bizim felsefe hocamızlarımızdan birisi "az felsefe insanı dinsiz, çok felsefe insanı dindar yapar" görüşünü savunurdu, haliyle de inançlı biriydi. Olması gerekendi yani, özledim lan.
zaten genel olarak ikiye bölünmüş felsefe hocalarının ateist olan kısmıdır. genelde ya dindar olur ya da ateist olurlar. çünkü kafalarında sürekli bunları sorgularlar. ortasını bulmak zordur.
felsefe yapıyorsan zaten ateist olmak zorundasındır, adam işini yapıyordur. felsefe tanım olarak atarın, giderin, nedenin, nedensizliğin, hiçliğin alayını yapan düşünsel durumdur. tanrıda neymiş.
"Sen kim oluyorsun da allah'ı sorgulatıyorsun karaktersiz" şeklinde ithamlara maruz kalan hocaların ateist olması durumu. insan, her şeyi sorgulamadığı sürece özgür değildir. Ayrıca allah'ın sorgulanmasına karşı bu kin neden, korkuyor mu kimseler sorgulanmasından ? Doğduğun andan itibaren senin seçimin olmayan bir dinin mensubu olarak, neyin doğru neyin yanlış ( günah - sevap , pardon ) olduğunu başkalarından öğrenerek yaşıyorsun. Hayatın "kader", başına gelenler "nasip", kötü olaylar "test", iyi olaylar "kısmet, mükafat" senin için. Sorgulanamaz, herkesten üstün öğelerle dolusun. Peygamberi, dini kanunları, allah'ı sorgulayamazsın. Sebebini mantıksal olaylarla açıklayamadığın her olay senin için "mucize, allah'ın hikmeti" olmuş. Din uğruna, tanrı uğruna işlenen suçlar senin için mantıklı sebeplere oturtulmuş durumda. Mantıklı gelmeyenler de ya senin dinine inanmıyor ya da senin için "gerçek müslüman" değiller. Söyler misin bana sen neden varsın o zaman ? Neyi sorgulayıp, neyi değiştirebiliyorsun ?