fazla bilinmeyen çok sevdiğiniz şiirler

entry8 galeri0
    1.
  1. Çalıkuşu'nun z raporu

    Kedi ve kasımpatı kokuyor bütün sokaklar
    Dilinin dönmediği duaları sayıklıyor Zeyniler Köyünde
    Çalıkuşu şimdi artık zaman
    Yağmur yağıyor durmadan
    Ağlıyorum kaşarlanmış bir masumiyet olarak
    Bir çılgının
    Kedilerin ruhlarımızı okuduğuna inandırmaya çalışan herkesi
    Bir elimde tabanca Bütün dualarım delik deşik.
    Başörtülü bir anne olarak bekliyorum ruhumun
    Şark hizmetinden dönüşünü
    Mahalle kavgalarına karışmadan
    Kocaman bir kabakla boğuşuyorum bazen Doğruyor ve kızartıyorum onu
    Günler külkedisi, akşamları kömür yakıyoruz.
    Hikâyeme bir hayat yazmak istiyorum Pek inandırıcı olmayan
    Ruhuma ıhlamur yollamak istiyorum yün eldivenler
    Hikâyeme bir ölüm yazmak istiyorum
    Beni masalların ortasında bırakıp giden ruhuma
    Romantik radyo dinleyen o eski arkadaşıma
    Son bir kere daha limon ağaçlarından bahsetmek istiyorum
    Otobüs duraklarında yağmurlar bekliyor beni
    Yağmurla beraberliğimden doğan
    Birinci ve yüzbininci hayaletim
    Ucu ısırılmış bir simidin acısını durmadan
    O kadar çok, o kadar çok hissediyorum.
    Fareler yeraltından fırlatılan havai fişeklerdi
    Haberler getiriyorlardı, hep kötü haberler
    Akşamları günahkâr yazar kasalar kadar
    Z raporları kadar uzun şiirlerim
    Elinde bir paket çubuk krakerle geçmişim
    O eski arkadaşım yıkanmış midesiyle
    iskambil kağıtları kusan, zarlar
    Maça kızı ve pis yedili sayesinde
    Kaç kere ölümle randevulaştı.
    Plastik çiçeklerle ziyaretine geldi hayat
    Semt pazarından alınma hırkasıyla,
    Ayolu, yanisi bol konuşmalarıyla
    Her bastığında gıcırdayan tahtalarıyla
    Öyle çok sevdim, öyle çok sevdim
    Binlerce kapıcı karısından birinin ismiydi sanki kader.
    Delirdiğim altyazı şimdi bütün aynalarda
    Vazgeçtim sonunda hep tura gelen uğur paramdan.
    Hikâyem ucuz, romanım basmakalıp
    Pembe kağıtlar aldım
    Hayatıma bir ölüm yazacağım
    Bir ölüm, pek de inandırıcı olmayan
    Yazık hiçbir şair bir çiy tanesi kadar bile sızmadı kâğıda
    Kayıp şiirlerim gül resimleridir şimdi.
    Yazık bir son mektup bile bırakmadan gitti
    Zeyniler Köyünde Çalıkuşu şimdi artık zaman.

    Didem Madak
    1 ...
  2. 2.
  3. okan savcı kıskanç hesap

    çok olmuş,
    elime kalemi alıp da gece yarıları
    seni uykundan edip
    kulağını çınlatmayalı...

    ara verdim ne zamandır
    senli dizelere.
    Gelmiyor aklıma hiçbir şey
    Ve bulamıyorum sana kafiye

    Koskoca üç yıl geçmiş
    Bir çırpıda...
    Bu da sensiz
    bin doksan beş gün eder.
    Ortalama her sene
    bir puşt değse dudaklarına
    Bunun da bedeli bana
    Adam başına on beş yıldan
    Kırk beş yıl eder.

    Neyse, kapatalım bu mevzuyu
    Görüyorsun işte,
    Saçmalıyorum...
    Sen en iyisi, yat uyu

    elbet,
    son bir şiir yazarım sana.
    adamın birinden alıp da;
    yazığında soyadını,
    adının sağına...
    5 ...
  4. 3.
  5. istiklal marşı.mehmet akif ersoy
    1 ...
  6. 4.
  7. Alengirli Şiir..

    Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
    Nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.
    Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
    Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki
    Parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
    Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
    Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
    iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..

    Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
    Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
    Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
    işin yoksa çiçek al, saç tara, parfüm sık.
    Küsmesi, barışması, ayılması, bayılması
    Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
    Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
    Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
    Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
    Hepsi ağzıma sıçtı..

    Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
    Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
    Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
    Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..
    içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
    Ben seni severim sevmesine de
    iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..

    Ali Lidar
    1 ...
  8. 5.
  9. dönemeç

    Bir gündü, hava ılık
    Ve cadde kalabalık

    Bir kadın sapıverdi önümden dönemece;
    Yalnız bir endam gördüm, arkasından, ipince.
    Ve görmeden sevdiğim, işte bu kadın dedim,
    Çarpıldım sendeledim.

    Bir gündü mevsim bayat
    Ve esnemekte hayat.....
    Dönemeçten bir tabut çıktı ve üç beş adam;
    Yalnız bir ahenk sezdim, çerçevede bir endam.
    Ve tabutta, incecik, o kadın var, anladım;
    Bir köşede ağladım.....

    Necip Fazıl Kısakürek
    2 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. pelin onay düşmeler / aşk bitti

    akif oktay yorumuyla şiirin yaşanan hali: https://vimeo.com/14245687

    I

    ..üstat, beni müsait bir şiirde indir...

    bugün bir şiir bile uğramadı yanıma
    sana uğradı mı bilmiyorum
    pencere kenarında yağmuru seyrettik yalnızlığımla,
    balkona astığımız düşlerimizi içeri aldıktan sonra

    kimsenin öğretmediği bir şeyi öğretmeni dilerdim../..ayrılırken
    ama sen herkesin öğrettiğini yineledin
    şimdi aşk../..inançlarını yitiren bir ayyaştır köprü altlarımda

    deniz kabuklarından bir mumluk yapmıştım sana,
    vermeye zamanım olmadı
    şimdilerde içinde yakıyorum,
    sesini duyuramayan kelimelerimin yorgunluğunu
    biliyor musun../..bilmem
    sen cümlelerimin 1. Kordonuydun

    II

    ..susmaya gidiyorum.../..birazdan dönerim..

    acil servis gibi yetiştim bütün kanamalı sevdalarıma
    yanlarına gittiğimde,
    odaları boştu, çarşafları temiz
    bir küçük not bile yoktu../..”kurtardığınız için teşekkür ederiz”

    bu yüzden emekliliğimi istedim yorgun aşkların baş hekiminden
    tazminatım suskunluk
    beni ait olmadığım şehirlerde aramayın,
    adresimin caddesi../..burukluk

    III

    ..teri soğumamış bir ayrılıkla içilen özlem, ateş yapar..

    dün gibi hatırlıyorum ayrıldığımız günü
    24 ocak../..kış../..kıyamet../..felaket
    sanki herkes beni görmek için toplanmıştı şehir meydanında
    parmaklarıyla gösteriyorlardı../..“işte bu kadın terk edildi” naralarıyla
    bu günlerde../.dalgasını geçebiliyorum vedaların
    o günlerde../..serum kokularına bulaşmıştı bütün kılcal damarlarım

    gerçekte kim olduğunu çok düşündüm,
    özleminin yer yer sağanak yağışlı olduğu zamanlarda
    galiba artık biliyorum
    sen../..büyümeye zamanı olmayan çocukların,
    dar zamanlarda attığı içten bir kahkahasın

    beni beklemeye gidiyordun.../..galiba yolu şaşırdın

    IV

    ...bu şiire girmek hüzünlü ve yaşlıdır..

    biraz önce gözlerimden düştün
    seni ıslattığım için üzgünüm
    yanaklarımda kurumanı istemezdim,
    dudaklarıma almışken ıslaklığını
    sen../..gözlerim../..ve katre

    sana yaşatmak istediğim çok şey vardı,
    aşk’da kısa çubuğu ben çektim...

    V

    ...kırgınlıklarımı kaybettim, hükümsüzdür...

    sabaha karşı gittiğin için bağışladım seni
    sen de kendini bağışladın mı../.. bilmiyorum
    zor oldu indirmek resimlerini duvarlardan
    ki tozlanma diye albümlerde yaşatmadım seni
    seni../..bir “anı” olsun diye sevmedim

    ...ve hiç aldatmadım../..kirpiklerimle bile

    çok önceleri sorduğum bir soruydu,
    “şiir bir aşk’ı kurtarabilir mi? ” diye
    otuzuma yaklaşırken gülümsüyorum da,
    şiir bir aşk’ın ancak bekçisi olabilir

    VI

    ...bu şiirde U dönüşü yapılmaz...

    illegaldir bütün terk edişler,
    ölümlerde dahil...

    VII

    ...kızım bahara aldanma, üstüne yine de bir şiir al sen..

    mayıs’ın çocuklarıyız ikimizde
    belki de bu yüzden acele ettik ayrılmak için,
    tenlerimizin ateşi bizi kavurmasın diye..

    biliyorsun../..çok erken aldım hediyemi senden
    seninkini vermek içinse çok geç

    doğum günün kutlu olsun../..unutmadı giritlalesi
    mumlarını söndürdüm../..yüzümde gönderdiğim dileklerin gölgesi

    VII

    ...aşk dersem çık, ayrılık dersem çıkma..

    dedim../..çıkmadın
    aşk bitti...
    2 ...
  13. 8.
  14. Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
    Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
    Sevmek için güzele mi bakmalı?
    Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
    Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
    Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
    Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
    Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
    Solması için gülü dalından mı koparmalı?
    Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
    Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
    Saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşun olamaz mı?
    Victor Hugo
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük