varoluşçuluk başta olmak üzere birçok felsefi düşünceyi, The Persistence of Memory gibi dünyanın en ünlü tablolarından birini, orta dünya gibi kurgusal bir evreni, futürizm gibi birçok sol düşünceli edebiyatçıyı bile kendine bağlayan bir edebiyat akımını, bilim ve askeri alandaki birçok yeniliği ve daha sayamayacağım bir çok şeyi yapmaya yeter.
bir de anti-faşistin beyin yapısı ve yaratıcılığı var. onlar mesela salo o le 120 giornate di sodoma'Da olduğu gibi daha çok, faşizm ortaya çıkmadan önce yazılmış romanları güncel olaylara uyarlayıp eleştiri yaptıklarını sanırlar.
kurdistan dedikleri bir yerde medeni bicimde yasayacaklari sanrisina kapilmalarina yol acar. oysa gercekte anadolu'nun dogusuna denk dusen topraklarda asiret kulu seklinde yasadiklarini, kuzenlerine tecavuz edip oldurmeye yeltendiklerini, tecavuze ugramis kuzenin olmemek icin dagda gezinen it surusune katildigini ama yarali yakalandigina yasadiklarini askere aglaya aglaya anlatip " izin verin babami, amcami, amca cocuklarimi vurayim, sonra beni asin" dedigini unutmuslardir. fasist iste ne olacak.