hakkında bu kadar entry girilince ölüm yıldönümü falan geldiğini sandığım adam. daha bugün ölmüş lan. lisedeki edebiyat kitabımızda falan şiirleri olduğu için nedense çoktan merhum olmuş birisi intibası bırakmış bende.
çocukluğumda duyduğum
"çocuğum,
geceleri kalk ve dua et.
insan,
uzaklaşabilir allahtan..." gibisinden bir şiirle aklımda kalan ve bereketli bir ömürden * sonra allahına kavuşan büyük şair.
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının büyük şairlerinden biridir. Şiirindeki dil bilinci ve evrensellik anlayışı ona bu büyüklüğü kazandırmıştır. Türk şiirinin en üretken şairlerinden biri olmuştur. Orhan Velilerle aynı kuşağa ait olmasına rağmen uzun bir yaşamı oldu. "türkçem benim ses bayrağım." sözü sadece şiire değil türk diline de ne kadar büyük hizmette bulunduğunun işaretidir. Onu ve onun gibi olanları bu millete unutturmayacağız. Her ne kadar dünyanın edebiyattan ve şiirden uzaklaştığını iddia etseler de. Şiirinin bir dörtlüğünü hatırlayalım:
Bu eller miydi masallar arasından
Rüyalara uzattığım bu eller miydi?
Arzu dolu, yaşamak dolu,
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan.
türk şiirinin yaşayan en büyük şairibugün aramızdan ayrıldı.artık doğum tarihinden sonra gelen noktalar yerini sayılara bıraktı ya o şiirlerini kime bıraktı? evet fazıl hüsnü gitti türk şiirinden bir büyük daha kaydı gitti.hoşçakal fazıl hüsnü sen bize güzellikler yaşattın senden hep güzelliklerle karşılaş..
-şairler ölmez- kasabasına dün itibariyle taşınmış usta...kimler vardır yanında kim bilir? hayat onlara güzel şimdi.. selam saygı hürmet ve daha birçoğu bizden...
20 ekim pazartesi günü saat 11:00'de kadıköy süreyya operası'nda kendisi için tören düzenlenecek. sonrasında cenaze namazı söğütlüçeşme camii'nde kılınacak ve naaşı karacaahmet mezarlığı'nda toprağa verilecek.
belki birilerinin dikkatini çeker.
güzel bir şiir bulmak amacıyla googleda uzun süren bir araştırma sonucu gözünüze ilişen bir şiiri okumak sonrasında ona hayran kalmak ve bu şiiri tüm iletilerine eklemek akabinde 2 gün sonra şairin öldüğünü öğrenmek. insanın kendi kendine acaba lanet bende mi diye düşündüren garip bir hadise sonucu ölümünü öğrenip çok üzüldüğüm bir yazar.
recep tayyip erdoğan adlı muhterem kişiliğin, fazıl hüsnü'nün vefatı üzerine, kendisini yolcu etmek üzere okuduğu şiir iddia ettiği gibi fazıl hüsnü'ye ait değildir. bu durum anlaşıldığında ise suç danışmanlara atılmıştır. yersen.
affet bizi fazıl hüsnü, biz böyle bir neslin çocuklarıyız, kulaktan kulağa oyununda başarısızlığa uğramış... bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan... bilmediğimiz şeyler hakkında nutuk çeken...
"Ve Allah ne kadar büyüktür çocuğum,
Şükrolsun ruhumuz şimdi.
Nihayetsiz asırları içinde
Bizi tesadüf ettirdi."
Cenazesine katılımın beklenenden az olduğu büyük şairimiz. Düşünmüştük ki okullardan öğrenciler gelecekler cami avlusuna sığılmayacak. Oysa "o kim" diyenlerle karşılaşıyoruz hâlâ. Bir okuldan gelen vardı. o da özel okuldu. 6-7 kişilerdi. Fotoğraf çektiler. Belli ki aktivite diye gösterecekler. Başbakan'a gelince söyleyecek söz bulamıyorum. Zaten kendisinin bir Dağlarca şiirini bilmesini de beklemiyorum. Ama konuşmalarını hazırlayanlar kimse, ya da şiir bulmalarını istediği kişiler... Biraz daha dikkatli olmalılar.