yöneticinizin - bir zahmet - size bir işiniz olup olmadığını sormadan belirlediği fazla çalışma hali. cumartesi yapılacaksa genelde cuma akşamdan haber verilir ki , hafta içi performansınız düşmesin!!! bu arada kendileri mesaiye gelmez. bunu belirtmeye gerek yok herhalde.
inisiyatif kullanarak yapıldığında, kişinin birşeylerden kaçtığını gösteren eylemdir. kaçılmaya çalışılan konu iş ile ilgiliyse de, ne fiilen ne de zihnen bir işe yaramayacaktır hiç şüphesiz.
sabahlayarak cumartesiyi pazara bağlamanın inanılmaz hafifliği. değerlendirilme - ödüllendirilme ilişkisi açısından bakıldığında enayilik ve çalışkanlık arasındaki ince çizgi.
kimilerinin ücretini asla ve asla alamadığı mesai uzantısıdır.
bu insanlar ise kendi aralarında ikiye ayrılırlar:
birinci grup burjuva kısmıdır, danışmanlık ya da teknik destek gibi işler için saat başına para alırlar dolayısı ile mesai kavramları yoktur.
ikinci grup ise marabalardan oluşur. bu garibanlar aynı işi yapmalarına rağmen sırf "kadrolu" çalıştıkları için sabahın erken saatlerinde başlayan toplantılar ya da gecenin geç saatlerine uzayan iş yemekleri için ekstra ücret talep etmedikleri gibi gecenin bir yarısı uyandırılıp telefonla destek vermek durumunda da kalırlar sık sık..
işe girerken mutlaka dillendirilmesi gereken bir konu. Çünkü senin hayatın kalleş patronun zerre kadar zikinde değildir.
emperor bir gün iş görüşmesine gider, patron mühendislere fix ücret verdiklerini fazla mesai parası vermediklerini söyler (yalan çıktı sonradan), sonra emperor "ee fazla mesai olacakmı peki "der. cevap " yoo sadece fabrikanın startup ın da olur" diye bir cevap gelir ki oda bi kaç günden ibarettir. iş başı yapılması ile fazla mesailer takur tukur döşenmeye başlar-gerek olmasa bile mesaiye getirilirsiniz , kalleş patronu dövmeniz an meselesidir, en sonunda cehennem azabını ensesinde hissetmiş olacakki mesai paranızı vermeye başlar fakat bu seferde pazargünü bile hayal durumuna düşer, 1 ay hafta içi 9-10 lara hafta sonuda full çalıştığınız bir durum ortaya çıkar. bir keresinde pazargünü işten saat 5 de çıkarken patron "iyi tatiller" der, işte o an içinizden dünyanın en özgün sanat eseri küfürlerin söylersiniz, işte fazla mesai budur.
Bu tarz şerefsizlere yapılacak en güzel davranış.işin en yoğun, kritik anında kaçıp göt gibi bırrakmaktır.
*Allah hepimizi yeşil sermayeden korusun,
*Rabbim şantiyelere düşürmesin bizleri.
kisa surede bitirmeniz gereken isiniz vardir, unitenize o isi veren adam sizi slklstlrlp durmaktadir. bunun bilincindeki mudurunuz kalkar sizi sirket ici kurslardan birine yazdirir. bir kurs plani gelir ki, hayatiniz kararir. 3 hafta fazla mesai yapsaniz bile elinizdeki is bitmeyecektir. yorulmanizin yani sira o kadar fazla mesainizin karsiligini da alamayacaksinizdir. sirket ici kemer sikma politikasi var sonucta. ben bu muduru bogarim, sonra da 10 yil yatar cikarim, ne sacmalikdir bu?!.
Otelcilik sektörünün olmazsa olmazıdır. Otel sahiplerinin veya yalaka genel müdürlerin daha az personel çalıştırmak için çalışanlarının posasını çıkardığı çalışma şeklidir.
her ne kadar yorucu olsa da, vakti geldiğinde çekip gidenlerin arkasından bakmak koysa da maaş zamanı bankamatiğe bakıldığında maaşın 2 katını görünce insanın gözlerini fal taşı gibi açan olay.
geveze idare eder, fakat bay j inanılmaz derecede taklit bir adam... adam açık açık ben amerika özentisiyim diye bağırıyor... birde ağzını yaya yaya konuşmuyor mu! böyle tipleri ekranda görünce ekrana tekme atasım geliyor arkadaş...