dizi öncelikle virüsün nereden yayıldığı veya neyden kaynaklandığını değil, virüsün yayılış sürecini anlatıyor. korku, şaşkınlık ve panik ögeleri ön planda. ayrıca aile içi ve ikili ilişkilere de önem verilmiş. bence dizinin izlenilebilir bir dizi olmasını sağlayan en önemli noktalardan birisi de bu. gerek müptezel yakışıklı nick, gerek hümanizm topağı travis reyiz, gerek anaç ve cesur hatunumuz madison, gerek felaket tellalı tobias, gerek embesil güzelimiz* çok hoş bir atmosfer yaratıyor. spoiler içerikli analiz de aşağıda. spoiler butonuyla yazıyorum. sonra çığırtmayın keyfimizi siktin diye.
bana sorarsanız şaşkınlık ve noluyoruz hııamına kafaları biraz daha uzatılmalıydı. daha 3. bölümden ** bildiğimiz twd havasını hissettim. rahat rahat birilerini vuruyorlar, gömüyorlar vs. 1. bölümde ise zombi salgınını ispatlayan zenci arkadaşın algımızdaki inanılmaz yer değişimi, nick'in delilikten kahramanlığa terfi etmesi, tobias'ın çılgınca fikirlerinin susan'da dank etmesi falan çok hoştu. kilise sahnesine de bayıldım. ayrıca 3. bölümde denk geldiğimiz ispanyol berber çok delikanlı adammış. tam ''ulan askerler girdi kasabaya. nasıl toparlayacaklar şimdi?'' derken. ''hiçbir şey düzelmedi'' gibisinden bir şeyler dedi. orada da askerlerin kısa sürede şapa oturacağı brifingini çakmış oluyor bize bu delikanlı adam. zaten belliydi de * en azından diziyi güvenlik olgusu ile baymayacaklarını anladık.
--spoiler--
konu güzel, evet. hayatta kalma olayları, the walking dead'den gelen aşinalık falan. ama adamlar bir şeyi gözden kaçırıyorlar: yaşama içgüdüsü. hâlâ her şey çok teatral. insanlar hâlâ insancıl davranıyor, "onu öldüremeyiz" falan diyorlar. işin ilginç yanı, kimse bu olayları yadırgamıyor, sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi. ya hu insanlar canlanıyor amk sen nasıl öylece (şu komşu kadın var ya) karşısında durup ona bakabiliyorsun lan?! bir de o kadar soğukkanlılar ki "her şey yoluna girecek" falan diyorlar.
daha da sinir olduğum konu da şu: neden kimse kimseye bir şey anlatmıyor? bunu sadece türkiye'yi düşünerek söylemiyorum ama bizde olsa "lan murat, olm herkes hortluyo lan gahçın gahçın, götü kutarın amk, her şeyi toplayın kaçın belgrad'a" falan derler, hadi onu geç, amerika'da bile böyle olur yani. sen nasıl o asi kıza "sakın bi yere gitme, beni duydun mu ha?" diyebiliyorsun amk?! kız elbette dışarı çıkar. son bölümde biri camı neyin tırmalıyor, dışarda insanlar birbirini yiyor, sen monopoli oynama peşindesin. hadi onu da oyna, hadi kafan dağılsın da neden söylemiyorsun kimseye "bak dışarı çıkarsan götü kolla, dışarda zombiler var, benim sözümden çıkma" diye?! ben olsam ben de dışarı çıkarım amk, kimin aklına gelir ki böyle bi şey? atom bombasını, nükleer füzeyi falan bile düşünürüm ama ölülerin hortlayacağı aklımın ucundan geçmez. bu bakımdan aşırı saçmalamışlar bence.
şimdi de iyi yanlarına geçelim çünkü çok gaza geldim.
evet, korku ve paniği güzel anlatmışlar -en azından toplumsal olarak. halk sokağa dökülüyor, polisler milleti vuruyor diye (bak yine sinirlendim amk. sen polis olarak niye açıklama yapmıyorsun lan millete. "evlerinize dönün" demekle olsaydı gezi'dekiler giderdi amk sldşsald. mala bak.) millet sağa sola molotof falan atıyor. (eslkdldksla atmayın lan molotof, benzin lazım olcak sonra göt gibi kalıcaksınız.)
bu arada adam müslüman olsaydı iki kadını da alabilirdi amk nmsandkasasd. islam her şeyin çaresini düşünmüş.
karakterlerin tutarsız davranışların zamanla düzelmesini umduğum dizi... travis sanırım sen malsın ve mal olarak kalacaksın...
kaos ortamının en azından askerlerin gelmesiyle yavaşlayarak devam etmesini bekliyorum veya öyle olmasını istiyorum. tamam medeniyet hızlı çökerde suyunu çıkarmayalım.
Walking Dead kadar tutulamayacak dızı. Daha realist olması dızının gereksız bolumlerının uzatılmasını ve olay orgusunu kurguyu uzatmaya olanak gostermıştır. Kısaca Walkıng Dead bıttıkten sonra ızleyıcı kıtlesını kaybetmemek ıcın çıkar amaclı kurulan mecra. Ama yınede ızleyecegım.
the walking dead dizisinin aksine olayların başlangıcını gösterdiği için ve kırsaldan çok şehirde geçtiği için daha sürükleyici olabileceğini düşündüğüm dizidir. ama çoğunluk the walking dead'le bir tutmayacaktır bu diziyi elbetteki. karakterleri popüler olmuş, senaryosu oturmuş the walking dead kadar popüler olması zaman alacaktır. tek can sıkıcı olansa fear the walking dead dizisinindeki karakterlerin bu dehşet ve vahşet ortamında olayın şokunu ve korkusunu yeteri kadar oyunculuklarına yansıtamamaları bana kalırsa.
maalesef bana göre kötü bir sezon finali; askeri üsse saldıran zombiler ve o kadar askerin neredeyse sıfır zombi avlaması. hiç mi el bombası, roket atar vs yok yahu sallayın a.q. üstlerine...
bu gidişle the walking dead den pek farklı ilerlemeyeceğini düşündüğüm dizi... gidişat tırt... başlangıç bu kadar hızlı geçmemeliydi; ok medeniyet çöktü mü çabuk çöker de bu ne a.q. bi de bu virüs müdür, biyolojik silah mıdır ne haltsa onu göstersinler azıcık yoksa ordan oraya paralel konular... sıkıcı...