bu kadar tuhaf bir ülkede yapılabilecek en mantıklı iştir. çok enteresan bir millet olduk biz. bu adam sanatçı ben dinlesem de dinlrmesem de adını dünyaya duyurmuş. benim değerim, benim sanatçım. klasik müzikten anlamam ama fazil say öyle hafife alınacak iste burada para kazanamayacagini anladi da gidecek gibi yorumlar yapılmış adama gülerler. siz simdi fazila dinsiz dersiniz. yirmi yıl otuz yil sonra besteleri ile cambazlik yaparsınız. hani nazimla yaptiniz ya bir ara dinsiz nazimla vatan haini nazimla. bir ülkenin dini olmadığını, dinin insana ait oldugunu anladığımız gün, belki de degerlerimize sahip cikabiliriz. bu adam bu ülkeyi sevmeseydi zaten bu ülkeden çoktan giderdi. islam hoşgörü dini. azcik hoşgörü. bu kadar zor degil bu.
şayet yaparsa beni de yanında götürmesini isteyeceğim durumdur. kalıp ne yapacak, ne var ki? özgürlük mü, insanca yaşamak mı, saygı mı, sevgi mi, eşitlik mi, adalet mi, şeffaflık mı, demokrasi mi, insan hakları mı? hangisi var ???
2007 yılından beri beklenendir. ne zaman unutulsa 'ben şimdi gidecem ama yaa bu ülkeden adam olmaz' tarzı bir sanatçıya yakışmayan hezeyanlarla gündeme gelmektedir. kardeşim gideceksen git tutan mı var seni?
apo ile namaz kılardık diyen insanlar müslüman oluyor kimse de tık yok, bu adam mı dinsiz!
işte dinci gezinenlerin çelişkili zihniyetidir bu!
adamlar ananı al git derler, teröristlere ağlarlar, dağa çıkardım derler onlar dindar! bumu dinsiz...
yürüyün gidin işinize efendim.
beklenen, istenendir. kimsenin piyanist eksikliğinden zarar göreceğini düşünmüyorum. bana muslukçu, tamirci, boyacı lazım. öyle sanatçılar lazım ki onlarsız olmasın.
Kendi kaybeder. Topluma tepeden bakan 19. Yüzyıl Osmanlı aydınlarına özenmiş kendisi. Takıl kendi kendine birader. Bizden uzak, nereye istersen oraya yakın ol.
muharrem usta, neşet ertaş, aşık mahsuni şerif gibi ustalar bu dünyayı terkettikten sonra, isterse taa fizan'a gitsin aga. kalite değil tercih meselesi hacım.