isabet olmuştur. Bir önceki tweet'inde '' Kültür Bakanı bana git-kal filan diyeceğine, Akp'li dokunulmazlara acaba ''vatandaşıma hakaret/küfür etme'' diyebilir mi? '' demiş Fazıl Say. Ertuğrul Günay öylesine laf söylemiş Fazıl'da bunu yememiş cevabını vermiş. Fazıl Say'ı sevip sevmemek önemli değil artık Akp'li bakanların göz içine baka baka öylesine konuşmalarına yalan söylemelerine doyduk oda doymuş. günay Böyle bir lafı müjdat gezen'e de atsa yine bu tarz bir cevap alırdı. Sen kars'ta heykeller yıkılırken, tiyatrolar özelleştirilirken, sanatın içine sanatçının ağzına sıçılırken sus yada ortak ol, sonra fazıl bey gitme de. Az bile demiştir fazıl say. Geçen seferde 800 yıllık ömer hayyam şiirini paylaştı diye din düşmanı ilan edildi adam. Yalan mı söledi nerde yalaka yavşak varsa tvde hepsi allahçı takılmıyor mu? Al yiğit bulut, al nagihan alçı, al rasim ozan kütahyalı, al mehmet baransu, al nazlı ılıcak.. Daha örnek vereyim mi? Adamı sevmek sevmemek değil sorun söyledikleri doğru. ve şu ortamda bu din üzerinden siyaset yapan çakma müslümanlara güzel güzel sokuyor lafları yağlarım eriyor okudukça.
aslansın fazıl kaplansın fazıl nidalarıyla mertliğin kitabını yazmak için yola çıkan say(gısız)ın kendi hayran kitlesinin seviyesini pekala ele verdiği sözleridir. entel dantel sanatçı ruhlu aslan fazıl'ın çıkardığı maskenin ardındaki yüzünü yine yeniden gördük ve allah kimseyi bu durumlara düşürmesin diyoruz. hayranlarına da sevgiler selamlar, kesmeyin zırvalamayı sizler. size yakışıyor!
gülünesi çok şey okumama neden olan başlıktır. kendini toplumdan ve toplumun inanışlarından üstün görerek kendini toplumdan uzaklaştıran bir insanın bile sempatizanı olur tabi, neden olmasın ki zaten sanat kavramını bukadar basite indirgeyenler de insan. benim o insanlara nacizane tavsiyem yetenek ve sanat ayrımını daha iyi yapmalarıdır. bir insan zeki ve yetenekli olabilir, bu yeteneği sayesinde toplumun belli kesimlerinden itibar da görebilir fakat sanat denen şey bir fikir akımı bir düşünce tarzı ve yenilik barındırmalıdır. peki ülkesini bırakıp kaçmak nasıl bir fikir akımıdır nasıl düşünce tarzıdır bunu sorgulamak gerekir. zira 70 milyonluk bir ülkeden birçok piano virtüözü çıkabilir, ünlü olabilir ve bu ününü toplumu 'aydın'latmaktan ziyade insanların inançlarını küçük düşürerek gündem yaratmakta kullanabilir, buna hiç birşey diyemem lakin daha da acı olan toplumun bu insanlara sahip çıkmasıdır ve sanatçı demesidir. söz konusu şahıs ara ara sanal alemde boş gündem yaratmaktan başka ne yapmıştır ki ülkeyi terk edip etmemesi umursansın. 'kes zırvalamayı' dedim bende adam oldum oh.
bazı andavalların, hala gerçekleri algılayamadıklarını ortaya seren olaydır. bir de üstüne fazıl say' a hala laf atmaya çalışıyorlar. adam değilmiş de, çakma sanatçıymış da... hadi o çakma da, onu kendi vatanında yabancılaştıranlar mı adam? daha bir futbol maçından sonra rakip takımı tebrik edemeyen dürzüler kalkmış, kimleri eleştiriyor. kendiniz adam olun da, sonra milletin adamlığını eleştirirsiniz. allah rızasındansa, kendi rahatı için, kendi için dinin gereklerini yerine getiren sözüm ona dindarların, kraldan çok kralcı kesilip, nasıl da sağduyusuz bir kalabalık haline geldiklerini, şu başlık altındaki entrylerin çoğuna bakarak anlamak mümkün. daha kul hakkı yememeyi, iftira atmamayı beceremeyenler kalkıp bir de müslümanız demezler mi, gülünesi şey...
çakma solcuların yeni oyuncağı.
dobraymış efendim , yağ çekmiyormuş.
şimdi küfür etmek doğallıksa , yağ çekmemekse o ergenekondan , postal yalamaktan , terörist emmekten nasırlaşmış beyinlere ben , sen , o biz , siz , onlar ... kısacası "türk halkı" öööyle bir küfreder ki şuraya yazsam 500 satır lık bir destan çıkar. doğallığın dibine vururuz yani. çok doğal oluruz. fazıl da nasibine düşeni alır tabi.
ama ne yapıyoruz? cahil olarak yaftalanan bizler küfür falan etmiyoruz , kendisinin ne kadar vasat bir sanatçı olduğunu ne kadar megoloman bir kişilik olduğunu düzgün kelimelerle ifade ediyoruz.
yoksa o bakan da bilir fazıla küfretmeyi. ama yapmıyor , zira kişisel yargılarını bir tarafa bırakıyor ve mesleğinin gereğini yerine getiriyor tabi bunu da medeni bir şekilde yapıyor.
avrupa da olsa fazıla öyle bir dava açarlar ki şu ana kadar ettiği küfürlerden , piyanosunu bile satar.
piyanosunu satan fazıl isminde bir kitap bile yazdırabilir hatta.
kısacası mevzu bahis göte göt demekse yukarıda örneğini verdiğim bir 500 satırlık hediyemiz var size göre.
biat etmeyen sanatçı...göte göt diyen, hiç eyvallahı olmayan sanatçı...adını doğru yazamayacak 20 yaşında ergenler çıkmış burda atıp tutuyorlar..
sizin sanatçınız, noel baba hohoho diye film çeken, imamı kekeme gösterip taşağa saran sonra da ayakları suya erince, "ama filmlerde ezana yer verilmiyor canııım" diyen, dindar solcu kürt yılmazlar, erdoğanlar olur ancak..
trollüğün daniskasıdır. o değil de çapsızlığını göz hizası falan diye savunmaya çalışanları, başbakan'ı dili sürçüp din demesini dili sürçtüğünü belirtmeden önce savunan muhafazakar yazarlara benzetiyorum. adamın tarzı bu anacım, çapsızlığından yapıyor bunu ne gözü ne hizası. o değil de kızına yazık, inşallah velayeti annededir, yoksa bu tip bir terbiye(!) ortamında büyümesi şimdiden duygusal gelişimini etkileyecektir.
fazlo, hadi anacım uzatma artık, bi bitmedi lafların, derhal japonyaya mı nereye gideceksen git bi rahatla. yine hatırlatalım, japonya'da budizme falan laf edersen görürsün seni nereleriyle alkışlayacaklar ama...
edit: sağ ellere kuvvet kemocanlar, tükürüp bi daha deneyin bakim
gidip işini (sanatsa sanat değilse işini) yapması gerken kişidir. kendini bi b.k zanneder, sol medya da yerlere göklere sığdıramaz bunu çünkü yaptığı işte alafrangalık vardır. batılılık vardır (o da neyse) hayranızdır. yaptığı şeye.
fazıl say bağlama çalan biri olsaydı ve dünyanın en yetenekli sanatçıları olsaydı bile bu söylediklerinin onda birini söyleyemezdi. yatsın kalsın bu ülkedeki batı hayranlarının salya sümük onu izlemelerine dua etsin. yoksa bırak bakana laf etmek ağzını bile açamazdı.
fazıl say'ın terbiye seviyesine uygun bir davranıştır. hayır gideceksen git anasını satayım. boğaz köprüsünden atlamayacak adamın orada durup şov yapması gibi bir şey oluyor bu.
Fazıl say gerçekten ülkesini seven bir insan olsaydı iki tane siyasetçiye kızıp, ülkesini terk etmekle tehdit etmezdi. Yok ülkemi seviyorum diyorsan kal mücadele et inandığın doğrular için ya da "kes zırvalamayı!"
suç ertuğrul günay dadır. sen yaptığı her açıklamayla, girdiği her polemikle adam olmanın kıyısından bile geçemediği aşikar olan birisini muhatap alırsan o da kendisini adam sanmaya başlar.
ben sana dünyaca ünlü piyanist olamazsın demedim fazıl...
fazıl sayın gitmesi bakan günay'ı neden germiştir? ilginçtir. koskoca bakan işi gücü bırakmış bir piyanistin türkiye'den gidip gitmemesini dert edinmiş. sonra da gelmiş türkiye'de birşeyleri yönetmeye, idame ettirmeye çalışıyor bu kişi. bencede artık kessin zırvalamayı da işine baksın.