Kpss'yi kazanamayan felsefeciler skmisim felsefeyi deyip sadece sınava konsantre olurlar; atananlari ise skmisim felsefeyi hafta da zaten 1 ders hem öğrencilerde salak deyip derslerde kem kum ederek çocukları başlarindan savmaktadirlar .
ülkede düşünmek namına birşey yok ki bir de öğretmeni olsun. zaten düşünemeye düşünemeye memleketin ve milletin geldiği hal ve durum budur. hala birkaç kafa çıkar söyler "halimizde ne varmış gardaş."
türkiye cumhuriyetinde en çok acıdığım öğretmendir. düşünsene müfredatta felsefe namına bir şey yok, öğretmen ataması 200 kişi, ve çoğu felsefe dersi boş geçiyor okullarda.
felsefe olmayan ülkede felsefe öğretmeye çalışmak.
eğer işini seviyorsa çok şanslı öğretmendir.
sınav kağıtlarını okumanın en eğlenceli olduğu ders felsefedir. öğrencilerin kendi bakış açısını okumak hiçbir şeye değişilemez.
kağıt okurken en çok güldüğünüz ders de felsefedir ayrıca.
ortaokulda vardı bizim bir tane hoca. hababam sınıfının öğretmenler odasından fırlamış gelmiş gibiydi. yaşlı, saçlarının önü dökülmüş, yanlar ve arkalar uzun beyazdı. şişedibi gözlüklü ve zayıf suratlıydı. derste neler anlatıyordu hatırlamıyorum bile.
ancak kendisi gibi sıska bir motosikleti vardı. dersten sonra ona atlar ve giderdi. yaz kış mont giyerdi. üşütük olduğunu söylerlerdi üst sınıflar. muhtemelen ruhu üşüyordu. yaz kış mont giyerdi. üşüyordu.
ne işe yaradıkları hiç belli olmayan, bu işin öğretmeni olup aslında felsefeden hoşlanmayan, muhtemelen felsefeye olan ilgisinden değil sadece öğretmenlik kısmından nemalanan, üniversitede çıkan birkaç sorusunun hemen hemen yarısı da din kültürü dersince elinden alınarak iyice gereksizleştirilmiş, ilk tanıştığı kişilerce genelde soğuk karşılanan, uzak durulan, tanıştığı herkesin kendince bahsettiği felsefi ifadelerden hiçbir şey anlamayan, bu muhabbetlerden sıkılan, genelde ateist oldukları düşünülen, insanlara sözde düşünmeyi öğreten, boş boş konuşana "felsefe yapma" denilen, aynı zamanda nihat doğan gibi gereksiz adamların bile filozof olarak adlandırıldığı bu ülkede felsefe yapmaya çalışan, bir yandan varolup olmama problemini anlatırken aynı anda akşam eve götüreceği kıymayı düşünen boş beleş insanlardır(!).
öğretmen olmalarına rağmen benim kadar bilgi birikimine sahip değillerdir. bunların bir de prof. modeli vardır. yazık yauf günümüzde sanat gibi felsefenin de sonu geldi. hem dünya çapında en derin felsefi gözlem gücü ve birikime benim sahip olmam bunu gösteriyor. hem her yerde karşılaştığım klasik marksist teorisyenler, artık ne kadar dar kafalı olduğumuzu, düşünmediğimizi gösteriyor.
Artık Türkiye'de ataması neredeyse olmayan bölümü bitirmiş olup üstelik kendisinin girmesi gereken derslere, sırf atama yapılmadığından, çoğu zaman geometri hocası müdür yardımcısının girdiği talihsiz insan evladıdır.