James Patterson'un ünlü kitabı.
kathleen, ayrıcalıklı Newport, Rhode Island'dan; Collean, yoksul ve ücra irlanda köyünden. Atlantik'in farklı yakasında, hayatları büyük tehlike altında iki genç kız. ikisi de hamile!. Anne Fitzgerald adındaki bir özel dedektif birdenbire hayatının olayıyla yüzleşir ve dünyayı kırıp geçirmekte olan korkunç salgın hastalıkları önleyebilecek bir mucize olasılığı ile bilimin keskinliği arasında kıstırılmış bulur kendini. Akla bile gelmeyecek bir felaketle karşı karşıya kaldığında, bir zamanların rahibesi ve şimdilerin psikoloji master'lı özel dedektifi Anne, insanlığın zorlu bir sınavdan geçirildiğine inanır. "Fatima'nın Sırrı", adeta bir şok etkisi yaratıyor. Belirsizliğin, aşkın ve kıyamet günü kabuslarının nefes kesici birleşimi, milyonlarca Patterson hayranını koltuklarına çivileyecek.
Fatima,Portekiz'in denizden uzak,küçük bir dağ kasabası.Halkı fakir,çorak arazilerinde tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlıyorlar.
Talih kuşu 13 mayıs 1917 de bu kasabaya konuyor.Dağda ailelerinin hayvanlarını otlatmakta olan 3 küçük çocuk,Lucia(10),Francisco(9)veJacinta(7) Meryem ana ile karşılaşıyorlar.Rivayete göre bu karşılaşmalar takip eden birkaç ayın her 13 ünde tekrar ediyor.Hatta sonuncusu olan 13 Ekimde şahit sayısı çok fazla.Gene rivayete göre Meryem Ana bu 3 çocuğa 3 sır veriyor.Bu güne kadar neler olduğu öğrenilemeyen ama çok değişik rivayetin olduğu bu konu Türk halkının gündemine Mehmet Ali Ağca'nın Papa suikasti ve daha sonra yazdığı kitap ile girdi.
YIL 2006
Fatima,Meryem Ananın görünüşünün 90.yılı olan 2007 ye hazırlanıyor.Geçen 89 yıl bu ücra ve çorak kasabayı çok değiştirmiş.Artık şehir Meryem Ananın göründüğü noktada yapılan koca bir katedralin etrafına yerleşmiş.Katedralin önünde törenlerin yapıldığı 3 futbol sahası Büyüklüğünde bir meydan var.Meydanın bir köşesinde ayrılan bölüm uzaktan bakınca yangın var gibi görünsede yaklaşınca adak mumları yakma bölümü olduğunu anlıyorsunuz.burada kurşun kalem büyüklüğünden,çapı 50 cm.ye kadar (adağınızın veya günahınızın büyüklüğüne göre) binlerce mum yanıyor.Kendi mütevazi mumumu yerleştirirken sıcaktan zorlandığımı hatırlıyorum.insanoğlunun nekadar günahkar ve gözü doymaz olduğunu bilen müteşebbis ticaret erbabı hemen yakında açtıkları onlarca dükkanda her renk ,boy ve şekilde mum ihtiyacınızı karşılıyor.Ayrıca Fatima ve Meryem Ana yazılı,resimli,madalyon kolye,yüzük,haç,tabak,heykel,eşarp,t-shırt gibi yüzlerce çeşit hediyelik eşyası ihtiyaç sahiplerini bekliyor.Etraf butik oteller,restoranlar ve şirin kafelerle dolu.Çevre duvarlarının dışı tamamen otopark.Burada her ayın 13.günü ve muhtelif nedenlerle dini törenler yapılıyor.Baştada yazdığım gibi 2007 yani 90.yıl için özel hazırlıktalar.Ayrıca isteyenler düğün ve vaftiz törenlerini(tabii uygun bir bağış karşılığında ve belirli kurallar dahilinde) burada yaptırabiliyorlar.Bu arada dünyanın birçok ülkesinde Fatima ile ilgili dernekler ve vakıflar kurulmuş.Bunlar belirli zamanlarda Fatima'ya haç turları tertipliyorlar.(Meraklısı ve daha fazla bilgi için www.santuaria-fatima.pt)
ÖZETLE Doğru veya değil ama ortada hiçbir somut,elle tutulur,gözle görülür kanıt olmadan,bir rivayet veya şehir efsanesi üzerine bir ekonomik imparatorluk kurulmuş ve hırıstiyan dini dünya üzerinde durdukça gelir getirecek bitmez tükenmez bir kaynak yaratılmış.
Her şey 1917 yılında Portekiz'in Fatima kasabasında başladı. Francisco, Jacinta ve Lucia (solda) adındaki üç çoban çocuk, 13 Ekim 1917 tarihinden itibaren belli aralıklarla, Meryem Ana'yı gördüklerini öne sürerler. Çocukların anlattıklarına göre, Meryem Ana kendilerine üç kehanette bulunur. Vatikan Başbakanı Kardinal Angelo Sodano, 13 Mayıs 2000'de Papa'nın Fatima'nın üçüncü sırrını açıklayacağını duyurur. Fatima'nın birinci sırrı Birinci ve ikinci Dünya Savaşı'nı, ikinci sırsa komünizmin çöküşünü öngörmektedir. Kardinal Joseph Ratzinger, 26 Haziran 2000'de büyük bir gazeteci kitlesi önünde yaptığı açıklamada üçüncü sırrın, Mehmet Ali Ağca'nın 13 Mayıs 1981 tarihinde Papa'ya düzenlediği suikast olduğunu söyler. Ratzinger'in yaptığı açıklama herkesi huzursuz eder. Din adamlarının pek çoğu da yapılan bu açıklamaya inanmaz. Vatikan'ın 'esorcista' (şeytan kovan) rahiplerinden Monsignor Corrado Balducci, "Fatima'nın üçüncü sırrını açıklayan belgede, Papa'ya suikasti görmek çok zor" der. Demonolog, Monsignor Balducci "hayal kırıklığına" uğradığını belirtirken, Kardinal Sodano ve Kardinal Ratzinger'in açıklamalarının da birbirini tutmadığını vurgular. Balducci daha da ileri giderek, "Kehanetin diğer bölümlerine ne oldu? Kilisenin doktrinel krizi ve III. Dünya Savaşı ile ilgili kısımlara ne oldu?" sorusunu sorar.
Fransız Mariolog (Meryem Ana) uzmanı Rene Laurentin, Ağca suikastinin üçüncü sır olmadığını ve bunun 'Katoluk Kilisesi'nin sonuna ilişkin bir kehanet olduğunu iddia ediyor. Sırrı bilen Kardinal Ottaviani'nin, 1963 yılında Meryem Ana Papalık Akademisi'nde, "Size sadece şunu diyebilirim; Kilise için çok zor günler gelecek, çok dua etmeniz gerekiyor. Umarım dinden çıkanların sayısı çok olmaz" dediği bilinmektedir. Aynı kardinal, 1963 yılında Fatima'nın üçüncü sırrının diplomatik bir dille "Santa Rita" dergisinde yayınlanmasına izin vermiştir. Aynı metin Papa Roncalli (Giovanni XXIII) tarafından ABD Başkanı John Kennedy ve Sovyet lider Nikita Krusçev'e de gönderilmiştir. "Fatima'nın Sırrı" hakkında bir kitap yazan Hellmuth Hoffman'a göre başlangıçta Vatikan Başbakanı Kardinal Sodano'nun ağzından kaçan, belki de bilerek söylediği "dünya trajedisi" sözü gerçek sırrı yansıtmaktadır. Bu nedenle daha önceki Papalar da Fatima'nın 3. sırrını yayınlamaktan kaçınmışlardır. Hoffman bir diğer neden olarak da, Fatima'nın üçüncü sırrının 'tarihin sonundaki papa' üzerine olması olasılığını gösterir. Bugün Katolik Kilisesi'nde son sırrın 'III. Dünya Savaşı ve Katolik Kilisesi'nin sonunu' içerdiğini düşünenler çoğunluktadır.