faşizm

entry582 galeri40 video2
    106.
  1. Kapitalist ekonomi , dincilik , milliyetçilik unsurlarından oluşan bir ideolojidir . Temelinde kapitalist ekonomik süreçler yatmaktadır . Kimi zaman milliyetçilerle işbirliği yapılır ulusalcı faşist olunur kimi zaman da dincilerle ittifak olunur islami faşist olunur .
    2 ...
  2. 105.
  3. malesef insan denen yaratık iyice incelendiğinde bugüne kadar en çok uygulanan rejimlerden biri olduğu görünmektedir. çünkü insan doğasında kötülük vardır ve onun bir mahsülüdür. dostunu sev, düşmanını öldür mantığı güder. biçoğumuz da hayatımızı yaşarken bu kanunu esas alırız. düşmanı sevmek onu doğru yola çekmeye çalışmak uzlaşmak bunlar insanların baskın karekteri değildir malesef. bu yüzden faşiztlere kızmamak, onları anlamaya çalışmak ve uzlaşmak gerekmektedir.
    0 ...
  4. 104.
  5. günümüzde direkt olarak ırkçı bir rejim olan nazizm veya japon emperyalist düşüncesiyle karıştırılan ulusal devrim ideolojisi.

    kapitalist emperyalizm tarafından var güçle karalanır, hitler ile bağdaştırılır, ikinci dünya savaşı ve ölümlerden sorumlu tutulur bu kelime.

    cinsel faşizm, devlet faşizmi gibi güç kullanılan herhangi bir şey için "faşizm" ismi kullanılır ki; insanların bu kelimeyi duyunca tüyleri ürpersin, kulakları dolsun. düşünemesin, araştıramasın.

    oysa faşizm; köylü ve esnafın maddi olarak devlet eliyle desteklendiği, sanayi devrimlerinin, bilimin, sanatın devlet güvencesinde olduğu ulusal* bir tek parti rejimidir.

    ulusal sermayeyi , ulusal eğitimi , ulusal sınırları, ulusal değerleri, ulusal sağlığı kısacası ulusla alakalı her şeyi destekler.

    yabancı sermayeye bilinenin aksine açıktır, ancak yabancı sermayenin yatırım yapmasını kendi ulusundan daha çok kolaylaştırmaz. bu sebepten emperyalizmin faşist devlet sınırları içerisinde etkin olması çok mümkün değildir.

    ceza hukuğu açısından baskıcı bir rejimdir; suça ve suçluya karşı kendi ulusunu korur. suçu ve suçluyu insan olarak adletmez. bu bağlamda baskıcıdır. tecavüzcüyü, gaspçıyı , teröristi , vatan hainini beslemez; cezalandırır.

    kendisiyle karıştırılan nazizm ise ırkçı bir rejimdir. kafatası ölçer, bilmem ne yapar.
    1 ...
  6. 103.
  7. fasizm ailede baslar. ailesi "otoriter" olan cocukların,ozgur ruhlu olan
    ailelere kıyasla icgudusel olarak fasizme meyletmesi daha olasıdır.

    aile bilincsiz-cahil de olsa eger fasist-baskıcı degilse o cocuk kolay kolay
    fasist bir insan olmaz. fasizm, ailenize karsı duydugunuz nefretin
    -eger onu dengeleyecek bir kulture sahip degilseniz-bilincsiz olarak bir dısavurumudur.

    sonuc itibarı ile eger olumsuz anlamda otoriteyi kabul eder-icsellestirirsen
    onun bir parcası olursun. o yuzden fasizme ilgi duyan-guce tapan cocuklar
    ya ezik ailelerden cıkar ya da otoriter ailelerden.
    1 ...
  8. 102.
  9. her insan yaradılışı gereği faşisttir. sadece ama sadece zorunluluktan demokrat takılır.
    3 ...
  10. 101.
  11. genel eğilimin aksine maddi temellerin şabloncu bir biçimde yargılanması pek fazla görülmediği halde, bu eğilim ifşa etmek gerekiyor. faşizmi şabloncu bir biçimde açıklayacak eğilimler tarihsel hatalara düşerek yanlış yollarda dolanıyor.

    faşizm, bu düşünceyi savunan kitlelerin aksine genel olarak yönetimsel koşulların zorlaştığı koşullarda, mevcut koşulun egemen sınıf/sınıfların yararına çözülmesidir. devlet iktidarının çözülmeye başlandığı bu noktada egemen sınıflar kitleleri yanına alarak kendisini çözen dinamikleri cebirsel şiddet yöntemiyle yok eder. tabiki de bu kapitalist süreç içinde olur ve kapitalist sürecin egemen sınıfına göre çözümlenir. bu yapılırken sermaye birikimin oranına bakılmaz.( yani merkez kapitalist ülke olma özelliği olarak okunmasında yarar var) bakılacak tek şey kapitaist ilişkilerin yoğunluğudur ki bu neredeyse 100 yıldır dünya ölçeğinde egemenlik kazanmış bir üretim ilişkisidir. daha açıklayıcı olucak olursak, faşizm kapitalist ilişkilerin egemen olduğu her devlet yapısında görülebilir yani bunun için gelişmiş bir ülke olma sıfatı gerekmez. tarihsel bir örnek olarak ispanyol falanjlarının, arnavut faşolarının( ki arnavutluk'ta böyle geçermiş isimleri) ya da portekiz'li salazar'ın genel eğilimi hep faşizmdir ve bu ülkelerin gelişmiş birer kapitalist ülke(sermaye birikimi açısından) olduğunu söylemek sanırım tarihsel olarak deliliktir.

    faşizme yukarıdaki örnekler tarzında bakarak şabloncu yaklaşmak ülke koşullarını ve şartlarını kaçırmaya neden olur. elbette ülkedeki 3-5 faşist çetenin var olması burjuvazinin genel eğilimi olarak açıklanamaz; fakat tarihsel olarak bizi vicdanımızla hesaplaşmaya sürükler.

    devletin genel olarak güçlendirilmesi faşizmin yaptığı bir şeydir. devlet tüm sınıflı toplumlar tarihi boyunca baskın sınıfın ya da sınıfların diğer sınıf ya da sınıflar üstündeki örgütleniş biçimi olarak gözlenmiştir. yani kapitalist bir toplumda devleti bu tarz bir kriz içerisinde güçlendirmek gene baskın sınıf yararına yapılan bir çözümlemedir. yukarıdakilere ek olarak bu açıklayamayı yapmaktayım çünkü devletin ne olup olmadığı, hangi koşullarda ne şekilde güçlendirildiği bir muğlaklık içerisindedir.

    bir üstteki girdi de bahsetmiştim, bu iki eğilim( yani ötekileştirme ve şablonlaştırma) faşizmin sınıfsal bağlarını her koşulda yok eder hatta devletin örgütleniş biçimini tarihsel olarak gerçeklerden kopararak metafiziksel anlamlar yükler. bu iki eğilime karşı olmak faşizmi daha doğru olarak tanımlamayı da beraberinde getirecektir.
    1 ...
  12. 100.
  13. türkiye'de genel akım faşizmi hazımsızlık ya da karşısındakinin görüşünü dinlememe olarak algılanıyor. tıpkı diğer ideolojileri, düşünceleri ve kavramları maddi temellerinden ayırıp bir hiç haline getiriyorsak faşizmi de aynı şekilde algılıyor ve yargılıyoruz. bu kimi çevrelerde yaygın olarak görülmeye başlanan bir durum ve sanırım bu eğilim bir süre daha devam edecek gibi. batı dünyasında "ideolojilerin sonu" aymazlığı ile kavramları maddi temellerinden sarsmanın sonu gelmesine karşın türkiye' de henüz bu eğilimin sonu gelmemiş durumda.

    bir ideolojiyi yarglarken, ona karşı çıkarken ya da onu savunurken yapılacak iki büyük hata vardır. birincisi az önce de üstünde durmaya çalıştığım maddi temeller üstüne oturtmamak, ikincisi ise; bir ideolojiyi dar bir kalıp içine hapsederek onu durağanlaştırmak, maddi temellerin öneminin fazlaca abartılarak bilinç faktörünün etkisini ıskalamak. birincisine idealizm, ikincisine ise vülgerizm damgasını vurur; fakat bu başka bir konunun içeriğidir, buna değinmeyeceğim.

    faşizm; düşüncelerin cebirsel şiddet ya da baskı ile değiştirilmesi, yok edilmesi değildir. evet, faşizm bu yönteme çok başvurur ve sırf bu yüzden bile "hoşgörüsüzlük" faşizm zannedilebilir, ama bir yöntem biçiminin ideolojik bir temel kazanması olacak şey değildir ve hiçbir zaman geçerliliği olmamıştır.ötekileştirme ile karıştırılan bu durum, bizi faşizme karşı hareket etmede zorlar, hatta hareket ettirmez, sağlıklı bir karşı duruş sergiletmez.

    sistemin faşizm ile bağını inkar etmesinin yegane yolu, bu düşünce sistemini yalıtık bir hale sokarak bulanıklaştırmasıdır, zihinleri karıştırmasıdır. bunun diğer bir örneğini demokrasi kavramında da görüyoruz. demokrasiyi hoşgörü kalıbına sıkıştırarak, onu maddi temellerinden koparıyor ve anlamsızlaştırıyor. dolayısıyla ya bir fetiş haline geliyor demokrasi ya da bir nefret objesi haline geliyor. demokrasinin özündeki sınıfsallık kaçırılırak anlamsız, hayatımıza etki etmeyen bir kavram haline geliyor. bunu aynı şekilde faşizmde görüyoruz ve onun sınıfsal konumunu, ne istediğini ya da neden bu tarz bir hareket kabiliyetine sahip olduğunu kaçırıyor, faşist demogojinin önünü açıyoruz.

    genel olarak ötekileştirme ifadesinin faşizm olarak dile gelmesi ideolojilerin birbirine girmesine neden olacaktır. bu temelsizleştirme eğilimi mevcut sistemin yegane ideolojik cephanesi olup zihinleri yok etmektedir.

    son tahlilde, bu yanlış konumlanın doğuracağı sonuçlar mevcut sisteme kanalize olan ideolojilerin meşrulaşması ve insan ilişkilerine indirgenmesi olacaktır. bu idealist saldırının temelinde yatan sınıf psikolojisi, mevcut sınıfsal konumlanışların önüne set çekiyor ve maddi temelsizlik karşı duruştaki ideolojik cephanenin tükenmesine neden oluyor. bu genel en yakın zamanda kırılarak ideolojilerin maddi temellere oturtulması bilinçlerimiz açısından zaruridir.
    1 ...
  14. 99.
  15. fasist ideoloji butun sapkınlıgıyla beraber gelismis bir toplum yapısı ister.
    fasizm ancak yuksek organizasyon gucune sahip, sınai dinamikleri guclu
    toplumların bunyesinde etkili olabilir.tabi burada dısa donuk saldırgan
    bir fasizmden bahsediyoruz.ikinci dunya savasındaki alman ya da japon fasizmi gibi.

    o yuzden bizim kurtcular hic kusura bakmasınlar onlardan bir bok olmaz.
    koylunun fasistinden ne olacak?en fazla cete kurup saga sola saldırırlar.
    solcu gecinenler de ayrı bir dangalak ama bunlar bambaska.
    teknoloji ve uzay cagında hala osmanlının "neslin deden ceddin baban"
    edebiyatıyla bir yere varılamaz.fasizm bile asgari bir akıl ister,zeka ister.
    ha sen dersen ki "ben atasporumuz yaglı gures aracılıyla dunyayı fethetmek
    istiyorum",ben de sana "yolun acık olsun" derim.
    3 ...
  16. 98.
  17. --spoiler--

    faşizmin dayandığı büyük sermaye sahipleri, bu ideoloji kapitalist devletin açık yönetimsel krizi anında devreye girdiği görüyoruz tarihi örneklerinden. büyük sınıfların ekonomik çıkarlarına işleyen bu sistem, orta sınıfın korkularından( burada örnek vermek gerekirse orta sınıfın proleterleşme korkusu en büyük örnektir) yararlanıp emekçilerin ulus çıkarları uğruna yozlaştırdıklarını görebiliyoruz. faşizm kimi zaman açık terör yöntemiyle, kimi zaman uzlaşma yöntemiyle ama en önemlisi korkunun beslendiği bir toplumda işlerlik kazanır.

    --spoiler--

    buradan yola çıkarak halkı bir sürü olarak gören orta sınıf faşistleri, halkı bu şekilde değerlendirdikçe gene ve gene yenilmeye mahkumlar. sömürü düzenin devamını savunanlar, halkı değerlendirmekten o kadar uzak ki. son seçimleri dahi yalnızca kömür dağıtımının etkilemesi herhalde büyük bir uzaklıktır halka.
    1 ...
  18. 97.
  19. Italya'da ve yahut baska bir ulkede ortaya cikmis olmasi hicbir seyi degistirmez. Ona bakilirsa cumhuriyet frenk , demokrasi ve parlamenterizm zirvalari anglo-sakson hatta daha da eskiye gidersek vakia grek icatlaridir. ama ulu ataturk demokrasi ve cumhuriyet mefhumlarini ulkeye getirmeyi uygun gormustur. hal boyle iken ataturk'e kalkip da frenk ve yahut anglo-sakson hayranidir diyebilir miyiz ? o o gunun sartlari dahilinde bunlarin turk irki'nin tabiatina uygun fikirler oldugunu dusunerek getirmistir.
    oysa ki artik sartlar degisti.Bugun demokrasi illeti turk irki'nin bekaasina kast etmektedir. halk denilen nesnenin nizama girmedigi surece koyun surunden farksiz olmadigini gormek icin kor olmak ya da ahmak olmak gerekir. bu suru kendi kendini idare edemez. oyle olacagini dusunuyorsaniz son genel secim sonuclarina nelerin etki ettigine bir bakin bakalim. birkac kilo bozuk makarnaya, birkac torba komure reylerini satan ahmaklarin oy varakalariyle bir irkin kaderi cizilemez.
    1 ...
  20. 96.
  21. 95.
  22. 94.
  23. biraz bilgi arttırıcı bir şekilde yazacam, o nedenle anlaşılır kelimeler kullanma gayreti içinde olmayacağımı belirterek bir giriş yapmak istiyorum. faşizmi iktisadi görüşünden ayırarak ona metafiziksel bir anlam yüklemek ya faşist bir demagogun işidir, böylece kitleleri kendisine kazandıracağı günü hesap ediyor veya kendini kandırıyor, ya da liberal bir ajitatörün işidir. faşizm üretim ilişkilerinden ayrılamaz bir yapıdır. kültürün üretrim sürecine etkisini ya da üretim sürecinin kültüre etkisini tartışmak yersizdir.

    faşizmin dayandığı büyük sermaye sahipleri, bu ideoloji kapitalist devletin açık yönetimsel krizi anında devreye girdiği görüyoruz tarihi örneklerinden. büyük sınıfların ekonomik çıkarlarına işleyen bu sistem, orta sınıfın korkularından( burada örnek vermek gerekirse orta sınıfın proleterleşme korkusu en büyük örnektir) yararlanıp emekçilerin ulus çıkarları uğruna yozlaştırdıklarını görebiliyoruz. faşizm kimi zaman açık terör yöntemiyle, kimi zaman uzlaşma yöntemiyle ama en önemlisi korkunun beslendiği bir toplumda işlerlik kazanır.

    her ideoloji işçi kitlelerini, orta sınıfları yanına çekmezse ya da onları sindirmezse iktidara gelemez. bugün bu toplumsal yarılma karakterini reddemeyiz. faşizm daha önce belirttiğim gibi toplumun sınıfsal farklılıklarını korku temelinde egemen sınıfların lehine çözer. onları bir potada eritir. kimi zaman kullandığı şovenizm işe yaramazsa dini bir karaktere sahip olur. yani gericiliği ve milli duyguları kullanır faşizm.

    toplumun katmanlardan oluştuğunu kabul etmemek açık bir cahilliktir ya da hayatı okuyamamaktır. bu katmanların birbirleriyle çelişkilere sahip olması milli çıkarların egemen sistemin bir yalanı olarak okumak gerekir. hal böyle olunca şoven politikalar,faşist demagogların kullandığı bir silahtan ötürü bir şey değildir.

    faşizmin iktidar anlayışındaki yayılımcılık(emperyal duygular), tüm çalışanların haklarının minumum düzeye indirgenmesi, açık sömürü koşulları faşizmin kapitalizm ile olan bağlarını göstermek için bize fırsatlar sunuyor. ayrıca, devletin bir sosyal sınıfın diğer sosyal sınıf üstündeki örgütleniş biçimi olarak görürsek, faşizmde bu tanımın, kapitalist anlamdaki en sert biçimine sahip olduğunu görebiliriz.

    almanya'da nasyonal sosyalizmin kullandığı sosyalist sloganlar basit bir propagandadan başka bir şey değildir. o dönem işçiler arasında büyük saygınlığa sahip olan sosyalizm düşüncesinin büyük burjuvazi tarafından kullanılmasından başka bir şey değildir. faşizm egemenlerin en sert iktidarı olduğundan tüm büyük sermayedarlar faşist almanya'da ve italya'Da en ayrıcalıklı yapıya kavuşmuş ve bir kaç sene içersinde hızlı bir kalkınmaya sahip olmuşlardır.

    faşizm, iktidarın örgütleniş biçimi ve işçilerin, halkların en büyük katilidir. 8 mayıs'ta yenilen faşistler, tekrar ve tekrardan yenilgiye mahkumlardır. bunca dönem yaşamasının tek sebebi gene kapitalizmin kendisidir.

    faşizmi ekonomik temellerinden ayıran her çözümleme yanlışa düşmeye mahkumdur çünkü maddi temellere dayanmayan bu iddialar, bilimsel olmaktan uzaktır. faşizmin tekrar ve tekrar suretle yenilgisi için maddi temellere dayanan eleştirisi yapılması gerekir. faşizmi öven temel iddialar ise gene bilimsel olmaktan çok uzaktır ve insan ilişkilerini kavrayamaz. insanları ajitasyonla etkilemekten başka bir işe yaramaz ve yaramayacaktır. gene bu nedenle yenilgiye bir mahkumdur, faşizm.
    4 ...
  24. 93.
  25. faşizm her şeyden önce nedir ve nereden girmiştir siyasi terminolojiye ona bakmak gerekir:

    "faşizm kelimesinin kökünü oluşturan fasces kelimesi, roma imparatorluğu'nda güç ve düzenin sembolüydü. fasces, birbirine bağlı çubuklara denirdi ve romalı politikacıların muhafızları ve hizmetkarları tarafından taşınırdı. bir tek çubuğun zayıf olduğu, birbirine sıkıca bağlı çubukların ise kırılmaz bir bütün oluşturduğu anlamında algılanıyordu."

    faşizm köken olarak antik roma kaynaklı olup mussolini tarafından devşirilmiş bir tür siyasi örgütlenmedir. ha bu arada mussolini'nin gençliğin de anraşist ve komünistler ile aynı sokak cephelerinde italya'daki mevcut hükümete karşı savaştığını da unutmayalım.
    esasında burada faşizmi iredeleyecek değilim. kendini türkçü, türk milliyetçisi olarak tanıtan bazı zatlara kökenini bilmedikleri bir ideolojinin savunculuğunu yapmalarının ne kadar aptalca ve salakça olduğunu akıllarına getirmek isterim o kadar.

    edit: "türkçülük-milliyetçilik" maskesi altında faşizm propagandası yapan italyan sevdalası gerizekalı ahmak, herkesi kandıramazsın bunu bil! sen ne türkçüsün ne de milliyetçi! sen ancak ve ancak o yılışık mussolini'nin ultra moron düşüncelerini savunan bir serserisin o kadar!

    (bkz: anladın sen onu)
    3 ...
  26. 92.
  27. insan hayatini sekilde degil, ruhta, karakterde ve imanda yogurma gayesinde olan yuce ideoloji. fasizm yanliz kanun yapici ve muessese kurucu bir devlet nizami degildir. ayni zamanda bunlarin terbiyecisi ve uygulayicidir. sinif mucadelesini sertlestiren, fakat siniflari bir iktisadi ve milli gayede toplama istidadindan yoksun bulunan komunizme dusmandir.
    Fasizm... iste bu kelimeye herzamankinden cok ihtiyacimiz var. Zira ancak fasizm sokaktaki adama soylu bir harekete katildigini hissettirebilir ve ondan yurekli bir asker yaratabilir.
    4 ...
  28. 91.
  29. nefretten beslenir.
    fasizme sempati besleyen zihniyetin kendisine sorması gereken sudur,
    "ben neden nefret doluyum?"
    3 ...
  30. 90.
  31. kendisini düşmanı üzerinden var eden hareket.faşizmin düşmanı olmazsa, kendisi de yaşayamaz.sadece bu yönüyle bile ne kadar irrasyonel olduğu açıkça bellidir.
    2 ...
  32. 89.
  33. mhp'nin kahrolsun faşizm sloganını kullandığını görünce beni güldüren,düşündüren, güdürürken düşündüren kavramdır.
    2 ...
  34. 88.
  35. hakkında bilen bilmeyen herkesin konuştuğu siyasi düşünce. artık önüne geler herkes biribirini faşistlikle suçlarken alanen faşistlik yapmaktadır. ne yazık ki türkiyede bu gibi kavram kargaşaları ne ilktir ne de son olacaktır.
    0 ...
  36. 87.
  37. aşırı milliyetçi, antidemokratik ve antikomünist bir ideolojiye ve otoriter siyasi bir yapıya sahip bütün politik hareketler ve egemenlik sistemleri. diktatörlük.
    0 ...
  38. 86.
  39. 85.
  40. faşizm sokakta tek başlarına kıstırdıkları genci on kişi birden dövmek polis geldiğinde ise bayrağa sarılıp "vatan için yaptım" demektir kahpeliktir.
    4 ...
  41. 84.
  42. faşizm bir insanın kafasına silah dayayarak yaptırabileceğiniz iğrençliklerin
    toplamıdır.faşist bir toplumda faşist değilsen-onlardan biri değilsen
    sürekli kafana silah dayanmış gibi bir psikoloji içinde yaşamaya mahkumsundur.
    darwin in dogal seçilim saptamasının faşizmle bir ilgisi yoktur.
    evet,ırklar arasında farklılıklar vardır ama bu bir diğerini aşağı görmeyi
    gerektirmez.bütün insanlar hukuken kişilik hakları temelinde eşittir.
    2 ...
  43. 83.
  44. ötekileştirmeden ve buna mukabil ırkçılıktan ayrılmalıdır. çünkü tam olarak mantıken örtüşmez. ötekileştirme ırkçılığa yakınken, faşizm'de, en azından mussolini usulü saf faşizmde, ötekiler içerde sindirilmeye çalışılır. buna karşılık, gayet tabii ırkçılığı kullanabilir, ve belki de en etkili faşizm yöntemi ırkçı faşizmdir. ama ırkçı olacak diye bir kaide yoktur. ayrıca, her ne kadar küfür olarak kullansak da, küfür değil, bir konsepttir.

    (bkz: kavram karmaşası yapmayalım)
    1 ...
  45. 82.
  46. milyonlarca insan öldürtebilen,kardeşlikle alakası olmayan ideoloji veya saçmalıkta denebilir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük