yunanistan'ın 3 senedir çakılı defansla oynayıp, duran toplardan ya da kontradan bulursak bi tane iyi olur,
felsefesini bildiği halde bu maçta iki stoperini de hava hakimiyeti iyi, ama ağır adamlardan seçen teknik direktör.
adamlar kontrayla çıkıyorlar,bizim stoperler kağnı gibi hal böyle olunca, yunanistan her orta sahayı geçince tehlikeli oldu ve bu da aurelio'nun defansın içine gömülmek zorunda kalmasına, orta sahadan kopuk oynamasına neden oldu.
bir de bu stoper bozuntuları forvet elemanını 10 metreden marke edince oyun kaçınılmaz oldu.
eğer ki stoperlerden biri ibrahim toraman gibi süratli, birebirde kolay geçilmeyen bir adam olsa, aurelio bu kadr gömülmeyecek ve atakların başlangıcı o'nun tarafından daha sağlıklı bir şekilde yapılacaktı.
milli takim yendiginde " imparator " , yenildiginde " tu kaka , istifa " nidalari layik gorulen milli takim teknik direktoru. norvec macinda olur da yenersek bu entryler kime nasil girecek belli degil. 267 ileti var iyisiyle kotusuyle , tutuyorum bu rakami burada , olur ya silinir eder.. o zaman edecek 2 lafimiz olur.
inanılmaz pişkin bir adam, moldova beraberliği sonrası "olsun grupta hala ikinciyiz." demesi yetmiyor bugünkü yunanistan mağlubiyeti sonrası ise ''Biz sadece Norveç'te beraberlik şansımızı kaybettik. Yapacağımız iş yenmeye gitmek, başka birşey yok." abi sen son 6 maçtan sadece bir galibiyet almışsın şapkayı önüne koyacağına hala pollyannacılık, pes doğrusu.
moldova karşısında tek forvetle takımı sahaya süren, grup lideri yunanistan karşısında ise çift forvetle takımı oynatan teknik direktördür. kendisini destekleyen bizleri şaşırtmış ve üzmüştür. kafasının karışık olduğunu düşünmekte ve hem kendisi hem de milli takım için istifasını vermesini istemekteyiz. umarız başka yerde ve başka zamanda tekrardan başarılarına kavuşur. imparatordur, bizim için öyle de kalacaktır.
galatasaray - fenerbahçe tartışmasına karıştırılmaması gereken milli takım teknik direktörü. evet, hata yapmıştır mutlaka ancak dar bir bakışla sonu gelmeyecek tartışmalara karıştırlmasının soruna çözümü yoktur.
galatasaraylı olarak değil, fenerbahçeli olarak değil, beşiktaşlı olarak değil, türk olarak düşünelim. takım sevgisiyle ya da kuyruk acısıyla değil, mantıklı olarak düşünelim.
bu gece fatih terim milli takımı motive edemedi, taktiksel açıdan olumlu kararlar veremedi, ancak takım renklerini yanyana koyarak değil, futbol sever gözüyle düşünelim.
ne olur başlamayalım sonu gelmez futbol tartışmalarına.
not: bu entry, hiçbir entrye cevap olarak yazılmamıştır, tek amacı sonu gelmeyecek futbol tartışmalarının başlamasını istememektir.
hak ettigini bulmus insandir. yaptigi kulislerle ersun yanal'in ayagini kaydirip onun yerine yerlesen bu zat, sonunda basarizlikla cezanlandirilarak, insana acaba ilahi adalet hakikaten var mi dedirttirmeyi basarmistir.
bir basarisizliktan ne kadar sevmesem de bir milli takimin bir turnuvaya katilmaktan daha geri kalmasindan daha mi önemlidir bir insana duyulan antipati. hayir tek basina o degil elbette. ama var olan bir putun yikilmasi icin maalesef bizim ülkemizde bunlar gerekiyor. yillar öncesinde türk futbolu üzerindeki mustafa denizli ve fatih terim hegemonyasindan bahsederken; bu insanlarin pesine bu kadar düsülmemesi gerektigi, bunlarin bu kadar büyütülmemesi gerektigini söylerken; yiginla teknik adam var onlara da sans tanilmasi güvenilmesi gerek derken, senol günes dünya kupasina katildiginda dahi o kalsin da takimi kore'ye fatih terim götürsün denildi. ne zaman bir bas sikismasi olsa, fatih terim akla geldi. ondan medet umuldu. kafalardaki bu beton duvarlari yikilmasi icin milli takimin basarisizligini dilemekten baska bir sey yoktu. o zaman belki futbolumzun üzerine karabasan gibi cöken bu mustafa denizli ve fatih terim ikilisinin kuluslerinden ve gücünden siyrilabiliriz artik. eminim ki, bundan iki yil önce, ersun yanal apar topar, sacma sapan nedenlerle kovulup yerine fatih terim getirilirken, bugün basliginin altina nefret kusanlarin %90 bayram ediyordu. fatih terim'in ne oldugunun anlasilmasi, yapilan isleminin ne kadar yanlis oldugunun görülmesi icin bu kafalara bunu anlatmakla ulasamiyorsunuz. takimin basarisizligini dilemek ve o sekilde sonuca varmak gerekiyor.
cok sükür oldu. zor oldu ama oldu. en basta olmamasi gereken, yani yanal ile devam edilmesi gerekirken, terim getirildi, sonra isvicre maclarindaki rezillikler yasandi, rezil rüsva olundu, ama bunun bas sorumlusu yine sarsilmadi yerinde. ancak bir turnuvadan daha mahrum kalinca anladi insanlar neyin ne oldugunu.
Kabahat yine ve yine türk milletindedir dedirten adamdır. Adam bir uefa kupası aldı diye "imparator" oldu.
Alex Ferguson un aldığı kupalarla burdan köye yol olur , adamcağız onca kupadan sonra anca "sir" olabildi. Bi adamı iyi giyiniyo karizmatik motivasyoncu diye imparator yaparsan o da böyle neron gibi yakar önüne gelen her şeyi.
Bir adama bu denli tanrı muamelesi yapılırsa olacağı budur dedirten adamdır sonuç itibariyle.
uefa kupası finalinde uzatmalar oynanırken, takımın en büyük, hatta tek büyük kozu hagi kırmızı kart görür. fatih terim anında ayağa fırlar. hemen bir iki kişiyi yanına çağırıp taktik verir. oyuncu değşikliğini hiç düşünmeden yapar. sonuç, maç penaltılara kalır. öle yada böyle kupa kazanılır.
yıl 2007. fatih terim arada geçen süre zarfında yaşlanır, tecrübelenir. yurt dışına çıkar, geri gelir gsyi çalıştırır. ikinci kez milli takımın başına geçer. önceleri herşey güzeldir. taki bosna-hersek maçına kadar. 3-2 yenilen takımımız, o maçtan sonra malta ve moldovayla berabere kalırken(grup sonununcusu iki takım) yunanistan'a da evinde kaybeder. sonuç: fatih terim, kulübeye yaslanmış maçı izlemektedir. defansın tel tel döküldüğü ve rakip için gol geliyorum dediği halde, forvet oyuncuları çıkartılır, yerine yine forvet konulur. defansın akibeti hakkında hiç birşey yapılmaz. ve beklenen gol yenir, maç kaybedilir. peki soruyorum. 99 yılından beri fatih terimde ne değişti? tecrübelenip, oyunu daha iyi okuması, oyuncuların ona daha çok saygı göstermesi gerekirken, neden daha geriye gidildi. bu hale nasıl gelindi?
kendiyle savaş halindeki imparator. öğrencisi gheorghe hagi en verimli zamanında bıraktı ve adını efsaneler arasına yazdırmayı bildi. hem kendine, hem milli takımına zararın dokunuyor hocam, ne olur yanlış anlama. vefasız değilim, bize kazandırdığın başarıları asla unutmayacak bir türk ve galatasaray taraftarıyım. ancak objektif olmak zorundayım, dost acı söylemez mi?
bundan böyle değil milli takımla herhangi bir takımla herhangi bir başarı kazanması mümkün görünmeyen bitik teknik adam.
o muhteşem jenerasyonla kazandığı başarılardan sonra nereye gitse kurutmuştu bu adam.
ve hala inatla devam ediyor.
kazandığı tonla parayı saymaktan takımı üzerinde teknik analizler yapamadığını düşünüyorum ben artık.
ulusoy-hıncal kumpanyasının ersun yanal'ın ayağını kaydırarak 100 kusur bin ytl kemiksiz mayış bağlayarak milli takımın başına getirdiği bizi bir dünya , bir avrupa şampiyonasından etmiş, türk futbolunun ibrahim tatlısesi.
bir adama sadece galatasaraylı olduğu için mi böyle bakılıyor yoksa başarısız olduğu için mi? bu aralar en çok bu soruyu soruyorum açıkçası.
fatih terim ister kabul edin ister etmeyin bu ülke sınırları içindeki en başarılı teknik adamdır. bu başarıyı elde etmesinde tabii ki hagi, popescu ve taffarel gibi yıldızların payı var. ama kimse unutmasın ki bu yıldızları yönetmek de büyük meseledir. sadece yıldızlar galatasaray'ı avrupa şampiyonu yaptı diyenler şaşkınlar açıkçası. öyle olsaydı fenerbahçe son bir kaç senedir avrupa'da başarılı işler yapardı. fenerbahçe son zamanlarda süper yıldızlar aldı ama onları yönetecek teknik direktörü bulamadığı için istediği başarıyı yakalayamadı. bu açıklama da fener'e saldırdı deme gafletinde bulunacak sazanlar için.
fatih terim'i insan olarak günahım kadar sevmem. en başında derin devletle olan ilişkisi midemi bulandırır açıkçası. mehmet ağar ile olan manasız yakınlığı, faşist tayfaya olan yaranma tavrı sinir eder beni. yani kendisi maalesef ki sadece fatih terim değildir. aynı futbolun sadece futbol olmadığı gibi. kendisi derin devlet ilişkileri ile sarmalanmış bir spor adamıdır. bu da başlı başına bir tartışma hatta milli takım başında olmama sebebidir aslına bakılırsa.
amma;
bunu söylemeye korkan, kendini gazeteci sanan korkaklar ordusu söyleyemiyorlar fatih terim'e. işte bunu söyleyemedikleri anda ahlaksızca ailesine saldırıyorlar. kızı hakkında olur olmaz konuşuyorlar. çünkü fatih terim'i daha kolay harcayabilecekleri manasız bir kavga ortamına çekmeye çalışıyorlar. işte o anda spor adamı fatih terim devreden çıkıp, baba olan fatih terim devreye giriyor ve doğal olarak ailesini savunuyor. ama aynı ahlaksız kalemler köşelerinde bu cevapları spor adamı fatih terim'in verdiğini söylüyorlar halka. ondan sonra da sekiz sütına başlık attıkları yetmezmiş gibi o anki surat ifadelerini koca koca fotoğraflarla gösteriyorlar.
henüz baba değilim ama bir kız kardeşim var. tanıdığım ya da tanımadığım herhangi biri kız kardeşime ters bir laf ederse hadise çıkarırım. ve emin olun ki fatih terim kadar da sakin olmam. sanırım bu durumda olan herkes için geçerlidir bu.
evet fatih terim milli takım başında olmamalıdır. ama olmama sebebi ne galatasaraylı olması ne de ailesine saldıranlara cevap vermesidir. fatih terim'in orada olmamasını gerektiren çok daha "derin" sebepler var. ama maalesef ki bunları söyleyecek bir tane delikanlı yok.
sonuç olarak bizde bu basiretsiz medya, fatih terim'de de bu güç olduktan sonra anca kendi isteği ile gider.