şimdi bir öğretmen, öğrencinin çapını az çok bilir arkadaşlar.
sınav yapmıştır,
çocuğun kağıdı kötü durumda diyelim,
öğretmen dediğiniz kişi duygusuz öküzün teki değil,
bazen sizi sizden çok düşünüyor.
bakıyorsun kağıt bomboş.
doldurmuş ama bomboş.
sırf o hebele höbele yazdığı yazılara not veriyorsun, 5-10-20
artık ne kadarsa.. üzülüyorsun yani.
sonra notlar açıklanıyor, dersle çok ilgisi varmış gibi, sınavlar için dirseğini çürütmüş gibi "hocom yo koğodomo bokmok ostoyorom" şeklinde bir sitemle karışık isteğini sunuyor öğrenci kişilik.
tamam buyur bak dersin, yanında da cevap kağıdıyla birlikte verirsin, ki zaten soruların cevabını sınıfta teker teker çözersin de..
alan öğrenci "hocom koğodomo tokror okoyon yooo" diyerek peşinizde dolanmaya başlar..
şimdi şahsım adına bir kağıdı çok derinlemesine incelediğim yetmiyormuş gibi, ekstra puan da veriyorum.
bundan tabii öğrencinin haberi yok ancak, hatasını görsün diye de elimden geleni yapmama rağmen
allahın ergeninin triplerini görünce,
"peki getir evladım, kağıdını tekrar okuyacağım ama hak ettiğin notu alacaksın" diyorum.
dötün dötün kaçıyor geri.. niye biliyor çünkü o da çapını..
öğrenciler sanıyor ki, hoca salak.
tamam kabul aslında ben de öğrenciyken hocayı ayakta uyutabileceğimizi düşünürdüm,
ama öğretmenlerin gözünden bir şey kaçmadığını da bilin. kaçmıyormuş.
hiç öyle numaralar çekmeyin, disiplinlik olursunuz benden söylemesi.
sınavından beklediği notu alamayan öğrencinin kağıdına bakmasına engel olmaya çalışan öğretmenin verdiği ibnemsi cevaptır . bu öğretmen çocuk kağıdına bakmasın uğraştırmasın beni diye öğrencisini korkutmayı seçer. bu öğretmen tipi hakkını arayamayan insan tipini yetiştiren canlı türüdür. aman ses etmeyelim elimizdekinden de olmayalım bakış açısının sebeplerinden biri bu laftır.
naylon okuldaki 7. senesinde son dönem 3 ders almıştır. haliyle 7. senenin verdiği tecrübeyle vizeler 100 , 96 ,100 dür. finallerinde 2 sinden aa ile geçilmiş, 100 olan dersin sonucu açıklanmış, naylon 45 almıştır. baraj 50 dir. dd barajı 40 tır. naylon dersi cb ile geçtiği halde, gidip sırf 6 sene hayatını zindan eden hocaya kafa tutmaya karar verir. hocaya gider, kapısını çalar , içeri girer. ( not: vizeyi hocanın asistanı okumuştur, o yüzden 100 dür)
-merhaba hocam, ben naylon. kağıdıma bakabilir miyim, itiraz edicem.
-yaa olm, ben zaten yüksek yüksek not verdim, nesine itiraz ediyonuz amk. ediceksen fazla puan verdiğim yerleri silerim)
(naylon dd yi bağlamıştır, mezun oluyodur, sikinde değildir)
- tamam kabul hocam. benim kağıt , yazı şeklimi beğenmeseniz 90. bi gram aşağısı olmaz.
-iyi kabul. ( bu arada kağıdı bulur, bakar . hmm bak şuraya da şöyle puan vermişim, buraya şöyle şaapmışım)
- ya hocam bi bırakın allah aşkına. 25 puanlık soru sormuşsun, kitapta notta internette olan ne varsa dökmüşüm, sorunun cevabını vermişim , tutmuş 10 puan vermişsin, bir de bol keseden dağıtmış gibi konuşuyon.
- (hoca ağsabileşir) ne demek istiyosun lan. ben hep şeffaf kağıt okudum. çok istiyosan verdiğim puanları alırım yani.
- hee şeffaf. sikimin başını şeffaf. sil lan , silmezsen adam değilsin.
sonuç : vize 100 , final 0. ortalama 40 = dd , naylon ortalamayla mezun olur.
mezuniyet belgesi için imza, bi arkadaş vasıtasıyla attırılır. diploma işlemleri için okulda beklerken naylon sigara yakar. o sırada hoca arabayı otoparka bırakıp içeri girerken naylon u görür.( naylon un mezun olduğundan habersiz)
- çeek bakalım çek o sigarayı. daha çok efkar sigarası içirtcem ben sana.
-orgazm sigarası bu. 5 dakika sonra diploma işlemlerim bitiyor. verim mi sana da bi dal ?