akp temsilcisi olarak gittiği hollanda'dan deport yemiş bayan.
resmi bakanlık gezisi olmadığı halde, ve kendi koydukları yasak varken;
tüm türk'lerin resmi kurumu olan büyükelçilikte bir partinin propagandası yapmak için ve özellikle gelmemesi istendiği halde zorla girmeye çalışarak bu ülkeyi rezil etmiş kişi.
istenmediği ülkeye girmeyi rezillik olarak addedenlerin uluslararası teamüllerden haberi yok galiba. zira viyana sözleşmesi madde 22'yi açıp okurlar ise misyon binalarının dokunulmazlığının olduğunu ve vatan toprağı olduğunu anlarlar.
Ak Parti bakanıdır, biatçıdır.Beni de temsil falan etmiyor şahsen, ülkede bu kadar kadın cinayeti, istismar olurken gık deme..Sonra orda evet için yollara düş..Adamlar herşeyi kılıfına uyduruyor valla,Avrupalılar bizden kafaca zihnen ileriler a dostlar.Ha samimiyet, insanlık olarak tabii ki bizler hadi bi kuble üstünüz diyelim.Ama aramızda çok ciddi farklar var, kafa olarak.
evet mitingi yapamadığı için uluslararası kriz yaratan ancak, yunanistan'ın adalarimizi işgaline ses etmeyen bir bakan. yunan cumhurbaşkanı adaya çıkıp gövde gösterisi yaptı. neden tek bir ses çıkmadı bunlarin hiçbirinden?
şu an tv'de izledigim kişi. kendisine engel olan polislere yarım yamalak ingilizcesiyle demokrasi anlatıyor.
evet o konsolosluk senin ülkenin toprağı, evet oraya girmek en doğal halkın, yasak koyulamaz. ama, bu konudaki muhatabın karsindaki polis memuru değil. kameralar karşısında demokrasiden bahsediyorsun, hollanda'nın nasıl olması gerektiğini söylüyorsun o polise. düşündün mü hiç o polis istese de sana izin veremez kendi başına. çünkü yasak koyan o degil. yasak koyan, bizim dışişleri bakanının senli benli muhatap olduğu meslektaşı yasakladı uçuşu da mitingi de, girişi de.
gidiş amacı sadece bir mağduriyet yaratmaktı. diplomasiyle çözülmesi gereken bir kriz ortadayken, karşısındaki polis memuruna atar yapıyor. yahu sen koskoca bakansın, büyük düşün. yok mu koca ülkede bir tek bakan, vekil? kime ne anlatıyorsun?
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla 22 Ocak 2008 tarihinde TBMM'ye sevk edilen ve kabul edilen 298 sayılı tasarının 98. maddesini şu şekilde:
“Yurt dışında ve yurt dışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamaz.”
bir de hollanda kelimesini telaffuzuna takıldım. ben ince okunur diye biliyordum. sağolsun bakanımız hol hecesinin en kalından telaffuz edileceğini öğretti.
Referandumu oradaki insanlara anlatmak için Hollanda'ya gidip anayasal suç işleme teşebbüsünde bulunan bakandır. Hollanda güvenlik güçleri suçun eyleme dönüşmesine müsaade etmemiş ama izin verilmeden giriş yapmaya çalışarak hem ülke itibarımızı ayaklara düşürmüş hem de dış siyaset üzerinden iç siyasete oy devşirmeye kalkarak devlet makamını parti işi için malzeme etmiştir.
Bu koşullarda kahraman ilan edilmiş, merak ediyorum kaç sene sonra aksi söylenir hain ilan edilir ya da akp tarafından istenmeyen kişi ilan edilir görürüz bakalım.