hayatın ta kendisi, zamanından, söyleyeceklerinden, sevinçlerin, mutluluğundan, aşkından, işinden, gücünden vermemektir. yoruyor be belli bir zamandan sonra, yeter diyorsun biraz da onlar fedekarlık yapsın benim için.
soğuk bir kış günü, tipi nin değdiği yeri dondurmasıyla yol aldık yürüyorduk, 6 kişilik bir grup ta, tek sıra halinde, 4 kız 2 erkek, ve belkide fedakarlık, tipi ye engel olurum diye en önde yürümek diğer arkadaşlarını tipi nin dondurucu etkisinden az da olsa saklamaktı, tipi nin geliş hızı ve yönünü değiştirmek, yahut yavaşlatmak, yavaşlatıp, arkadaşlarının bedenine çarpmasını engellemekti.
genelde olumlu bir özellik olarak kabul edilen davranıştır. ama aslında feda + kar kelimelerinden oluşur. yani karşılıksız vermek değil, tam tersi kar bekleyerek vermek anlamını taşır.
fedakarlık, karşı tarafın haberi olmadan yapılmalıdır.
Kişinin uzun yıllar kendini "feda" ederek "kar" beklemesi. Burada beklenen fayda sevgi, beğeni ve onaydır. Karşılık görmeyince de kişinin kendine ve yaşamına duyduğu öfkeye dönüşüyor.
meslek için yapılması en zor olanıdır. sırf birinin egosunu tatmin etmek için sizden, sağlığınızdan, ailenizden, uykunuzdan, sosyal ihtiyaçlarınızdan kısıtlamanız isteniyorsa insana en ağır gelendir.
sevginin en belirgin emarelerinden biridir ama karşındaki insandan görülmediğinde gittikçe azalan, taviz veren insanı yiyip bitiren bir lanettir. salak yerine konulduğu insanın suratına çarpar ve belki de en acısı yüreğindeki her şeyin yok olmasıdır herşeyin sonunda 'ben böyleyim işine gelirse' cevabını aldığında. seveni sikerler dendiğinde kulak ardı etmemenin önemini gösterir.
Fedakârlık, saçını süpürge etmek boyutuna geldiğinde yıpratıcı, dozunda yıapıldığında ise umut ve sevgi üreten bir kavramdır...
Kantarın topuzunu kaçırmadığınız, benliğinizi ezmediğiniz ve " fedakarlık yapıyorum" diye başa kakmadığınız sürece insani bir durumdur...ve gerektiğinde, hak edene yapılmalıdır..
Çoğumuzun unuttuğu bir erdem. Öyle ki hangimizin kulağına bir fedakarlık örneği gelse çıkarcılığın esiri olmuş sefil zihinlerimiz hemen bahaneler, komplolar, yalanlar uyduruyor. Fedakarlık bu yoz çağda unutulan, hatırlansa da kıymeti bu çağın yoz insanları tarafından çok zor bilecek bir şeydir.
Eğer ki biri size bir fedakarlık örneği anlattığında zihniniz hemen kılıflarını kuşanıyorsa çürüyorsunuz, belki de çürümüşsünüz demektir.
elalem için yapılmamalı. çünkü insanlar nankör, insanlar çıkarcı, insanlar çok afedersiniz gavat. sürekli bir madik atma hali.
kendinize yediremeyebilirsiniz, normal. denmemesi gerekse de dönüp "ama ben senin için şunu şunu, bunu bunu yaptım!" diyebilirsiniz. nankör, çıkarcı, gavat insan size "yapmasaydın" diyecektir. ağzını burnunu kırmak istersiniz. kırmazsınız. ama affetmezsiniz de.
Bir banka da hiç tanımadığım bir teyzenin anlatması sonucu bir örneğine denk gelmiştim.
üniversite harcımı yatırmak için bir şubede oturuyor sıramın gelmesini beklerken teyze öğrenci kimliğimi görüp benim oğlumda sizin okulda bende onun harcını yatıracağım dedi ve başladık sohbete.
Teyzenin oğlu 9 eylül üniversitesi inşaat mühendisliğini kazanmış. O sırada babası vefat etmiş, liseye giden bir de kız kardeş var. Çocuk okulu dondurup gelip bir fabrikaya işçi giriyor. kız kardeşi önce liseyi bitiriyor sonra üniversiteyi kazanıyor ve orayıda bitirip mimar oluyor. Sonra abisine gelip "abi çalışıp seni okutma sırası bende" diyor ve abisini okula gönderip okutuyor. Teyze anlattığında oğlu artık son sınıftaymış. abinin yaptığı büyük fedakarlık, kız kardeşin yaptığı da bunun farkında olup fedakarlık yaparak buna cevap vermek.