bendenize içten bir "haydaaaaa" çektiren başlıktır. maça gittim galatasaraylı arkadaşlarla beraber. maçta onlarla beraber sevindim, belki onlardan bile fazla küfrettim, kahroldum maçın sonunda. eve geldim. sözlüğe girdim. yenilgi sonrası nereye sataşacağını şaşırmış sözümona gs'li, "muhabbet olsun, ezikliğimi bastırayım" çabasıyla sözümona fb'li elemanlar beşiktaş'ımıza ve beşiktaşlılığımıza çük kadar akıllarıyla sataşmaktalar. la bi sittirin gidin, için sütünüzü yatın uyuyun. yarın okul var. anaokulu bu boru değil, ihmale gelmez!!
her fenerbahçe galatasaray tartışmasının sonunda lafın dönüp dolaşıp kendisine geleceğini bilen, "siz hiç konuşmayın zaten" gibi çocukça cümlelere sırıtan beşiktaşlıdır.
beşiktalı olmanın ayrıcalığını kavrayamamış, emekleme dönemini yaşayan taraftar kişisidir. zamanla bu tip tartışmanın kenar süsü bile olamayacak kadar farklı bir dünyanın üyesi olduğunu fark eder. yani geçici bir durum.
iki arkadaş grubunun arasında kalıp, ne diyeceğini bilemeyen insandır. 'en iyisi bırakayım da ne derlerse desinler birbirlerine.' diyip kenara çekilmiştir. iki grubun birbirlerine karşı tavırlarına ve laflarına, çaktırmadan, şirince gülen bu insanlar artık bu kavganın bitmesini istemektedir. **
edit: iki kardeşin ettiği kavgayı, ayırma niyetinde olan baba duygulu beşiktaşlıdır.
edit2: şimdi de kanka oldular. zaten iki kişi kavga eder. hep ibne olan ikisi dışında olur. oğlum bir hafta sonra yine birbirinize ibne diyecekseniz lan. kızmayın bana.