rakiplerinin "sahada yıkamadığı" bir takım inşa etmesi.
sonra aynı rakiplerin "bizans oyunları" eşliğinde getirildiği noktadır. kaldı ki bir "kovulma" durumu söz konusu değildir, bu da işte "ağzı olan konuşuyor" kapsamında ele alınabilecek olandır.
milli takıma zaten 3+1 yıllık kontrat sözü vermiş olmasıdır. kafasında galatasaray zaten bitmiş sağolsun kendisi. bu arada 6 tane de yedirtti bizi madara da etti. zaten her gider ayak bir kazık sokmadan gitmedi hocamız.
tüpçü'dür amk... evet lan kesinlikle tüpçü... baktılar galatasaray ile baş edemeyecekler işe fatih terim'i milli takıma getirmekle başladılar ve galatasaray'ı zor duruma soktular...
bazı am beyinli, sik düşünceliler bilmezler belki, futbolla alakaları "kuş sevicilik" seviyesinde olunca tabi.
açıklayalım;
bir teknik direktör ile "yönetim"(ki başkan da dahildir buna) arasında bir sorun, inatlaşma, iletişimsizlik eğer ki söz konusuysa o hoca değiştirilir. he gene bu dangalakların kafası basmaz belki ama böyle bir hamle de "sezon başlamadan" yapılır. hani hazırlık kampında "yeni hoca" takım ile kaynaşır, kimin ve ne oynadığını ölçer.
he bu amınakoduklarım gene kendilerinden alışmışlardır bu duruma. zira çocuklukları "her diyarbakır maçı sonrası teknik direktör değiştirmekle" geçtiği için böylesi bir değişikliği "normal olum bunlar" diye alırlar ele.
he bu aklını sikip de fikrine soktuğumun dangalaklarına "bizans oyunu" nasıl olur hemen anlatalım;
bu ülkenin milli takımında görev yapan teknik direktör, görevinden ayrıldıktan sonra "fatih terim gelsin" diye yırtık dondan çıkar gibi çıkan kimdir? fikir kimden çıkmıştır? nasıl olgunlaşmıştır? hayır şimdiye kadar benzeri var mı "hem x kulüp, hem milli takım teknik direktörü" olmak konusundaki bu yavşaklığın?
e be aklını, izanını siktiklerim daha ney amınakoyim? "yabancı sınırlaması" ile gelen yeni sistem ortada, bu sistemi kimlerin "şakşakladıkları" hakeza ortada ve son haddinde "bu milli mesele" yavşaklığı yapan yavşakoğlu yavşaklar ortada.
bizans oyunu ne mi? hadi git muhattabına sor şimdi siktirmeden.
Başka bir gazetecinin "48 saat içinde Fatih Terim'in sözleşme durumu belli olacak mı ?" sorusuna ise Başkan, "Bu durum 48 saat içinde olmaz da 48 saat 50 dakika içinde olur. Bu sorun uzadıkça Galatasaray Kulübü zarar görüyor. Marka değeri zarar görüyor. Buna tahammül etmemiz mümkün değil." diye cevapladı.
tamamıyla ego çatışmasıdır..bazı taraftar bozuntularının suçu kendilerinde aramayıp bizans oyunları diye ona buna bok atması da komiktir..fatih terim milli takımın başına zorla mı getirildi?hayır..e bu yabancı sınırlaması olayı yeni bişey değil ki 1.5 sezon önce açıklandı..seneye de 5+0+3 olcak..yapılanmanı ona göre yapsaydın arkadaş..yada 1.5 sene önce diğer kulüp başkanlarını toplıycaktın karara karşı çıkalım diye..cimrilik edip türk oyuncuları rakibe kaptırdıktan sonra ağlamak komik açıkcası..böyle başarılı giden bi takımda başkanla t.d'nin anlaşamamasının tek sebebi var ego çatışması..yetki alanları konusundaki anlaşmazlık..suçu kendinizde arayın ona buna bok atmadan önce
Dangalakların hala anlamamakta ısrar edip de "fatih terim i milli takimin basina zorla mi getirdiler" diye sacmalamasina sahit etmistir.
Bak simdi bir kac noktaya deginmekte fayda var. Ulkeyi yoneten padisah bozmasi "milli takima fatih hocayi istiyoruz" dedikten sonra unal aysal yapisindaki bir adam sonraki adimlari hesaplar. Dusun ki unal aysal "hayir, gorusemezsiniz" deseydi, buna paralel camia gerek ayak oyunlari ile baski altina alinacak gerekse de satilmis basinda "baskan, hocaya soz hakki tanimadi" mansetleri birden fazla gazetede atilacakti. Bak bugun hala "eleman" hadisesinden giriyorlar. Simdi fatih terim gibi ego esigi dusuk bir adamda "sana soz hakki tanimadi" algisini olusturdugun anda da is cikmaza girecekti. Bu da isin diger boyutu. Unal aysal'i belki de bu sebeple ayrica seviyorum, akilli bir idareci.
Kaldi ki bir baska kulubu, babasinin ciftligi gibi yoneten ve soyunma odasinda hocaya soven adamlar 2 gun kalmiyor gundemde gariptir, bu da bambaska bir mesele.
Fatih terim "hayir" diyebilirdi bu teklife, kabul. Ama o konuda da hocanin "soven" yapisindan bi kanal bulundu "milli mesele bu" denilerek.
He ote yandan sahadaki her basarisizliginin ardindan "3 temmuz sureci" diye aglayan, "baskan maskeli" yavsaklarin da hadise bu kadar aleni olarak ortadayken "kendinizi suclayin" demeleri ayrica manidar aminakoyim.
