felsefe kişinin kendisini, çevresini, varlığını, inancını sorgulamasının, keşfetmesinin, kişinin kendisini bilmesinin tartışmasız tek yolu. Bir soru sorma disiplini. Ancak ülkemizde maalesef felsefeye gösterilen ilgi sadece o bölümü okumak isteyenlerle ve küçük bir azınlıkla sınırlı. Zengin işi olarak görülen felsefenin hayatımıza girmemiş oluşu, insanların felsefeye karşı son derece mesafeli yaklaşımı hayatı algılamamızı, mutlu olmamızı, daha da ileri gidersek gelişmemizi engelliyor.
Felsefe, insanlara ilkokuldan itibaren öğretilmesi, sevdirilmesi, anlatılması gereken bir olgu. Liselerde verilen 1 saatlik felsefe tarihi eğitimiyle insanları düştükleri derin çukurlardan çıkarmak imkansız. Ve felsefe okumayan, bilmeyen, soru sormayan bir insanın, bir toplumun gelişmesi ya da mutlu olması mümkün değil.
Felsefenin bu kadar önemsiz, değersiz, gereksiz görüldüğü bir toplumda, felsefe yapmanın olumsuz niteleme sayıldığı bir ülkede geleceğe umutla bakma da maalesef şimdilik mümkün değil. Felsefe okuyun, soru sormayı öğrenin, sorgulamanın tadına varın… Özgürleşeceksiniz.
Evinizin içini sıcak ve oksijensiz farzedin(ki kış ayları buna örnek gösterilebilir). felsefe; dışarıdaki soğuk ama bol oksijenli, insanların yaşadığını hissettikleri kısımdır. pencereyi dahi açıp temiz ve ferahlatıcı havayı içine çekmemiş olanlar, 'bu dışarıdaki insanlar bu soğukta ne yapıyor?' diye söylenerek felsefenin boş bir uğraş olduğunu iddia ederler.
Oysa ki kendileri, sıcak ve havasız evlerinde tv'nin karşısına kurulmuş, düşünmeden yaşayan kimselerdir. okkalı bir tokatla kendilerine gelmeleri sağlanmalıdır.
bir menkıbeye konu olan söylemdir.
bir bedevi çölde sırtında devesinin semeriyle birlikte yürüyormuş. bunu bir bilgin görmüş ve demiş ki "yahu o semeri devenin sırtına yüklesene niye eziyet ediyorsun kendine"
bedevi bilgeyi dinlemiş ve semeri deveye yüklemiş. sonra da hemen bilgenin yanına koşmuş ve ellerine sarılıp öpmeye başlamış.
-"aman efendim siz ne büyük insansınız sayenizde büyük bir yükten kurtuldum, söyleyin lütfen siz kimsiniz"
- ben bir filozofum
- eee ne iş yaparsın ne yersin ne içersin.
- dedim ya ben bir filozofum. bir mesleğim yok, sadece düşünürüm.
bunu üzerine bedevi hışımla ayağa kalkmış ve devesinin sırtına vurduğu semeri tekrar omzuna alıp söylenerek yoluna devam etmiş.
- bırak yahu, karnını bile doyuramayan adamın sözünü dinleyeceğime semerimi kendim taşırım..
kıssadan hisse: sana semer yakışır bedevi kardeş, felsefe senin neyine.
Düşünülmeden yapılan bir öneridir. Neye göre boş, kime göre boş diye sormalıyız ama boşun da ne olduğunu sormalıyız. Analitik olarak bu tanımları çözümlediğimizde bu önermenin doğru ya da yanlış olduğuna ulaşabiliriz. Bunlar yapılana kadar sadece bir önermedir.
tam da ortadoğulu birine yakışır sözdür. Cahilliğe bu kadar methiye dizilen başka ülke var mıdır çok merak ediyorum. Haspam tüm felsefi başyapıtları yaladı yuttu, epistemoloji etimoloji sildi süpürdü sonra gördü ki felsefe boş bir uğraş. Bak yavrucugum bugün etrafında gördüğün tüm gerçeklik bir zamanlar düşünebilen sayılı insanın hayaliydi. Aman ya neyse kime anlatıyoruz ki.
az biraz bilmekte fayda vardır. ağzın laf yapar. biraz felsefe bilen erkeğe dayanabilecek hiçbir kız yoktur.
ama çok derinine girmeyeceksin öyle. kaçarlar. türk kızı gelemez öyle obje süje... isim vereceksin, net konuşacaksın... "sartre'a katılmıyorum ben şahsen"... bu laf fıçı bira etkisi yapmazsa hiçbir şey bilmiyorum.
Öyle bir bilim ki sürekli cakisiyor herkes kendi teorilerini belirtmiş ama ne kadar doğru? Ne kadar güvenilir? Sürekli akıl fırtınaları estiriyorlar ama hiç gerek yok saçmalıkta öteye gidemez. felsefe anlamsız sorular icinde yuzmekten başka birşey değil. hayır o birşey değil adamlar sidik yarıştirircasina haklılıklarını savunuyorlar.
felsefe yapmayan insan, kendisine gerçeklik olarak dayatılan yanılsamaların (resimde ışığın yansıttığı gölgelerin) dışına çıkamaz. zincirlerini bir türlü kıramaz, kırma isteğini de bu başlıkla anlaşılabileceği gibi gösteremez. felsefeyle uğraşan insan ise, resimde mağara ağzında görülen, ışığın kaynağını keşfetme yolundaki insanlardır. zincirle bağlı gölge oyunlarını izleyenler, yer yer diğerlerinin boş işler peşinde koştuklarını düşünürler. çünkü gerçek ışık göz kamaştırıcı, baş döndürücüdür. ayrıca alışılmışın dışına çıkmak da gereksizdir.
ışıktakiler ise bilgelerdir. ne yazık ki sayıları fazla yoktur. ama bu sayının artması her lanunun amacıdır.
birbiriyle ters düşen bir çok düşünce tarzını içinde barındırmasına rağmen tamamına saçma demek gerçekten yüce bir zekanın ürünüdür. ayrıca felsefe zaten bazı temel ihtiyaçların giderilmesinden sonra yapılabilir.
yanlış olan söylemdir, zira hemen tüm *pozitif bilimlerin babası felsefedir. hem bir insan kendi varlığını sorgulamayı, düşünmeyi boş iş olarak görüyorsa, neden yaşadığını bir anlatsın.
felsefe grek hukukunun düşünceye tecelli etmiş biçiminden başka birşey değildir.
felsefenin dünyaya bir getirisi yoktur. felsefenin türk karşılığını arayanlar ziya gökalp okuyabilir.
anlayamadığın şeye bok at rahat edersin türk lümpen atasözünün bir versiyonu gibi gözükse de aslında değildir. tıpkı felsefe gibi edebiyat ve sanat da gereksiz boş uğraşlardır. zaten türk dediğin fazla düşünmez, pirelenip silkinmez, geğirir de gerilmez, kurtlar vadisi seyreder, sonra çükünü eliyle düzeltip varsa karısını siker, yoksa birine tecavüz eder, çocuk yapar,adam kazıklar, hafta sonu avm lere doluşur, karanlıkta koyuşur. yabana atmayın bu da yaman bir felsefedir baksanıza ne çok aksiyon var işin içinde. ötekiler ne yapıyor allah aşkına, yok kavramlar mı esastır adlar mı? öz mü varoluş mu? özne mi nesne mi? varlık mı oluş mu? bütün bunlar yunan işidir, bunu bilen iki kişidir, biri erkek biri dişidir, aaavvv terbiyesizzzz! yunan dediğin nedir,ezeli düşmanımız, çatlasın düşmanımız, biz yunana koyarız, platonu şiş yapar aristoya sokarız. hoyda breeeeee aslanlar! dünya türktür felsefesi güdüktür recebim de recebim şahanım gökbakarım.
insan, diğer canlılara nazaran bilhassa fazladan arzuyla donatılmıştır. gelişmişliğiyle paraleldir bu durum. arzular da içgüdüsel, ihtiyaçlara dayalıdır. arzu denilen şey de ihtiyaçları karşılama isteğinden ibarettir. ihtiyacın karşılanması, hâl değişimi gibi, tamamlanana değin zevk verir, ihtiyaçla birlikte arzu da, bu süreçte, hâl değişimine uğrayan madde gibi azalır, ve biter.
felsefeye gelelim; felsefe, anlama arzusudur. açken yemeğe duyulan arzudan daha az değildir. yemeğin inciği cıncığı günümüzde ne kadar çıkarılıyorsa, felsefenin de o denli çıkarılıyordur belli kesimlerce. farkında olun, olmayın felsefe hepinizde var.
Soru sormakta bir erdemdir, nedenleri nedensiz olarak açıklayanlara inanmaktansa, cevap bulunamıyacak bile olsa soru sormak güzeldir. Felsefe neden, nasıl diye sorulduğu anda başlar. Ve insanlığın gelişimini felsefe ye borçluyuz bilime yön veren yine felsefe nin kendisidir. Yaşadığımız sistemlere yön verende yine felsefe dir.