fazıl say'ı, magazin ve ana haber bültenlerinden takip eden kişi söylevidir. adam herkes gibi tweet atıyor. aklı evvel, türk medyası ise kendine malzeme arıyor, mesele bu. adamı anlamıyorsunuz, bok atmayın bari.
dünya yıkılıyor! lakin, memleketinde tık yok! adam, üçüncü senfonisinin dünya prömiyerini yapıyor; ülkesindeki günlük gazetelerin üçüncü sayfalarında küçük bir yer edinebilirse ne ala!
- ne yapsın ha! ne yapsın?
vatan-millet, allah-kitap dedikçe ses geliyor ülkeden. o da bildik yöntemlere baş vuruyor haliyle.
hiç değilse bir (bkz: nazım oratoryosu) yazmıştır. memlekette hepi topu 2 adet oratoryo olunca * insan mecburen saygı duymak zorunda hissediyor. yoksa gayet sevimsiz bir adam. bu arada diğer oratoryo adnan saygun'a ait: (bkz: yunus emre oratoryosu)
fazıl say ın daha hangi enstrüman çaldığını bilmeyen , dünyanın yedi bucağında konser verdiğini bilmeyen adamlar tarafından yapılan cahilce bir suçlama .
adam türkiye de müziği ile tanınmıyor olabilir , bu onu başka türlü tanıyanların ayıbı, yurt dışında pekala müziğiyle ve sanatı ile tanınıyor , sorun bizde olmasın sakın .
sıcak sıcak internette denk geldim. ünlü piyanist fazıl say demiş ki;
Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? Her müminine 2 huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir? Bilmem farkettiniz mi ama nerde yavşak adi magazinci hırsız şaklaban varsa hepsi Allahçı, bu bir paradoks mu?, "Müezzin 22 saniyede okudu akşam ezanını yahu. Prestissimmo con fuco!!! Ne acelen var? Sevgili? Rakı masası? ve "Tanrı; uğruna yaşayacağın bir şey mi, öleceğin bir şey mi, yoksa hayvanlaşıp öldüreceğin bir şey mi ? Bunu da düşün!"
düşündüm ama anlamadım .
Dogru onermedir o kadar gevelemesine ragmen ferdi tayfur'un, orhan gencebay'in sattiginin onda birini belki zor satmis ve konserlerine o bok attigi arabeskcilerin onda biri kadar insan bile toplayamamistir. Haaa ama nerede bi farkli, cool olayim, ''bu ulkenin insani muzikten anlamiyo yeaaa'' diyen eksici, entel varsa bu herifi savunur o ayri, cunku marijinal olmalari lazim ya.
toplanılan insan sayısı ile kalite yargısına varma hatasını ortaya çıkaran ifadedir.
bir müzik altyapısı gerektirir klasik müzik dinlemek. diğerleri kötü o iyi denmemeli ama kıyaslamalar dengeli olursa anlamlı bir sonuç ortaya çıkar.
(bkz: kalite)
nihat doğan, ajdar, hilal cebeci ve türevlerinin eserleriyle ön plana çıkamaması ile aynı durumdur. sanatçıyı yaptığı sanat ile dinlemeyen bir ülke de fazıl say durumu da nihat doğan'giller durumu da aynıdır. ülkemiz bu sebepten ahmet kaya gibi bir insanı kaybetti. ve bugün insanlar ahmet kaya şarkıları ile aşklarını, heyecanlarını, sevinçlerini dillendiriyorlar. umarım fazıl say'ın kaderi de böyle olmaz.