Aksam yemegine bir restorana gittiniz yemek yiyecksiniz. Garsonu cagirip bu masada tum gun ne siparis verildi yemekleri begendiler mi ne yorum yaptilar mi diye sorarsiniz yoksa kendiniz siparis verip gelen yemege gore kendi yorumunuzu mu yaparsiniz.
felsefe tarihi boyunca herkes kendine gore bakarak yorumlamis ve bunu sistemlestirmis.
belki tarih anlaminda yeni bir sey soylemek zor hatta deha gostergesi bile sayilabilir ama her insan kendi deneyimini ele alirken felsefi bir yorum yapiyor.
yok. felsefe, filozofların, savlarını bilip onları kritik etmek değil çünkü. felsefe sorgulamak, düşünmek, çıkarımlar yapmak. felsefe yapabilmek için benim x'in beni destekleyen argümanına ihtiyacım yok, sadece yönlü düşünmeye, düşüncemi ifade etmeye ihtiyacım var.
felsefe yapmak bence rahat insanın işi. yani düşünün şu an suriye' de felsefi durumdan söz edilebilir mi?
tabii yine felsefe yapmak kimine göre derin düşüncelerin özünü ortaya çıkarmakken kimine görede şu yazdığım şey bile içine girer. bana göreyse insanın şöyle bir dalıp gitmesidir felsefe.
felsefe yapmak için felsefe bilmeye gerek yoktur. felsefe yapabilmek için hiçbir şey bilmeye bile gerek yoktur. felsefe yapmış olmak için felsefe yapılamaz mümkün değildir. çoğu zaman kafamızdan geçen düşüncelerimiz felsefeyle iç içedir. herhangi bir olayı, olguyu ya da kavramı sogulamamız veya ekseriyetinde eleştirmemiz felsefe içermektedir. yani bizler felsefeyi istemli olarak değil günlük yaşamımızda çoğu zaman fark etmeden yaparız. elbette felsefe yapabilmenin altında yatan bir bilgi vardır, buna bağlı olarak bizler çoğu şeyi düşünür, eleştirir ya da sorgularız. felsefe bilmekte bunun farkında olmaktır. felsefe yapmaktan kasıt eğer bana mutluluğun resmini çizebilir misin? sorusunu sorabilmek ise elbette bunu yapabilmek için felsefeyi tanımak, bilmek gerekir. ama bu soruyu sorabilecek kişi sayısı da en fazla kaçtır ya da ne kadar yüksele bilir bilinez.
felsefe yaptığını karşındakinin farketmesi önemlidir. sabaha kadar konuş karşındakinin felsefe yaptığını anlaması şarttır yoksa (bkz: sikimden aşağı kasımpaşa)
felsefenin bir tanımı da (şahsen )deneyimler üzerine düşünmektir. belli bir yaşa kadar insan başkalarının deneyimleri hakkında konuşur, daha sonra kendine yönelir. bundan sonra yavaş yavaş gelir. zaten felsefeden kaçış yoktur, düşünmek yeterli.
ayrıca bu ülkede biriyle böyle konuları tartışamaz konuşamazsınız. sanki tehlikeli.
felsefi bir sorudur.
evet felsefe bir bilim ise, ki öyledir, belli düşünce kalıpları olmalı mıdır? yoksa teknik bir evreye taşınarak düşünsel formüller üzerinden mi hareket edilmelidir?
bu halen daha felsefenin konularında biridir.
felsefe bir matematik ya da astrononomi gibi formülüze edilebilme imkanı olmayan sosyal bir bilim olması dolayısıyla sadece düşünceler üzerinde can bulur. yani sorulan her soru karşılığında, mesela şimdi sorulduğu gibi.
felsefe yapabilmek için eğitim almanız en fazla tez yazarken google'dan filozof aramamanızı sağlar ya da ne aramak istediğinizi size öğretir. ayrıca felsefi düşüncenin farklı perspektiflerini size kazandırır.
felsefe eğitimi sanıldığı kadar alelade olmamakla birlikte, eğitiminin alınması sizin felsefe alanındaki yetkinliğiniz konusunda tartışılmazdır.
vardır efendim. yılmaz erdoğanın söyle bi sözü vardı, çok da hoşuma gider; kitap yazmak için bir kaç tane de okumuş olmak gerekiyor. bişeyler söylemek için de bişeyler dinlemiş olmak gerekir neticede
bilinmesi daha iyi olur ama ille öğrenmen gerekmez, sadece bir kaç felsefe kitabı okursan yapabilirsiniz. hatta bazı kişiler doğuştan felsefeci olarak doğar.