bugün

felipe melo yanlışından dönmesi gereken büyük adam. devre arasında melo'nun yerine şöyle azcık defansif özelliği olan, azcık koşan, azcık da pas yapan bir adam aldırırsa takımın gücü %50 artar. ayrıca şampiyonlar liginde bir üst tura çıkan ilk türk teknik direktör olarak bir diğer 'ilk'e daha adını yazmıştır.
(bkz: fatih terim diye yazılır adam diye okunur)
bir gün kasıla kasıla kaskatı kalacak olan gs teknik direktörü.
bu adama bok atmaya çalışıp yorum yapan eziklerin bir gün ezile ezile ezicik olacağı teknik direktör.
en güzel anlarımızın mimarı.
türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük teknik direktörüdür. bunu kabul edemeyen çocuktur.
adam işinin ehli.
futbolcuların ve teknik direktörlerin başarılarını milliyetlerine göre sınıflandıran camiaya yakışan ırkçı teknik traktör.

(bkz: hele bir yugoslav dan hiç haketmedim)
braga karşısında ilk yarıda dökülen takımını yaptığı değişiklikler ve verdiği taktikler ile toparlayan ,maçı kazandıran ,gruptan çıkartan adamdır. türk futbolu ve galatasaray en güzel günlerini yine fatih terim ile yaşamaktadır.
italya'da juventus ve inter milan maceralarının ardından avrupai bir oyun tarzını galatasaray'a tekrar nakşeden kurt teknik adam.
kapitalizme giydiren kızıyla birlikte italyan kıyafetlerinden vazgeçemeyen imparatore.
türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi teknik adamlarındandır. hatta en iyisi de denilebilir, öyle ki kendisine imparator lakabı uygun görülmüştür. galatasaray markasına da değeri de yadsınamayacak kadar azdır. maç sırasında girdiği tripler ise kendisini sevilesi yapmıştır.
dün itibariyle bir ilki daha yaşamıştır. ş. ligi gruplarından çıkan ilk türk teknik adam olmuştur.

adamın kişiliğini sevmeyebilirsiniz ama adamın dünyada adı var ve hala yükseliyor.

yok şansla çıktı yok rakip maça asılmadı ... bunlar sadece guru gürültü

gerçek ortada ilk 16 da türk yönetimli bir türk takımı var kendimize değil gavura vuralım.
adam bugün ben gidiyorum dese 5 şampiyonluk bir uefa kupası bilmem kaç tane cumhurbaşkanlığı kupası, türkiye kupası tsyd süper kupa falan derken müzemizi boşaltıp gider valla.

ama ben her sene forma alıyorum :(
(bkz: ya terim ya ölüm)
90 dakikada olsa bana tüm dertlerimi unutturan büyük insan, imparator, lider.. şimdi sıra fatih hocanın en çok sevdiği ikili maçlarda.. allah yardımcısı olsun..
"dünyanın" en iyi teknik direktörü olmakla birlikte güzel ülkemin başına gelmiş en güzel 2.kişidir kendileri. herkes bir açığını ararkn o hepsini birden göt edebilme yeteneğine sahiptir her zaman doğrunun peşindedir. bu ülkede sporun içindeki herkesin adaleti şaştığında o "herkesin adaleti şaşar ama allah'ın adaleti asla" demiş ve ardından ezeli rakibinin sahasında kupa kaldırmış. herkes gruptan çıkamaz hatta sıfır çeker derken o yine bir göt ediş hikayesine imza atmıştır.
(bkz: Ya terim ya ölüm)
(bkz: in terim we trust)
(bkz: grande)
iyi ki zamanında 4 defa üst üste şampiyon yaptı takımı, şimdi yine aynısını bekliyorlar adamdan. o zaman kadromuz iyiydi, şansımızda yaver gitti açıklamasını yapsada şu büyük beklentilerden kurtulsa. çok iyi bir teknik direktör olduğuda tarafımca düşünülmemektedir, sıradanın biraz üzerindedir sadece.
imparatordur, baba gibi adamdır. sessizliği bile yetmiş -braga maçında- takımın 2. yarıda oynaması için.

Burak yılmaz: Teknik direktörümüz Fatih Terim sessiz ise bizim için tehlike çanları çalıyor demektir. Sessizliğini bozmuyorsa, hepimiz söyleyecek bir şeyi olmadığını anlarız.

emmanuel eboue: Teknik direktörümüz beni devre arasında çok şaşırttı, zira bağırmayı çok sever. Oysa bu defa soyunma odasında çok sessizdi. Sessizliğinden anlam çıkardık ve ikinci yarıda elimizden geleni yaptık.

http://www.fanatik.com.tr...du_3_Detail_32_286296.htm
abartılan hocadır. galatasaray taraftarıyım, fakat dünkü braga maçında rakibin a...na koyduk ezdik diyebilir misiniz, ulan ligde ve avrupada her maçta ölüp ölüp diriliyoruz, geçen seneki atmosfer kalmadı, galatasaraya kapanan her takım ya yeniyor ya berabere kalıyor, braga maçında adamlar kaç pozisyon kaçırdı, ilk yarı 3-0 da olabilirdi.

bu takımın defansı yok arkadaş, ulfaluji gitti defans bitti, dany denen adama o kadar para verileceğine alt yapıdan bi eleman oraya konsaydı semih gibi, o çocuk da ancak dany kadar hata yapıp saçmalardı, en azından gelecek vaad ediyor derdik.

takımın hücum hattında adam eksiltecek adam yok, burak ve elmander düz oyuncular, teknik yok, birebirde adam geçemiyolar. Yani sözün özü fatih hoca kendini yenilemiyor, çözüm üretemiyor, bu takım her maçta serseri mayın gibi oynuyor, eze eze bir takımı rahat yenemiyor.

önümüzdeki haftaki lig maçında gene göreceksiniz aynı şeyler olacak, takım iki kulvarda mücadele edemiyor, devre arası bunlara çözüm bulmak şart. zaten bir üst turda çok zayıf bir takım gelmezse elenmek kaçınılmaz, el oğlu braga gibi acemilik yapmaz.
bünyelerinden tarihleri boyunca bir fatih terim çıkaramayanlar çatlasa da patlasa da imparatordur.galatasaray'ın 4 sene üstüste şampiyon olduğu dönemde takımı o hale getiren hocadır aynı zamanda.

nasıl ve neden mi?

bahsedilen döneme damgasını vurmuş yerli isimlere bir bakalım önce...

suat kaya, konyaspor'dan geri dönmüş kapalı bir kutu hatta vasat bir futbolcuydu.

ümit davala, diyarbakırspor'dan alınmış, kapasitesi gayet sınırlı bir futbolcuydu.

okan buruk, geçirdiği sakatlıklar sonrası kendine bir türlü gelememiş, bahsedilen dnemin başında dı satış listesinde bulunan bir futbolcuydu.

hakan ünsal, karabükspor'dan geldiğinden bahsedilen döneme kadar vasatın üstüne çıktığı pek az görülmüş bir futbolcuydu.

bülent korkmaz, satış listesindeydi.hatta bursaspor'a gitmesi an meselesiydi.

hakan şükür, moralmen sıfırın altında ve özellikle 1995 senesinde bir çok kişi tarafından 'artık bitmiş' denilen bir futbolcuydu.

arif erdem, 1993'te manchester united'a attığı goller dışında pek hatırlanmayan bir futbolcuydu.

yabancılardan ise taffarel brezilya milli takımı'nın kalecisiydi. popescu barcelona'da kaptanken getirilmiş, hagi ise bir türlü parlayamamış bir yıldız olarak grülüyordu, capone adını ise kimseler bilmezdi.

yukarıda saydığım yerli topçuların hepsi 17 mayıs 2000 günü uefa kupası'nı alan kadronun ilk 11'inde vardı, yine saydığım yabancı oyuncular da o muhteşem finalin 11'inde yerlerini almışlardı.ve bu 4 yabancı da fatih terim'in bizzaz istediği ve büyük yöneticilik başarılarıyla alınmış oyunculardı. ne yapsaydı kaliteli toçu transferi istemesemiydi lan? bu mantığa göre mourinho'da oldukça kötü bir teknik adam olmalı, ehehe...

suat kaya gibi ufacık tefecik çelimsiz bir adamdan muhteşem bir ön libero, orta yapmayı bir kenara koyun top sürme becerileri oldukça kısıtlı olan bir hakan ünsal'dan sol bek, kapasitesinin sınırını her zaman zorlayan ama gelişime açık vst bir kanat oyuncusu ümit davala'dan kanat oyuncusu, sakatlıklardan başını kaldıramayan artık bitti denen okan buruk'tan orta saha dinamosu, kapı önüne koyulmuş bülent korkmaz'dan muhteşem bir kaptan, tükenmiş denilen golcü zelliği pek olmayan hakan şükür'den golcü yaratan bir futbol tanrısıdır fatih terim.

haa unutmadan yazayım, fatih terim'in fiorentina ve milan'da başarısız olduğunu da kimse söyleyemez. terim fiorentina'dan giderken floransa halkı ağlıyordu. fiorentina'dan ayrılış sebebi fio'nun manyak başkanı gori'den bşkası değildi. fatih terim fiorentina başında çıktığı 23 maçta 10 galibiyet 9 berberlik 4 mağlubiyet almış ve takımı italya kupas finaline taşımıştır.milan'da ise 13 maça çıkmış bunlardan 8 galibiyet 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet almıştır.ancak milan'ın ancelotti sevdası yüzünden torino maçı sonrası sözleşmesi feshedilmiştir.yine fatih terim milano san siro'ya her gittiğinde milan tribünlerinin büyük sevgisiyle karşılanıyor hatta eli bile öpülüyor. http://www.youtube.com/watch?v=b494qaIRIzU
avrupa'da klasik 10 numaralı sistem bitmek üzereyken türkiye'de bu sistem yoktu, daha doğrusu o sisteme uygun futbolcu sayısı yok denecek kadar azdı.

o dönemki mantığı ile şu dönemki mantığı arasında aslında pek bir fark yok. tek fark 10 numara mevkisi. fatih terim şunu söylüyor "benim oyuncularım savaşacak, koşacak, mücadele edecek, birbirinin açıklarını kapatacak, blokların arası daralacak, orta saha oyuncusu ne kadar koşuyorsa forvet oyuncusu da o kadar koşacak!" özellikle orta saha oyuncuları bunu çok yapacak.

peki neden klasik 10 numara dedim? avrupa artık bu sistemden vazgeçmişti. çünkü artık futbol savaşan mücadele eden orta sahalarla oynanmaya başlamıştı. total futbol izlenmeye başlanmıştı. kanat oyuncuları topu defanstan alıp 100 metre koşup, çizgiye inip forvete top şişirmiyordu. ama fatih terim hepsini yaptı. savaşan mücadele eden orta saha ve önlerinde hagi gibi bir lider. arkada savaşan defans oyuncuları ve popescu gibi bir oyun kurucu ile kanatlarda hızlı orta sahalar ile forvette sürekli pres yapan iki santrfor.

bu kombinasyonu yapan kişi fatih terim'dir. dolayısıyla başarı geldi.

tavuklupasta dostum bu kombinasyonun nasıl sağlandığını anlatmış, işin bir de florya kısmı var ki bunu ancak galatasaraylılar bilir. diğerleri o havayı bilmez.

aslında burada bir yanlış yapıyoruz zira "bu adam sırf iyi hoca olduğunu göstermek için kötü bir taktikle çıkıp sonra normal düzene geçiyor yıllardır ki "oha hamlelere bak" desinler diye." şöyle bir şey yazan bir adama ben salak gibi futbol sistemleri ve oyuncu özelliklerini neden anlatıyorum bilmiyorum.

taşak mı geçeyim? öyle yapayım.

teknik direktörlerin (kim olursa olsun) kulüplerle anlaşmaya çalıştıkları ilk şey transfer bütçesidir. dünyanın her yerinde bu aynıdır. adamlar kendi alacakları paradan çok transfer bütçesini konuşur kulüp başkanlarıyla. şimdi bu sistemi bilmeyen bir adama ne anlatsam boş.

emre çolak ve semih kaya'yı türk futboluna kazandıran kişi fatih terim'dir. sayısız isimleri kazandırdığı gibi...

bir de fiorentina ve milan dönemlerine işaret edilmiş. fiorentina'da başarısız oldu diye adam taş olur, milan'da neler olduğunu da sağır sultan bilir, fenerli bilmez, çünkü fenerlinin bakış açısı farklıdır. fenerlinin bakış açısı galatasaray'ın başarılarını küçümsemek ve galatasaray'ın değerleriniz değersizleştirmekten ibarettir.

her neyse, bakın çubuklu tosuncuklar; fatih terim bu ülkede futbolun zirvesidir. siz ağlasanız da, zırlasanız da, geberseniz de bu bir gerçektir, bu değişmez.
galatasaray'ın başında fatih terim'i, gerets'i, skibbe'yi, frank de boer'i, lucescu'yu, bülent korkmazı ve adını yazmadığım bir çok hocayı gördüm hepsinin döneminde yenik duruma düştüğümüz bir çok maç oldu bu bütün maçlarda hep aceba dedim ama bir tek fatih terim döneminde bu olmadı biliyordum ki benden daha çok galatasaray'ı düşünen bir adam vardı takımın başında işte bana bu duyguyu yaşattığın için teşekkürler hocam... r.madrid, barcelona, m.utd gibi büyük bütçeli takımları çalıştırarak büyük hoca olunmaz, ben inanıyorum ki fatih terim bu sene şampiyonlar ligini kazandırıp adını futbol tarihine pırlanta süslemeli altın harflerle yazdıracaktır.
imparator, isini cok iyi biliyor takimi emanet edilicek en dogru adam.
selçuk inan ve hamit altıntop acıları geçmeyenlerin diego ve sneijder'i reddettiği için alay etmeye çalıştıkları hoca. kendisi zamanında ronaldinho'yu da reddetmiştir. canının istediğini reddeder. isterse de o adam alınır. bu kadar basit *
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar