ali babacan'ın bilderberg gediklisi olduğu bilinen bir olay olduğu için tavırlarına(akepeci olmasından kelli) bu kadar çok şaşırılmasını anlayamadığım adam. ne bekliyordunuz ki tipik islamcı davranışından başka? masonlar, 10 yıl önce herşeyin arkasındaydı, şimdi liberalizmin yılmaz savunucularıdır. başka bir söylem mi bekliyordunuz yani islamcı bir yazardan? onu anlamış değilim.
abadullah gül'ün, kızının düğününde karşılaştığında "biraz fazla şatafatlı mı oldu acaba" sorusunu, "yılın en sade düğünü" diye cevaplayabilmiş kişi.
kimdir bunlar?
ingiliz kraliyet mensubuları olarak kanıksamışlar görkemli düğünleri de bilmem kaç binkişinin katıldığı salonda nikah.,bilmem ne yalısında verilen yemekler yılın en sade düğünü olabiliyor?
bilderbeg'e katılmasıyla değil, orada yaşananları anlatmayarak,üfürükten yazılarla geçiştirerek gözümüzden düşer yaşar. ama halkın gözünden düşünce daha mı çok para kazanılıyor bu ülkede bilmem?
Fehmi Koru'nun dünü ve bugünü!
Fehmi Koru'yu 80'li yılların ikinci yarısında tanıdım. Fehmi'nin o dönemdeki lakabı, komplocu Fehmi'ydi... Her olayı Mason ve Siyonistlerle irtibatlandırır, her şeyi komplo ile izah ederdi. Bilderberg, Fehmi'nin saplantısıydı. Ona göre bu toplantıya katılanlar, adeta şeytanın işbirlikçileriydi..Ve heyhat... AKP iktidarında Bilderbergliler Fehmi'yi davet ettiler. Fehmi, önceden yazdıklarını ve söylediklerini yuttu ve bu toplantıya katıldı.. Dahası, toplantıya katılalı beri Bilderberg'i hafızasından sildi ve tek bir satır bile yazmadı.. Bir başka örnek; Aydın Doğan'ın yöneticileri ile bayramda yaptığı Rodos tatili ile ilgili ürettiği komplo teorisi... Neymiş efendim Aydın Bey, yayın politikası ile ilgili önemli kararları Rodos'da belirliyormuş ve bu çok önemliymiş... Fehmi, Rodos olayını birkaç yıldır adeta " Haçlı ayini " gibi sundu okurlarına.. Derken 3 gün önce bir haber; Fehmi, Aydın Doğan'ın davetiyle Rodos'da... Bu kadarına da pes demeyin.. Fehmi bu.. O, günlük yaşar. Fikir, idealizm, ilke, tutarlılık gibi şeyler onun için önemli değildir.. Şuraya yazıyorum; tıpkı Bilderberg gibi Fehmi'nin Aydın Doğan'la ilgili yazıları da bitecektir.. Ne kadar ilginç değil mi? Bu adam şimdi TMSF dahil olmak üzere 5 ayrı medya grubundan maaş alıyor ve ülkede boyyyük gazeteci itibarını görüyor iyi mi?
solcu sayılamayacak kadar inançlı,
cemaatçi düşünülemeyecek kadar geniş görüşlü,
bolca amerika'da kalmış,
çok üretken,
müslüman yazarlar arasında en geniş düşünebilen,
müslüman yazarlar arasında liberalizme en yakın duran,
boşnak kökenli yazardır.
"pek muhterem aydin bey"'in daveti üzerine büyük bir heyecan ve mutlulukla ziplaya ziplaya, bayram namazi kilmak icin gittigi rodos'tan kim bilir bizler icin yanlarinda bulundugu insanlardan (aydin dogan, mehmet yilmaz, ertugrul özkök) ne haberler cikartir diye bekleyenler
iste fehmi koru'nun malûm yere gittikten sonra yazdigi yazilar ve millete ulastirdigi, derin, cok özel; rodos mevzuunun ic yüzünü tip ciplakligiyla ortaya seren haberleri:
bilderberg toplantilarini ve oraya katilan gazetecileri is adamlarini elestirir durur yillardir ama kendisine gelen ilk teklifte 23 nisan cocuklari gibi hoplaya ziplaya gider. üstelik de hicbir haber cikartmaz gittigi toplantidan. kimin ne yediginden bahseder, baska bir sey degil. sonra, aydin dogan'in rodos sovalyelerinden bahseder. dogan medya cok önemli kararlari orda alir der. mehmet yakup yilmaz, sedat ergin, ertugrul özkök ve aydin dogan burda bulusur, stratejilerini gelistitir der. mesela emin cölasan'in da ipinin orda kesildiginden bahseder vs. ama heyhat ayni bilderberg toplantisinda yaptigi gibi, aydin dogan'in kendisine yaptigi rodos'ta bayram namazi teklifini büyük bir zevkle kabul eder. beraberinde olacagi adamlar ise, ertugrul özkök, ahmet hakan, mehmet yakup yilmaz ve aydin dogan mis. üstelik aydin dogan bunlara özel jetini göndermis. bu kadar olur artik.
can dündar ın konuklarına sırayla neden dediği ntv deki kuzey ırak ı ele alan programına katılıp kuzey ırak dışında herşeyden bahsederek konuyu saptıra saptıra bana televizyonu kapattıran kısa boylu bir insan.
yazıları öyle okunası falan değildir. ilim irfan sahibi olduğunu da hiç sanmıyorum. o da bo$una yer i$gal eden kö$e yazarlarından.
bu adamın yazısını okumaya ba$lıyorsunuz, ne diyecek diye bakıyorsunuz, yazının sonuna geliyorsunuz ama hala aradığınızı bulamıyorsunuz.
adam yazıyor ama bo$a yazıyor. yazarken elli farklı yere dalıyor. sonra hiç birini toparlamadan bırakıyor.
hele o taha kıvanç adıyla yazdığı yazılar tam bir komedi. en çok $a$ırdığım $eyse bu adamı beğenenlerin olması...
tsk başkanı yaşar büyükanıt'ın ana fikri "cumhuriyet değerlerine sözde değil özde bağlı bir cumhurbaşkanının seçilmesini istiyoruz." olan açıklamalarından, "tsk, akp ve tayyip erdoğan'a köşk için olumlu sinyaller verdi sonucunu çıkarabilecek kadar yorum yapma özürlüsü olmasına rağmen kimileri tarafından değerli bir gazeteci sanılır kendileri..
siyasi olayları yorumlamak konusundaki engin tecrübesine..! dayanarak genelkurmayın son açıklamaları hakkında neler yumurtlayacağını merakla beklemekteyim. zira fikri dünyamdaki genel görüş ne söylerse onun tam tersinin doğru olduğu yönünde..
yaklaşık 20 yıldır takip ederim, -ki başlangıcı zaman gazetesi'nin ilk kurulduğu yıllara denk gelir- türkiye'de gerçek manada gazeteciliğin nasıl yapılacağını gösterir. okur, araştırır, müthiş bir merakı ve arşivi vardır. teknolojiyi çok yakından takip eder, hatta rahmetli turgut özal ile -o zamanki şartlarda- ellerinde olan bilgisayar oyunlarını takas ettiklerini anlatmıştı. türkiye'de internet sitesi sahibi ilk gazete olan zaman gazetesini de bu işe teşvik eden kişidir. iyi dercede ingilizce ve arapça bilmesi nedeniyle dünya basınını yakından takip eder. iyi haber kaynakları vardır ama dostunu satmaz. ayrıca doğru bildiğini ifade etmekten de çekinmez, hatta nato toplantısı için istanbul'a gelen bush'la tanıştırıldığında, gazetede yaptığı zehir-zemberek eleştirilerin aynısını bush'un yüzüne karşı da yapmıştır.
bir de polemiği çok sever, özellikle emin çölaşan'la 1994 yılında teke-tek yaptıkları siyaset meydanı özel yayını ve bu programda çölaşan'ı nasıl yerin dibine soktuğu hafızalardadır.
şu bilderberg meselesi bir garipti.
önce tenkit edip sonra "gitmek için can attım" diyerek katılması bir tarafa; döndükten sonra kaleme aldığı ve 6 gün süren "ben bilderberg'deyken" yazıdizisi başlı başına olaydı. zira bindikleri uçaktan, kaldıkları otelden, toplantılardaki ikramlardan, samimi atmosferden... iştahla bahseden koru, toplantılarda ne görüşüldüğüne dair tek kelime etmemişti.
böyük gazetecilik bu olsa gerek; 6 yazı yazıp hiçbir şey söylememek!
yeni şafak gazetesinde derinlemesine siyasal yorumlar yapabilen, şu an ki iktidara yakın, demokrat, islami duruşa sahip, aynı zamanda 'taha kıvanç' takma adı ile de yazan, tezkere krizinde amerikan karşıtlığıyla bilinen yazar.
