hrant dink'in öldürülmesinin ardından ibrahim altınsay:
"faşizm faulle, şikeyle bir gol attı, en iyi oyuncumuzu vurdu ama maçı galip bitirdiği nerede görülmüş! " demiştir. ne de güzel söylemiştir.
insanları çeşitli özelliklere göre sınıflandırdıktan sonra, kendi dahil olduğu sınıfı yüceltip diğerlerine yaşam hakkı tanımamaktır. çok türlüdür anlayacağın.
dünya üzerinde destekçilerinin var olduğunu bilmek bile acı veren bir sistemdir. ne yazık ki bu düşünceyi savunan o kadar çok kişi, ülke var ki, insanın acı çekesi gelmektedir.
faşizm tanım olarak; finans kapitalin en gerici en şoven, en emperyalist öğelerinin teröre dayanan açık diktatörlüğüdür. bu george dimitrof'un tanımıdır ytani faşizmi gerçek anlamda ilk tanımlayanın.
faşizm burjuvazinin demokrasiyi götüremediği ve kapitalist buhranın derinleştiği noktada ortaya çıkar. liberal burjuvazi(!)nin desteği ile iktidar olur. bu sistem ile tüm ilerici örgütler ve işçi birlikleri dağıtılır. yani faşizm işçi kitlelerinin politize olmuş anında darbeyi vurur kapitalizmin yaşaması için şans verir. kurulan burjuva diktatörlüğü ile küçük burjuvazinin palazlanması sağlanır ve kapitalist sistem rayına oturur. ondan sonra yaşasın kapitalizm ve liberal burjuvazi!
kimilerine göre, avrupa birliğinin yapısıdır. her ülkenin barındıracak hale gidebileceğidir. çünkü; kendi ülkesinin çıkarlarını faşizm yoluyla- abartılmış şekilde, elde etmek ister. lütfen doğru anlatayım demek istediğimi;
yani bu güzel görünen işte nato, ab gibi oluşumlarda; olması kaçınılmaz görünendir faşizm. çünkü; faşizmin abartılmışlığıyla 'ne kadar koparabilirsem o kadar daha hak alırım' anlayışı yaşanır ve karlı çıkılabilir.
ama tabii ki faşizm, çirkindir; insanın temel özgürlüğüne zarar veren bir kavramdır. o yüzden ne sosyolojik ne de siyasal anlamda desteklenmesi felakettir.
nihal atsız' ın :
millet kendi etniğini ırkçılık boyutunda savunuyor, ben de kendiminkini bu yolla savunurum; anlayışıyla bu yola girdiği söylenir.
demin çelişki varmışçasına belirttiğim gibi, faşizm terstir.
bazı tahrifatçı bünyelerin iş kendi görüşlerine gelince kullanmaktan itina ile kaçındığı sözcük.
zira onlara göre kendi görüşleri en harbi doğruları içerir, asla faşizme yatkınlığı yoktur. hatta kendilerini haklı çıkarmak için bu kavramın içini bile boşaltmaktan sakınmaz. zira tanımının "belirli bir kesime başka bir kesim tarafından cebir, şiddet ve terör uygulayarak o kesimi kendilerine benzetme veya sindirme" olduğunu bimemezlikten gelirler. insanlık suçu denilen bir kavramı da bilmez bu zavallılar. varsın bilmesinler, zira tarih ve dünya bunları affetmeyecektir.
faşizm sadece cebir şiddet yolu ile belli bir kesimi benzetmek olsaydı, romo imparatorluğu dünyanın en büyük faşisti olurdu. halbuki faşizm emperyalizm çağının bir ürünüdür. sermayenin diktatörlüğüdür, başka hiçbir şey faşizm değildir. diğerlerini faşizm olarak adlandırmaya çalışmak kavramları çarpıtmaktan öteye gidememektir. ha ama varsın olsun, ben yaptım olduculukla etkilemeye çalışalım bireyleri fakat iş gerçeklere gelince papağan gibi hep aynı şeyleri tekrarlayan faşist zatlar-ki sosyal faşist diyelim onlara bizler- faşizmin f sini, terörün t sini bilgi kırıntısının b'sini bilmezler. ama iş faşizme gelince ahkam kesmeye bayılırlar, hemen demokrasi savunucusu kesilirler. halbuki bilmezler ki bu tahrifatçılar bir çocukluk hastalığına kapılmışlardır ve çocukluk hastalıkları onları boğmaktadır.
sscb'nin emperyalist bir devlet olduğunu* bilmeyenlerce tahrifata uğratılmaya çalışılan sözcüktür. insanlığın i sini, karşısındakini dinlemenin öneminin k'sını, d'sini, ö'sünü bilmeyen tahrifatçı oportunistlerce karşısındakileri, karşıt görüşleri olanları yaftalamak için kullanılır. kulakları tıkayıp "banane banane" demekse sadece 4-5 yaşındaki çocuklara özgü bir davranıştır.
"faşizm; sermayenin emekçi kitlelere karsı en vahşi saldırısıdır.
faşizm; gemi azıya almış sovenizm ve yagma savaşıdır.
faşizm; azgın gericilik ve karşı devrimdir.
faşizm; işçi sınıfının ve tüm emekçilerin en kötü düşmanıdır! "
(dimitrov, komunist enternasyonal vıı. dunya kongresine rapor, 1935)
faşizm gücü olan toplulukların her türden insana karşı saldırısıdır! faşizm tüm insanlığın(milletlerin, halkların, proleteryanın, emekçinin, iş yapamayacak durumda olan sakatların vs) düşmanıdır, sadece proleterya'nın değil. köyünde herşeyden habersiz yaşarken öldürülmek de faşizme maruz kalmaktır, elinden zaten olmayan yiyeceğinin güç kullanılarak alınması da. aksini iddia etmek de tanım tahrifatçılığıdır.
faşizmin yukarıdaki tanımlamalar dışındaki tanımlamalar asıl gerçek tahrifatçılıktır. her neyse diyoruz, bu işleri çoluk çoçuğa bırakıyoruz. günümüzde asıl ezilenlerin proleterlerin olduğunu görmeyen asabi gençlere...
"halkların kardeşliği, barış, özgürlük" kelimelerin ardına saklanıp kendi cibiliyetlerinin öz suyu olan faşizm çamurunu kendilerinden aykırı düşünen herkese atma içgüdüsüyle kendi ideolojik kimliklerini yaratmaya çalışan insanların da içinde bulunduğu fikri yaklaşım tarzıdır. aslında bu tarz insanların kendilerinin faşist olduklarının farkında olmadıkları kanaatindeyim. belki de alt benliklerinden gelen bir uyarıyla ne olabileceklerine dair endişeyle gelişen bu korku imgesinin en saf halini karşı olduğu herhangi bir görüşe yamamaya çalışarak kendi çapında bir düşman yaratıp sanal bir mastürbasyonla rahatlamaya çalışırlar.
bu davranış biçimiyle hareket eden bireylerin içinde bulundukları ruh halinin , kendine bile itiraf edemediği gayliğini, tüm gaylerden nefret ederek kapamaya çalışan homofobik insanın düşünce tarzıyla paralellik gösterdiğine inanırım.
kısaca , hoşlarına gitmeyen her fikre faşizm onu savunanlara faşist sıfatını yakıştırmayı alışkanlık haline getirmiş dogma fikir erbablarının da içinde bulunduğu, ideolojiden öte kişinin ideolojisini nasıl savunduğuyla alakalı bir hareket tarzıdır faşizm benim için..
kendinin faşist olduğunu bilmeyen, kendi doğrularını tek geçerli doğru sananlardan gerçek tenımına ayar verildiği sanılan, dünyayı kendi görmek istediği gibi gören körlerin hakkında yorum yapmaması gereken tanım. faşizm insanlık suçudur. öğrenciye de yapılır, çiftçiye de, işçiye de, türk'e de, kürt'e de, ugandalıya da. herhalde bu arkadaşların kafasına silah dayasak faşist olmayacağız onların gözünde, malum, sadece proleterya'ya karşı yapılan bir olguymuş ya. ulan oportunizm sen nelere kadirsin, kendi görüşünü kabullendirmek için bu kadar mı çarpıtılır kavramlar ya...
utanmasalar "proleterya'ya karşı yapılmıyor diyorsun sen pis amarigancı" da diyecekler, ondan korkuyorum.
eğer kendi tanımlarına kanıcak olursak; kendi fikirlerini empoze etme şekilleri faşistçe bir tutumda olanların kendi faşizmini göremedikleri durum. ha faşistler mi, hayır değiller, zira bu itham çok ağırdır fakat bu dünyayı hiç bilmiyorlar. bu dünyayı sırf halklardan oluştuğunu sananlar halkların da katmanlardan oluştuklarını unutmasınlar. ee ama ne demişler" sonra g.t diyince kızıyorsun."