başkanın oğlu işe alınmıştır. sonrasında ilk vaka intikali gerçekleşir.
itfaiye eri : söndürsene olm cayır cayır yanıyo lan ev, neyi düşünüyorsun!
felsefeci : ah azizim! (emre kongar bilgeliğiyle eve bakarak) yanmak ya da yanmamak, işte bütün mesele bu.
itfaiye eri : ver şu hortumu billah aşkına ver.
hadi siz çok akılısınız, ama milleti bu kadar aptal yerine koymayın. bizim de zorumuza giden de bu, yapmayın lütfen. iki kişilik itfaiye kadrosu. direk alsaydın daha iyiydi hiç olmazsa kimsenin haberi olmazdı.
çok sevindirici bir haberdir. belediyeler artık içsel yangınlarımızla da ilgilenmektedir, anlamı çıkar.
içinizdeki varoluş yangısını felsefeden başka ne söndürebilir? gülmeyin arkadaşlar...
sakin kafayla düşününce kadrolaşma yaptığı şeklinde algılanmaması gerektiğini düşündüğüm belediyedir. Bugün türk itfaiyeciliğinin en büyük eksikliğidir felsefi bir bakış açısı.
(bkz: Başkan haklı beyler)
+ sizi neden işe alalım?
- düşünüyorom o halde varım
+ yani?
- yani, düşünüyorum da galiba babam belediye başkanı*
+ bence tüm aradığımız vasıflara haizsiniz.
- bende öyle düşünmüştüm. şimdi bana bi çay kap bakalım.
