Boktanlık üzerinde diya bir kitap var 6:45'in D&R'da felsefe bölümündeydi sonra Sherlock Holmes El Kitabı (Artemis yayınları olması lazım) adlı kitabı gördüm ve onu aldım ama bir gün alacağım o kitabı (yazarıde Phlip... gibi bişedi yeşil kaplı bir kitap kitap ince ama sırf kabı için alınabilir)
Düşünme,bilgi,görme ve yaşama... insan olabilmeyi düşünmeyle temellendiren ögretidir felsefe. Kant a göre insan düsünerek yasaları ve ahlaki degerleri kurar. Felsefenin temelinde düşünme vardır.
düşüncenin düşüncesidir kısaca. tabi ne tek başına düşünme, ne de düşüncenin düşüncesinin düşüncesi gibi çoğaltmalar değildir.. sadece düşünme ve düşünme yöntemleri, doğa ve bunu tanımlayan insan arasında bir çember oluşturur. genel yanlış bir yargı da şöyledir; felsefeyle ilglilenen insanlara filozof denir.. bu hatalı bir tanımlamadır. filozof, felsefi bilgisi ileri düzeyde kavram üreten kişidir. felsefi düşünürle karıştırılmaması gerekir ki keza düşünür, felsefe bilgisine(felsefe tarihine) sahip olmayabilir de ama filozof için geçerli değildir bu. ayrıca düşünme eylemini gerçekleştiren her kişi de düşünür değildir, düşünür olması için felsefenin kendi yöntemiyle, düşünce üzerine düşünmesi, düşünme yöntemlerini az çok bilmesi gereklidir. "herkes kendi işiyle ilgili şeyleri düşünür ama felsefe düşünmenin üzerine kurulmuştur" der ahmet inam..
bir zeytin ağacının dibinde erdemi ve bilgeliği sorgulayan insanlardan, üç yüz sayfalık kafam kadar kitapların yazıldığı dünyaya.. bir felsefe paragrafı -bak kitabı demiyorum- okuduğunuzda, karşınıza on tane kavram çıkacak. bu kavramların hepsini tek tek araştıracaksınız. mesela epistemoloji. o kavramı anlamaya çalışırken, karşınıza yüz tane daha kavram çıkacak.
günümüzde felsefenin ulaştığı nokta bu işte: sonsuz kavramlar uzayı.
bir metni, çeviri bile olsa, türkçeye, yani bildiğimiz güzel dile yeniden çevirmek zorundasınız, anlaşılabilir olması için. nedense anlaşılmaz, uzun cümlelerle yazılır bu kitaplar, mübalağalı, abartılı. bu alemde, günümüzde, anlaşılmaz olmak başarı göstergesi.
sonra, o ağacın dibinde, saf bir zihinle, iyiyi, doğruyu, hakikati konuşan, düşünen insanları düşünürsün, tepesinde yıldızlar. yaşadığımız şehirlerde, gökyüzüne baktığımızda yıldızları göremiyoruz artık, bin yıl önceki insanın gördüğü.
gereklidir, sorgu ile başlarsın buna ilk olarak, sorgulatır ve sorgulanabilen herhangi bir şeyin çıkarımını yapmanı sağlar ama her zaman sonuç vermeyen sonsuzluktur. hayat ve insanlar bunu yapmaya zorlar.
Dogma bilgiler doğrultusunda hareket etmeden insanın yaşamı, bakış açılarını, hayatla ilgili herşeyi sorgulamasıdır. Kısaca insana bahşedilen mükemmel yetiyi yani aklı gereğince kullanmaktır.
felsefe deyince aklıma hep bir gizem gelmiştir. dersini işlerken de çoğunun eğlendiği aynı zamanda kafasının karman çorman olduğu bir ders. birde "fesefe" diye bir isim olur mu sorusuda takılabilir bazılarının aklına...
deneyler vb.nin gelişmediği zamanlarda yapılan düşünca bilimidir. bu bilimin temel dayanağı her şey düşünülerek bulunabilirdir. platon(eflatun), sokrates, aristo, öncülerindendir. bizi tanrı yarattı peki onu kim yarattı sorusu felsefede sonsuz gerilemeyi doğurmuştur. günümüzdeki insanlar saçma fikirleri felsefe sanmaktadır örneğin kedi 4 ayak üstüne düşer ekmeğin yağlı tarafı üste gelir birleştirince sonsuza kadar döner(şu anda uydurdum ama benzer çok örnek var)
varoluş başta olmak üzere hayata dair her şeyle ilgili soru sorma ve tekniği. cevapların çok da fazla önemli olmadığı tek bilim dalı.
hayatla, hayatımızla ve kendimizle ilgili sorduğumuz her sorunun temeli aslında varoluş sorularına dayanır. günlük hayattaki pratik düşünce biçimimiz, sezgisel ve varoluşsal zihnimize müdahele eder. bu müdaheler sonucunda sorduğumuz asıl soruları unutur, başkaları tarafından " derin " olarak adlandırılan sorulara yöneliriz. halbuki ergenlik döneminde felsefeye ve psikolojiye giriş yapmışsa bir insan, aslında ne sorduğunun ve neyin cevabını aradığının gayet bilincindedir.