--spoiler--
turkcell süper ligi 17+1'den oluşuyor. 17 sıradan birbirinin destekçisi takım ve fenerbahçe cumhuriyeti...
--spoiler--
yukarıda yer alan alıntı dahi fenerbahçe gol yediğinde neden çoğu kişinin coşkuyla sevindiğinin göstergesi aslında... fenerbahçe başkanı' nın ve bazı fanatik fenerbahçelilerin kendilerini diğer takımlardan ve camialardan büyük ve kusursuz görme çabası, fenerbahçe' yi antipatik kılıyor. yoksa fenerbahçe' den nefret edildiği yok, fenerbahçe şampiyonlar liginde geçen sezon devleri devirirken galatasaraylısının, beşiktaşlısının, trabzonsporlusunun ve diğer tüm takım taraftarlarının coşkuyla bağırmaktan sesi kısıldı, bir türk olarak göğsü kabardı.
fenerbahçe bu ülkenin takımı, evet. ancak kesinlikle ligde yer alan diğer 17 takımdan ayrılamaz. futbolun sarısıyla, lacivertiyle, kırmızısıyla, siyahıyla, beyazıyla tadı vardır ve fenerbahçe bu birlikten kopamaz, kopartılamaz, aksi takdirde türk futbolu kaosa sürüklenir, renkler bulanıklaşır.
bu entryi üreten de fenerbahçe sevilla ve chelsea' ya sahayı dar ederken arka arkaya keyif sigaraları yakmış bir galatasaraylıdır.
zorunlu bir tanıma geçecek olursak, fenerbahçe' nin kibirli görünüşünün, yalnızca türkiye' de, sebep olduğu gerçek.
bir gün herkes galatasaraylı olacak tezini doğrulayan eylem.*
bir galatasaraylı olarak fenerbahçeden nefret ediyorum. başka lafların ardına sığınmıyorum. saf pürüzsüz nefret bu. haliyle fener gol atınca üzülüyorum. fener hep yenilsin istiyorum. eğer fenerbahçeliler "bütün türkiye bize düşman, meyve veren ağacı taşlarlar." diyorlarsa kendilerine "yüz yılda 1 elma veren ağacı neden taşlıyayım? sadece şaşırırım." diyorum. fenerbahçe gözümde "ezikbahçe"ydi. şimdi hem "ezikbahçe" hem "çokoprens"...
bir mantık çerçevesinde gerçekleşen ve açıklaması da gayet basit ve anlaşılır olan durum.
fenerbahçe beşiktaş maçını izliyoruz galatasaraylı bir arkadaşımla. futbolcular sahaya çıkmış ısınıyor ve kameralar mert nobre'yi çekiyor. maç izlediğimiz digitürk salonu hınca hınç dolu ve yaklaşık 400 kişi var. bir grup beşiktaşlı salonun sol tarafında öbekleşmiş ve kameralar nobre'yi çekerken aynen şu tezahüratı * yapıyorlar:
"nobre fener'in anasını s.k."
maç başlıyor ve fenerin golü geliyor salonun yaklaşık 3'te ikisi ayağa kalkıp seviniyor, bu golden 10 dakika sonra nobre'nin golü geliyor ve o grup aynı tezahüratı yapmaya devam ediyor. işin en ilginç yanı ise hiç bir fenerli kalkıp birşey söylemiyor, niye küfür ediyorsunuz demiyor.
ve maç bitiyor, kazanan tabiki fener oluyor ve o maçı izlemeye gelen fenerbahçeli taraftarlar.
bütün maç boyunca küfreden o gruba ise lafı cimbomlu kardeşim koyuyor:
"bu adamlar sadece küfür ediyor, yahu madem bu kadar ateşliydiniz stada gitseydiniz ya".
%100 dogru bir tespittir.
Fenerbahce'nin en ufak bir yenilgisinin ardindan butun ulke kendilerinden gecer, takim ve oyuncular hakkinda alayci, saygisiz ve bos yorumlar yapilir.
Yok Guzia soyleymis yok Maldonado boyle. kardesim sen ilk once kendi takimindaki oyunculara bak ondan sonra gel bizimkileri elestir. Seni yillardir avrupalarda sirtinda tasiyan futbolculari adeta kovarak takimdan uzaklastirdin, jubileyi bile cok gordun onlara hala niye Fenerbahce'nin derdindesin.
Hele ki su dunya kupasi kadar degerlenen Turkiye Kupasi, gecin artik bunlari.
Tabi ki Fenerbahce'nin dostu olmayacak, tarihlerinde kendilerini en fazla yenen takim da Fenerbahce'nin kendisi zaten.