fenerbahçelilerin mizahta geldiği son noktadır. ancak kaçırdıkları bir nokta var, alınlarındaki futbolcu ayartma lekesini kapatmaya yara bandı da yetmez.
gerizekalı fenerbahçe bayan taraftarların da öncülük ettiği akımdır...
o gerizekalı kadın taraftarlar bilmezler ki biz sağduyulu taraftarlar tribünlerde onları korumak için şiddetin, küfürün önüne geçmeye çalışırken ve bu terörünün son yıllarda en büyük mağdurları kadınlarken...
- şiddeti sempatik gösterirler,
- küfürü sempatik gösterirler,
- yarın tribünlerden kafalarına yağacak şişeleri makul gösterirler,
- işi öteye taşırsak, şiddetin her türlüsünü özellikle de kadına yönelik şiddeti makul gösterirler...
gel de elin serserisine anlat şimdi şişeyi atan serseri kadınların hoşuna gitti diye daha çok atacak, şişeyi yiyen serseri bu kadınlar bunu hakediyor diye kıstırdığı yerde küfredecek, dövecek, taciz edecek...
gel de anlat şimdi şiddetin kötü birşey olduğunu...
ulan eşşekler adam olur da bu fenerliler adam olmaz...
her türlü makarada bir namus meselesi ya da fakir edebiyatı bulan arkadaşların yine gerçekten komik duruma düştüğü meseledir. ama kendileri aziz yıldırımla ilgili her türlü* geçme modundadır. işin komik tarafı dışında bir şey göremezler olay gs takımına mal olan bir şey olduğunda yine çıkıp fetva vermeye başlamışlar.*
hakkında salakça savunmaya geçilen yüzsüzlük eylemidir.
galatasaray taraftarı aziz yıldırım'a taşla sopayla saldırıp sonra da olayı dalgaya almaya mı kalkmıştır ki "siz dalga geçince oluyür de biz geçince olmuyür" tarzı zevzekçe savunma yapılıyor?
senin stadında a milli takımı çalıştırmış bir teknik direktöre ve o milli formayı yıllarca terletmiş bir adama defalarca saldırı yapılıyor. ikisi de başından yaralanıyor. senin onbinlerce kaşar taraftarın da bu olayla yine kendi stadında dalga geçiyor.
sonra "karakter" tahlili yapılınca yöneticileriniz alınganlık gösterip, bikbik konuşsun diye ali koç çömezini televizyonlara gönderir. tahlil edilecek karakteriniz bile kalmamış ki, daha ne olsun...
hala daha "a milli takim formasi giymis ve o formayi hala terleten adama oldurmek amacli raki sisesi firlatip..." geyiği yapanların savunduğu olay.
fark şu, hiç bir galatasaray taraftarı çıkıp rakı şişesi fırlatılmasını alkışlamadı, "helal olsun" demedi, stadında rakı şişesi konseptli gösteriler yapmadı. ama kadıköy'de bir stat doluşu kaşar kepaze yedikleri boku alkışlayıp kendi karılarını kızlarını tvlerde maymun etti.
anladık mı aradaki farkı şeker? sonra "karakter" tahlili yapınca zırlaya zırlaya savunuyor ya nihat-ali biraderler, hani alınganlık yapıp "bize karaktersiz dedi böhhe" diye entryler yazıp ağlıyorsun ya sözlük'te. neyin ne olduğunu anla istedim...
harika bir fenerbahçe eylemi. akıl dolu, mizah dolu.
neden sadece fatih teriming yapıyorlar onu da anlamış değilim. eric geretsing de yapılmalıydı. hasan şaşing de. mondragoning yapılıp iki elle kulakları kapayıp yere de yatılabilir (ses bombası yüzünden ikinci yarıda hiç bir şey duyamayan kaleciyle oynadığımız zamanları liseli fenerliler hatırlamayabilir). ya da galatasaray taraftaring yapılıp bok içinde maç izlerken sidik torbalarını üzerine yiyebilir fener taraftarı. o anlarda çekilecek fotoğraflar harika bir ayar olur. akıl dolu olur. komik olur.
görünen o ki galatasaray taraftarını kudurtan bir akım. fenerbahçe taraftarı yara bandı takmasını değil o yara bandını 4 gün takmasını tiye almıştır. ayrıca otto bariçin beline camış gibi bir taş gelmiştir, görüntüleri vardır. bir şey gelmeden kendini yere attı diyen riyakardır.
dipnot: fatih terim de başına atılan cisim için kesinlikle polemik yapmamış, olgunluk göstermiştir. *
ancak şunu da eklemek gerekir. fenerbahçe taraftarının twitterda teriming olayını örgütleyip yayması çok ahlaksızca bir davranış olarak gösteriliyor. fakat galatasaray taraftarı u15te çocukları dövülmesini, kaleciye atmak üzere * rakı şişesini, salonlara çivi atılmasını, su savaşlarını övmediler gibi standart farkı koymuş akıllarınca. yani rezilliği, pisliği yap sonra biz övünmedik de. hakikaten çok ahlaklı, saygı duydum. *
dipnot2: * teriming geyiği 4 gün o yara bandıyla gezmesi içindir. kafasına bir şey atılmasını övmek için değildir.
fatih terim'in 4 gün o yarabandıyla gezmesinin hangi sebeple olduğunu akıl edemeyenlere biz yardımcı olalım o bir protestodur, "yaptığınız hayvanlığa karşılık sizi rezil etmiycem dillere düşürmüycem, ancak bu hareketinizi gözünüze sokucam, eğer azıcık utanacak yüzünüz varsa kızartırsınız o yüzünüzü bunu gördükçe", demektir o yarabandının 4 gün orda kalması. lakin görünen o ki hiçbir fenerli yüzü kızarmamıştır 4 gün boyunca, çünkü ar damarları çatlamıştır.
fatih terim o yara bandını 2 (yazıyla iki) gün aradan sonra oynanan 20 mart 2012 galatasaray sivasspor maçı'nda takmıştır, o da belli belirsizdir. hala salak saçma "4 gün taktı yeaa" diye geyiği dönüyor. otto baric mi lan bu, 3 metre öteye düşen taştan yerlerde yuvarlansın? ali şen bile çıkıp savunamadı baric'i, ergenler savunmaya kalkıyor şimdi.
bir de hala kafası basmayan, zekası yetmeyen tipler için tekrar ediyorum. statta cisim atarak birini yaralamak (hatta teşebbüs etmek) şerefsizliktir ama bu şerefsizliğin arkasında durup bütün bir camia savunmak, hatta dalga geçmek şerefsizliğin dibidir.
burada şerefsizliğin dibinden bahsediyoruz. derdin başkaysa o farklı başlıklarda mevcut...