Faşizm sıkça ''başka uluslara yönelmiş milliyetçilik'' gibi algılanıyor. Bu yanlış bir tanımdır. Milliyetçilik burjuvazinin en eski ideolojilerinden biri olarak faşizmin alet çantasında baş köşede durur. Fakat faşizm basitçe milliyetçilik değildir. Faşizm, finans-kapitalin en gerici, en şoven ve en emperyalist unsurlarının açık terörcü diktatörlüğüdür. Bu diktatörlüğün temeli, tanımda işaret edildiği gibi sömürücü ve ezen sınıfın, tekelci büyük burjuvazinin sınıf egemenliği ve emperyalizmdir. Faşizm bütün milliyetlerden işçi sınıfı ve tüm emekçi halk üzerinde, onun köleliğini, sefaletini pekiştiren, ekonomik yıkımını küçük bir kapitalist azınlık lehine derinleştiren diktatörlüktür. Faşizm işçi sınıfının iliğine kadar sömürülmesi ve her tür politik-demokratik haktan yoksunlaştırılmasıdır. Faşizmi devirmek, burjuvaziyi devirmek ve kendisiyle beraber tüm halkı politik ve ekonomik kölelikten kurtarmak için örgütlü ve enternasyonalist devrimci savaşım vermek işçi sınıfının vazgeçilmez görevidir.
Her şeyden önce parlamenter demokrasiyi şiddetle dışlayan faşizm, bireyciliği reddeder,liberalizmi eleştirir, akılcılığın ve hümanizmin kritiğini yapar. Bu bakımdan faşizm esasen topyekün bir red hareketi olarak ortaya çıkar. Devletin mutlak üstünlüğüne dayanarak kişiden, Devletin kurallarına sıkı sıkıya uymasını savunur. katıDisiplin, itaat ve devlet yüceltilir. Hareketi yönlendiren yüce bir amaç sunulur. italyan faşizminde bu Roma imparatorluğudur. Liberalizmin tüm konumları şiddetle eleştirilir. italya'da ve Almanya'da son derece saldırgan bir milliyetçiliğe dayanan faşizm, bu ülkelerde özel bir cemaat hayatına özlem duyarak başarılması için sınıf mücadelelerine düşman tavır takınmış, tarihi baştan yorumlamış ve kollektif hayalin top yekün politizasyonuna ulaşmaya çalışmıştır. Tek vücutçu ve siyasî faaliyetleri lekele alması yönüyle de tekelci ve ayrıca otoriter bir rejim olarak, tarihin akış yönünde seyrettiğini iddia eder. Faşizm, her halükârda, totaliter, kuvvetli, şekilde merkeziyetçi ve katıksız biçimde hiyerarşiktir. Gençleri, yaratıcı güç diye göklere çıkardığı hayal gücü ve kuvvet içgüdüsü ile coşturur; tek bir ideal gösterir: "inanmak, itaat elmek, savaşmak."
otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir milliyetçi yönetim sistemidir. ilk olarak benito mussolini tarafından ortaya atılmıştır*. faşist arkadaşlara hatırlatma; halkın seçtiği mussolini'yi, halk kendi meydanlarında asmış ve sergilemiştir.
edit: konuşanlar var. bir millet üzerinden yapılan ve diğerlerini aşağılık gören, halk kavramınının içini sadece kendi milletiyle dolduran her oluşum faşisttir. buna hdp de dahil, mhp de, bbp de.