bundesliga'da başarısız geçen bir sezonla birlikte şampiyonlar ligi'nde rüya gibi bir performans sergileyip, seneyi almanya kupasını kazanarak bitirdiler. görece iyi sezon geçirdiler.
uefa şampiyonlar ligi'nde son şampiyonunu çeyrek finalde deplasmanda 5 atarak eleyip, yarı final oynadığı sezonda bundesliga'da an itibariyle düşme hattının 5 puan üzerine yer alan güzide takım.
bu sene almanyanın beşiktaşı onlarda ligde beşiktaş gibi oldular ama şampiyonlar liginde daha şimdiden yarı final garanti acaba beşiktaş guti yerine raul' u alsa bir şey değişirmiydi diye düşündüren takım.
gönül ister ki finale kadar yürüsün ve finalde real madrid ile karşılaşsın. ha normal şartlarda fc barcelona yarı finalde real madrid'i tokat delisi yapıp eler ama ben sırf benim adamım raul gonzalez'in şu asıl sahibi olduğu 7 numaralı beyaz formayı geride kalan 15 seneye ve sayısız rekora bakmadan gidip yeni yetme portekizli reklam topçusuna veren real madrid'den hayatının intikamını almasını istemekteyim. evet, futbol tarihinin gelmiş geçmiş malesef en başarılı ve en iğrenç kulüplerinden birisine karşı bunu yapmasını istiyorum. yürü be tilkim...
raul romantizmini bir yana bırakırsak;
uzun yıllardır kaybedenler kulübünün en kadim üyesi olan, ligde juventus'un itinayla öğütülmesiyle kendi kendine kolpadan bir krallık kurmuş, avrupa'da moratti beyefendinin mourinho gibi bir adamı getirebilmesiyle bir şeyler yapabilmiş olan inter'e gerçek yerlerini göstermeleri beni pek bir mutlu etti. evet yılların eziği inter'in şampiyonlar ligi şampiyonu olduğunu bile gördüm ne yazık ki, ama bu ruhr delikanlıları ne mutlu ki onlara hakettikleri yerleri gösterdi.
moratti'nin o kuru kafası, yıllardır boşa harcanan neredeyse milyar dolar seviyesindeki paralar, 1995'ten beri transfer edilen 120'den fazla futbolcu ve birkaç sezonu saymazsak son 20 yılın müzmin eziği inter...
1997'de son kez* çift maç üzerinden oynanan uefa kupası finali sonucunda penaltılarla tokatlamışlardı bu inter'i, wilmots'un paigluca'ya attığı nefis bir gol vardı ilk maçta, ivan zamorano ise rövanşta son dakikalarda attığı golle maçı penaltılara götürüp, daha sonra penaltı kaçırmasıyla eğlendirmişti. evet, ama ertesi sezon inter milan yine uefa kupası'nda bu sefer çeyrek finalde eledi rakibini, tokatlama sırası şimdi tabi ki schalke'deydi.
1985'te bir başka alman ekibi borussia monchengladbach'ın real madrid'e tarihi elenişini hatırlatan türden bir saçmalığa imza atmazlarsa yarı finaldeler kendileri. ve bir diğer paralı ezik olan real madrid'e ki düşük bir ihtimal barça'yı eleyip finale çıkarlarsa o finali raul'un hat-trick'iyle falan kazanmalarını istiyorum. evet yazının başına döndük, yine romantizm...
ilk dakikada dejan stankovic'in attığı muazzam golle çılgına dönen inter taraftarını gecenin sonunda dumura sokan takım, bu gece schalke04 taraftarının yerinde olmak isterdim.
şikeci diye aylardır bağırdığım alman takımı. 2-3 ay önce bir maça oynamıştım bunların. üst vermiştim adamlar gol atmamak için ellerinden geleni yapmıştı. maçıda 2-0 kaybetmişlerdi. penaltı filan kaçırmışlardı. allah'ın sopası yok işte beter olsun köpekler.