türkiyede vatanını seven milliyetçi insanlara, sozlukteki ataturku savunan insanlara yine aynı çevredeki sozlukteki pkk yanlısı, pkk sempatizanı insanların (orospu cocuklarının şerefsizlerin) bok atmaya çalışması.
"diğer herkes ölsün" gibi bir yaklaşımı olmayan ideolojidir.
bir ulusa veya belli bir kültüre ait insanların diğerlerinden daha üstün olduğu bir sistem üzerine kurulur. aynı şekilde bu insanların lideri de tüm bu insanları temsil edip yönlendirecek şekilde üstün görülüp yetkilendirilir.
türk'üm diyerek gurur duymak faşistlik değildir.
türk'üm diyerek diğer ırklara kendisinin üstün olduğu hiyerarşik bir düzen istemiyle yaklaşılmasıdır faşizm.
bir çok çeşidi vardır. temeli kendinden olmayanı yok etme, yok saymaktır.
bunun için ırk, millet, din, fikir vb. bir çok çeşit, insanlarda farklılık yaratan ögeler kullanılabilir.
doğuş noktası korku ve ezilmişlik hissidir. kendinden olanlar dışındakilerin fikirleri karşıt gördüklerinin tümüne genelleyerek düşmanca görülür ve korkulur. uzlaşmacı bir görüş değildir.
mesela;
müslümanlar amerika'ya saldırıyor.
dindarlar irtica istiyor.
türkün türkten başka dostu yok.
sözlüğümüzde çok spesifik bir açıdan sürekli ele alınan olgu. ve tam anlamıyla kötü olduğu çoğu yazar tarafından kabullenilmiş bir fikir akımı.
bahsedilen konu; kürtler diye yapılan genellemelerin neticesinde, ortaya entelektüel bakış açısı getirmek maksadıyla özellikle iki el parmak uçlarından birleştirlimiş bir vaziyette ortaya tavır koymalardır. peki nedir kürtlerden dem vurulan;
karakolu basarlar kolu bacağı kanayınca devlet hastanesinde tedavi olurlar, iş bulun acız diye miting yaparlar daha kobi seviyesine erişememiş esnafımın camını çerçevesini indirirler, her boku yiyen ancak ençok hırsızlıktan imtina eden gençlerin bile yolunu kesip 1-10 veya 1'e 2 bıçak dört sopa gasp ederler, daha her türlü bok... bu toplumun ütopyaları varsa bunların sebepleri bellidir. oluşması gereken olgular hayaldir sayelerinde.
şimdi ben o veya bu şekilde sığ oldum, yarın öbürsü gün askere gidersin veya o halkın yoğun olduğu bir bölgede çalışmak durumunda kalırsın ne demek istediğimi anlarsın. eğer bir yere eleştiri koymak istiyorsan, oraya eğitim götürmeyene veya her türlü küfre hakarete rağmen o halka, içlerinden çıkıp ta önderlik yapabilecek birilerinin olmayışına parmak bas...
her cümlede kolaylıkla kurulan ve kullanan çoğu kişinin de tam olarak manasından haberi olmayan yönetim şeklidir.
evet italya'dan türemiştir ve bazı ülkelere ihraç edilmiştir burası doğru. yalnız çok bilindik bir hata olan nasyonel sosyalizm yani nazizim'e benzetmek veya birebir aynısıdır demek çok büyük hatadır.
zira temel olarak faşist diktanın önemsediği şey devlet otoristesidir. her ne olursa olsun devlet ön plandadır, millet tamamen devletin komutası altında yaşayan, devletin empoze ettiği yaşam, düşünüş tarzını benimsediği sürece yaşama şansı olan ve gerektiğinde devlet tarafından kullanılacak bir alettir. milletin oluştuğu kökenlerin bir önemi yoktur, sadece develete itaat esastır.
nasyonel sosyalizm'e gelirsek; tam bir ırkçılık vardır. üstün ırk prensibi doğrultusunda kendi içinde yaşayan diğer ırk mensuplarına yaşama şansı vermez, milletin ülküsü veya ütopyası olan büyük dünya imp. yolunda gerekli her anti demokratik ve insan hakları karşıtı eylemlere göz yumucu tavır ile ülkeyi yönetir.
ortak özelliklerini saymaya lüzum olmadığını düşündüğüm için farkını anlatmak kafidir diye düşünüyorum.
miliyetçiliğin son safhasıdır her milliyetçilik,sonunda faşizme çıkar sağda kendine milliyetçi der, solda ulusalcı der bunun dışında başkasını ezerek ve topluma baskı kullanarak iktidarını sürdürenlerin de izlediği politikadır
mevcut sistem..
hayır mı?
basında siyasi yasaklar, okulda siyasi yasaklar, yasal dergi dağıtanlara polis kurşunu, vurulanın hakkını arayana işkence ile ölüm, 14 yıldır kanser hastası olup ölmek üzere olana oyalama, polisin "halk" diyeni dövme yetkisi,...
ne yazık ki, bugün "gelişmiş" olarak adlandırılan bütün batı ülkeleri+japonya'nın bugünkü uygarlıklarının temelidir. evet, halkların büyük çoğunluğunun çok acı çektiği rejimlerdir ama toplumları her alanda belli bir disipline sokan fakat, telefatı çok olan bir sistemdir.
not: bu entry faşizme övgü değil, maalesef gerçeğin tespitidir.
asla düşmana doymayan ideolojidir. eğer bir faşist uzak çevresinde düşman yaratamıyorsa mutlaka bir diğerine sardıracaktır. örnek mi? alın size devlet bahçeli ile ahmet reyiz yılmaz arasındaki o rezalet diyalogdan satır başları:
--spoiler--
"8 kasım ankara türk meydanı, er meydanı olacak sayın bahçeli. bu meydanın boş olmadığını göreceksiniz. hakkımda teşkilatlarda israil'in adamı diye beyinleri yıkamaya çalışan sayın bahçeli, kendisi hakkındaki sorulara cevap vermelidir. ben şerefi ile bayrağını da dinini de israil'de ikame etmiş bir milliyetçi muhafazakar türküm. cinsim de belli cibilliyetim de. ya siz kimsiniz? 12 yıldır zorla milliyetçileri hadım etmeye çalışıyorsunuz. gılman anlayışı ile milliyetçi olunmaz. istifa edin artık.
bahçeli'ye, "mit ile olan ilişkiniz nedir?" diye soran ahmet reyiz yılmaz, "askerlik yapmadığınız yönünde bilgiler var doğru mu? istanbul'da okuduğunuz okulun ermeni çocuklarının gittiği okullar olduğu biliniyor neden? milliyetçilikle iislam'ı kopardığınız çok açık. islam ve başörtüsüne olan kininiz neden? dtp neden ısrarla sizin orda kalmanızı istiyor. bahçeli dtp için şanstır. ne demek? hangi milliyetçi? hangi erkek onuru? öcalan'ın televizyon izleyip yanına kadın istemesini kabul edebilir? ülkücülük, öcalan'a sabretmek, şehit gelirken orda burada göbek atmak olamaz. herkes hesap verecek. göbek atan da ip atan da. milliyetçileri sindirme, bastırma yok etme, beyinlerini sulandırma, kromozomları ile oynayıp cinsiyetini bozma gayretiniz ne için?" diye konuştu"
--spoiler--
