Köle sahipleri ekmek kaygusu çekmedikleri
için felsefe yapıyorlardı, çünkü
Ekmeklerini köleler veriyordu onlara;
Köleler ekmek kaygusu çekmedikleri için
Felsefe yapmıyorlardı, çünkü ekmeklerini
Köle sahipleri veriyordu onlara.
Ve yıkıldı gitti Likya.
Köleler felsefe kaygusu çekmedikleri
için ekmek yapıyorlardı, çünkü
Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara;
Felsefe sahipleri köle kaygusu çekmedikleri
için ekmek yapmıyorlardı, çünkü kölelerini
Felsefe veriyordu onlara.
Ve yıkıldı gitti Likya.
Felsefenin ekmeği yoktu, ekmeğin
Felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin
Ekmeğini, sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi.
Ekmeğin sahipsiz felsefesini
Felsefenin sahipsiz ekmeği.
Ve yıkıldı gitti Likya.
Hâlâ yeşil bir defne ormanı altında.
Felsefe bilinmezliğe ve ulaşılmazlığa hizmet ederken başka bir felsefeye ihtiyaç duyması sanırım imkansız. Felsefede sorunun cevabıda sorudur. Beslendği tek şey sorudur. Felsefe yapmak için sormak ama gerçekten sormak gerek.
yoktur. çünkü felsefe denen şey bir düşünce biçimidir ve düşünce biçimleri felsefe öğrenilerek kazanılamaz. ha yok eğer ben felsefe öğrendim de düşünce biçimimi sonradan oluşturdum diyen varsa da bu da çok büyük kolpadır çünkü bunu söyleyen kişi muhtemelen 3 ordan 5 burdan bir şeyler öğrenip ortaya karışık mal bir şey yaratmıştır kendi içinde.
örnek olarak; birisinin karşısındaki " ulan ben tanrı olcaktım varya şunu böyle yapardım" gibi saçma sapan bir rakı masası muhabbet cümlesi kurması ve diğerinin de " tanrı olmadığın için asla o hissiyatı bilemez ve buna bağlı olarak insanca düşündüğün bu şeyi tanrıyken nasıl yorumlayacağını asla kestiremezsin" demesi bir felsefi akım oluşturabilir.
ya da 5 yaşında bir çocuğun " aslında bu kuşlar uçmasa da yine böyle kanatları olsa ama kullanamasalar böyle yerde yürüseler onlara yine kuş mu diycektik anne!" sözünden bile bir felsefi akım doğabilir. (jhon locke'un boş levha diye tabula rasa sıçması gibi )
bu örnekte de görüldüğü gibi felsefe yapmak için sadece düşünmek yeterlidir. ha dersen ki niye yapıyoruz amk felsefe başka işimiz mi yok. doğru diyosun valla dağılın hadi!
bilinmesi daha iyi olur ama ille öğrenmen gerekmez, sadece bir kaç felsefe kitabı okursan yapabilirsiniz. hatta bazı kişiler doğuştan felsefeci olarak doğar.
vardır efendim. yılmaz erdoğanın söyle bi sözü vardı, çok da hoşuma gider; kitap yazmak için bir kaç tane de okumuş olmak gerekiyor. bişeyler söylemek için de bişeyler dinlemiş olmak gerekir neticede
felsefi bir sorudur.
evet felsefe bir bilim ise, ki öyledir, belli düşünce kalıpları olmalı mıdır? yoksa teknik bir evreye taşınarak düşünsel formüller üzerinden mi hareket edilmelidir?
bu halen daha felsefenin konularında biridir.
felsefe bir matematik ya da astrononomi gibi formülüze edilebilme imkanı olmayan sosyal bir bilim olması dolayısıyla sadece düşünceler üzerinde can bulur. yani sorulan her soru karşılığında, mesela şimdi sorulduğu gibi.
felsefe yapabilmek için eğitim almanız en fazla tez yazarken google'dan filozof aramamanızı sağlar ya da ne aramak istediğinizi size öğretir. ayrıca felsefi düşüncenin farklı perspektiflerini size kazandırır.
felsefe eğitimi sanıldığı kadar alelade olmamakla birlikte, eğitiminin alınması sizin felsefe alanındaki yetkinliğiniz konusunda tartışılmazdır.
felsefenin bir tanımı da (şahsen )deneyimler üzerine düşünmektir. belli bir yaşa kadar insan başkalarının deneyimleri hakkında konuşur, daha sonra kendine yönelir. bundan sonra yavaş yavaş gelir. zaten felsefeden kaçış yoktur, düşünmek yeterli.
ayrıca bu ülkede biriyle böyle konuları tartışamaz konuşamazsınız. sanki tehlikeli.
felsefe yaptığını karşındakinin farketmesi önemlidir. sabaha kadar konuş karşındakinin felsefe yaptığını anlaması şarttır yoksa (bkz: sikimden aşağı kasımpaşa)
felsefe yapmak için felsefe bilmeye gerek yoktur. felsefe yapabilmek için hiçbir şey bilmeye bile gerek yoktur. felsefe yapmış olmak için felsefe yapılamaz mümkün değildir. çoğu zaman kafamızdan geçen düşüncelerimiz felsefeyle iç içedir. herhangi bir olayı, olguyu ya da kavramı sogulamamız veya ekseriyetinde eleştirmemiz felsefe içermektedir. yani bizler felsefeyi istemli olarak değil günlük yaşamımızda çoğu zaman fark etmeden yaparız. elbette felsefe yapabilmenin altında yatan bir bilgi vardır, buna bağlı olarak bizler çoğu şeyi düşünür, eleştirir ya da sorgularız. felsefe bilmekte bunun farkında olmaktır. felsefe yapmaktan kasıt eğer bana mutluluğun resmini çizebilir misin? sorusunu sorabilmek ise elbette bunu yapabilmek için felsefeyi tanımak, bilmek gerekir. ama bu soruyu sorabilecek kişi sayısı da en fazla kaçtır ya da ne kadar yüksele bilir bilinez.
felsefe yapmak bence rahat insanın işi. yani düşünün şu an suriye' de felsefi durumdan söz edilebilir mi?
tabii yine felsefe yapmak kimine göre derin düşüncelerin özünü ortaya çıkarmakken kimine görede şu yazdığım şey bile içine girer. bana göreyse insanın şöyle bir dalıp gitmesidir felsefe.