felek çakmağını üstüme çaktı

entry9 galeri0
    1.
  1. --spoiler--
    yandım ataşine su, leyli leyli leyli,

    çeşmin yaşı ile yuğ leyli leylileyli,

    daim ezberimde o, leyli leyli leyli.
    --spoiler--
    4 ...
  2. 2.
  3. mükemmel bir musa eroğlu yorumudur. alır götürür. zor olur geri dönmesi.

    felek çakmağını üstüme çaktı
    beni bir onulmaz derde bıraktı
    vücudum şehrini odlara attı
    yandım ataşine su, leyli, leyli,leyli

    felek çakmağını eyledi çengel
    yare varam dedim, koymuyor engel
    ölürsem sevdiğim üstüme sen gel
    çeşmin yaşı ile `yuğ, leyli, leyli,leyli

    her an dilimizde hakkın kelamı
    uğra dost yanına, eyle selamı
    tenhada görürsen emrah cananı
    deyin aklımızda o, leyli,leyli,leyli

    http://www.youtube.com/watch?v=2x-Nd66EKPo
    3 ...
  4. 3.
  5. durduk yere adamın amına koyan şarkılar kategorisine kafadan giren, adamı yamultan türkü.

    --spoiler--
    ölürsem sevdiğim üstüme sen gel
    çeşmin yaşı ile yuğ, leyli, leyli,leyli
    --spoiler--
    0 ...
  6. 4.
  7. şakacı feleğin yaptığı iştir. kendisinde bir mühendislik öğrencisi espri anlayışı görüyorum.
    0 ...
  8. 5.
  9. en sevdiğim iki türkünün, ya da şöyle diyelim en çok ciğerime nüfuz eden iki türkünün sözlerinin erçişli emrah tarafından yazılmış olması şu zalim feleğin erçişli emrah'a ettiği iş ilendir. ciğerdelen türkülerini dinledikçe, acaba nasıl bir acıyla büyütmüş ki hasretini, sözün kalbini kanatmış diye düşünmeden kendimi alamıyorum. - bunlar sözcük müdür yoksa tuz ırmağı mı- bunlar tuz ırmağı, bunlar kanayan serçe parmağı'mın elini tuz'a batırmasının sızısı, bunlar kaderin bu işte parmağı var dediğim o an. ve dahi kalbi kanamış bir sözün, sonsuz bir sessizlikle bulaşması. acının dili. bunun için bu türküleri kim söylerse söylesin değişen hiçbir şey yok. bu türkü, bu hudsuz sessizlik, bu sızısı dinmeyen acı diline geldiğini güzelleştiriyor. o kadar güzel ki suya bakınca artık ben yokum, bu gürültü yok. sonsuz kere su var, sonsuz kere suyun sızlaması, sonsuz kere tuz ırmağı. felek işte, bizi böyle hâlden hâle koyuyor, dönüştürüyor, döndürüyor. sevgilinin çeşmin yaşını tutuşan kuyudan esirgediği ve feleğin attığı taşın kuyuyu kapattığı yerde, suya açılan bir kapı vardır. orası tanrının güler yüzüyle bizi karşıladığı eşiktir. arkada bıraktığımız da onun eşiğine yüz sürmemiz için yürümemiz gereken yol. ben buna inanıyorum, oraya çölü geçerek gelinir, oraya çölü geçerek gelinir, oraya çölden geçerek gelinir. gidilir değil, gelinir çünkü burada dönüş yolundan bahsediyorum. bu dünyadan kırılmadan geçebilene aşk olmaz. aşk'sız olan da cennete giremez, bana böyle öğretildi. dünya birçoğumuzu kırdı, bir çoğumuzu sakat bıraktı ve hala vicdan azabından ölmedi. çok kötü biri dünya, cennete giremicek sırf bu yüzden. dünyada olan dünyada kalacaksa da yine bu yüzden. kimse başka neden aramasın. ya da velhâsılı:

    ''ölüyoruz demek ki yaşanılacak''
    0 ...
  10. 6.
  11. Musa Eroğlu bu türküdeki yorumu ile arabeskin amına koymuştur.
    1 ...
  12. 7.
  13. Cem Karaca yorumu bir başkadır.

    Cem Karaca - o leyli

    https://youtu.be/2SiUrUkkeDc
    1 ...
  14. 8.
  15. 9.
  16. Çok acıklı bir türkü ama şu çocuk söylerken gülümsetiyor da aynı zamanda. Bu ne tatlılık ya.

    https://youtu.be/LeVGXRqUet8?si=Huf4pOPSNai-5uGx
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük