fazıl say ın hükümete yazdığı mektup

entry2 galeri0
    2.
  1. bir sanatçıya yakışır dil ve üslupla yazılan mektuptur. mektupta "ütfen bir kere olsun anlamaya çalışın." cümlesi oldukça dikkat çekicidir.
    0 ...
  2. 1.
  3. Copy-paste yaptığım mektup şöyle:

    sayın başbakan, sayın kültür bakanı ve tüm yetkililer,

    size bu mektubu pekin'den yazıyorum, bu akşam çin'de konserim var. programda kendi eserlerim var. ben japonya'da turnedeyken, 3 eserim
    ankara'da programdan çıkarılmış, olay
    türkiye'de ve dünyada tepki ile
    karşılanmış. hoş bir durum değil. size
    söylemek istediklerim var. umarım
    okursunuz ve bir insanı anlamaya
    çalışırsınız...

    ne zaman gerçekten "güçlü" olunur
    biliyor musunuz? hem doğuyu, hem
    batıyı, hem de ikisinin sentezini en iyi
    şekilde varettiğinizde. ankara'da
    çalınması yasaklanan "istanbul
    senfonisi" eseri işte bu yüzden dünyanın
    her yerinde çalındı. daha geçen hafta
    tokyo senfoni orkestrası çaldı. istanbul
    senfonisi, 80 kişilik batı orkestrasının en
    önünde, ney, kanun, bendir ve kudüm ile
    çalınan bir eserdir. istanbul'u müzik ile
    anlatır. eserin sözleri yoktur. 2010'daki
    ilk seslendirilişinden sonra dünya üzeri
    50'den fazla orkestra bu eseri
    repertuvarına almıştır. hemen hemen
    tüm türk orkestraları da çalmıştır. bu
    eser ile ben 2013 echo klassik ödülünü
    kazandım, klasik müzikteki en mühim
    ödüllerden biridir. daha da önümüzdeki
    tarihte nice çalınışları olacak.

    bununla gurur duyabil. korkma bundan,
    bu eser sadece bir müzik eseri. gel bu
    bütün dünyada şaşkınlık ve öfke yaratan
    "yasakçı" tutumunu değiştirebil. yıkıcı
    olma. gel bu eseri ankaralılar da
    dinleyebilsin. bırak kim neyi seviyorsa
    sevsin. destek ol buna. fazıl say'ın 56
    eseri var. 3 tanesi ankara'da çalınamadı
    diye hiç bir şey değişmiyor fazıl say için.
    dünya, bu "yasakçı" tutumu ayıplıyor
    sadece. türkiye'de de kimse daha iyi
    hissetmiyor bir müzisyene boykot
    uygulaması getirildiğinde. sen de iyi
    hissetmiyorsun. gel bunu değiştirebil.
    kaybeden sadece bu kararı veren oluyor.
    korkma el uzatabilmekten. hatta "bu
    eseri orkestramız olmayan şehirlerimize
    de götürelim" diyebil. uzat elini. merak
    etme değeri bilinir. katar'da bile
    dünyanın en pahalı opera
    prodüksiyonları yapılıyor...

    farklı yaşam tarzları korku ve tehtid
    altında kalırsa, bu çok sağlıksız bir
    toplum dokusu yaratmakta. ne ezen
    mutlu olur ne de ezilen. bırak türkiye
    sanatta da dünya ile yarışsın. gel
    operaları, tiyatroları, orkestraları
    kapatma, bırak izleyen izlesin, seven
    sevsin, halk karar versin neyin iyi
    olduğuna. hatta, daha iyi olması için
    bütçelerini bile arttır, dünya yarışında
    varolsunlar, bırak ne yapıyorlarsa
    yapsınlar, 21. yüzyıldayız, özgür bir
    dünyadayız, pozitif kılabil dünyayı,
    "türkiye'de iyi sanat yapılıyor" dedirt tüm
    dünyaya.

    korkma sanattan sanatçılardan,
    karşındaki "askeri güç" filan değil,
    karşındaki müzisyen, tiyatrocu, dansçı...
    insan... sade vatandaş...

    yıllardır karşı karşıya geldik. bu hükümet
    ile bir türlü anlaşamadık. başka
    sansürler, konser iptalleri, hep bizi karşı
    karşıya getirdi. hep tuhaf karşılandı.
    kimse mutlu olmadı. gel antalya'da
    dünya çapında bir müzik festivali
    yaratmış bu ekibi işine geri koy, o
    festivali biz yarattık, emeğimizle,
    düşüncemizle, yaratıcılığımızla,
    hakkımızdır. hatta bu başarılı ekibe
    başka imkanlar bile tanı, "gelin diğer
    başka şehirlerimizde de yeni festivaller
    yaratalım" diyebil. "gelin beraber
    büyüyelim" diyebil. korkma bundan.

    fazıl say'ın dünya üzeri her yıl 100-130
    konseri var. istersen incele. "kimdir bu?"
    diye bir kere olsun bak, anlamaya çalış.
    bir türk vatandaşı. tüm eserlerinin
    konusu türkiye olan bir sanatçı. her yıl
    30'dan fazla ülkede 100-130 konseri var.
    bak, 3-4 konserimi iptal edince ne benim
    için bir şey değişiyor ne de başkası için.
    sadece şaşkınlık ve küçümseme ile
    karşılanıyor bu tutum. istediğin bu mu?
    bu ülke on yıllarca bu yanlışlar yüzünden
    kaybetmedi mi? dünya'da pek çok
    sanatçı var, aralarında dinlere inananı,
    inanmayanı, budist olanı, deist olanı,
    ateist olanı var. kimse sanatçıları bu
    yüzden sorgulamıyor. açık olabilelim.

    türkiye'nin dünya üzerinde tanınan bir
    kaç sanatçısı var. ve bu noktaya şans
    eseri gelinmiyor, yarışmalar kazanılıyor,
    ödüller kazanılıyor, dünya üzeri yüzlerce şehirde binlerce konser vererek on yıllar süren bir emeğin karşılığında bir yere varılıyor ve hiç kolay değil o noktaya varmak.

    lütfen bir kere olsun anlamaya çalışın.

    saygılar,

    fazıl say"

    (bkz: anlamadılar)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük