Felsefe sonsuz fezada bir iğne arar gibi hakikati arama cehdidir. Bu sebeple felsefe mektepleri hakikatı tam manasıyla bulamazlar bulduklarını sandıkları şey hakikatin kırıntılardır. Tüm felsefe mektepleri birbirlerinin yanlışlarını ortaya çıkarırken birbirlerini çürütürken haklıdır ancak mücerret hakikati kuşatamazlar.
Dinler ise mutlak hakikati bünyesinde barındırdığı iddiasındadır ve başıboş arama cehdi olan felsefeye özünde karşıdır. Bu manada hak din olan islam tüm kainatı kuşatıcı mutlak hakikatin yegane sahibidir ve müslümanlar, felsefe uçurumunda gezinmek yerine islam hikmetlerini teşhis etme gayreti içerisinde olmalıdır.
felsefe refleksiftir dusunce uzerine dusunme vardir herkes kendi gorusunu belirtebilir fakat din dogmatif oldugu icin kurallar bellidir degismez ve belirli kurallar disinda kural ve gorus kabul edilemez.
bertrand russell şöyle demiş*: " felsefe benim sözcükten anladığım şekiyle, teoloji ile bilim arasında bir şeydir. Teoloji, gibi hangi kesin bilginin şimdiye kadar aslı öğrenilemez olduğuna ilişkin konularda spekülasyonlardan oluşur; ama bilim gibi, geleneğin ya da vahyin otoritesine değil, daha çok insan aklına başvurur..."
*Devamı ve kaynak için bkz: batı felsefesi tarihi, cilt 1 sayfa 10. Alfa/felsefe.
Gazali, farabi, biruni, ibn rüşd, harezmi diye gider islam felsefesini anlatır bu büyük isimler din ile felsefenin düşman gösterilmesini önlemiş olurlar. Mesele felsefenin bir din gibi gösterilmesi burdaki çizgiyi bozmadıktan sonra aklına gelen bütün sorgulamaları, kendince tezatlıkların hepsini rahatlıkla sorabilirsin islamın felsefesine.