eskişehir' de, vakıfbank' ın bulunduğu nehir boyunu mesken tutmuş ayakkabı boyacılarının, müşteri bulmak için söze giriş cümlesi. ' ayakkabılar tozlu, bir fırça çekeyim ' ile devam eden diyalogun başlangıcı.
'her bir sigara zamanı geldikçe içilecektir, bunun fazlası olur mu?' diyerekten içten içe bu cümleyle sigara isteyene ayar versende; bu mantığı açıklama çabası sigaranın eksilmesinden daha fazla zarar vereceğinden olacak susulup gereği yapılan taleptir.
'fazla sigaran var mı?' sorusu insanları birleştiren bir sorudur aslında.
hiç tanımadığın bir insana yaklaşma bahanesidir. tiryaki tiryakinin
halinden anlar ve geri çevirmez müşkül durumdakini genelde.
sayısını bilmediğim kadar çok sorduğum bu soru, spor gibi müzik gibi
evrenseldir ve dünya barışına katkıda bulunur. sorunsal olduğunun
ileri sürülmesi bir sorunsaldır kısaca.
(bkz: give me a cancer)