annesi hüma hatundur ve kendisi gayrı müslim olup sonradan müslümanlığı kabul eden yahudi kökenli bir aileden gelmektedir. net bilgi olmamakla beraber fransız olduğu rivayet edilmektedir.
papa ikinci pius’a şunları yazmış:
“ iyalyanların bana düşman olmalarına şaşıyorum; biz de italyanlar gibi troyalıların soyundanız. yunanlılardan hektor’un öcümü almak benim kadar onlara da düşer; onlarsa bana karşı yunanlıları tutuyorlar.”
Koyu islamcıların en nefret ettiği insandı. Zira devlet yönetiminde Roma imparatorluğunu (Bizans'ı) örnek aldı.
Justinyanus'un ceza kanunnamesini aldı.
''Allah'ın koruması altındadır'' denen vakıf arazilerini tımara açtı.
Büyük günah sayılan resim ve heykele meraklıydı.
Kurduğu "Sahnı Seman Medreseleri"nde islâm'i kesimin nefret ettiği, felsefe, matematik, astronomi gibi dersleri okutturdu.
islâm'da yasak olan şarabı içtiği gibi, yedikleri de (istakoz, karides gibi) bazı mehzeplerde mekruh sayılıyordu.
Öldüğünde bile islâm'i usullere göre defnedilmedi, aynı bir Roma Sezarı (Bizans imparatoru) gibi Büyük Konstantin'in yanına kondu.
Kimileri onu, islâmcıların Yahudi doktoruna zehirlettiğini iddia eder. Zira o öldükten sonra getirdiği pek çok yenilik ortadan kaldırıldı. Hatta öyle nefret ettiler ki resmine bile tahammül edemediler, pazarda haraç mezat sattılar. Onun için bugün portresi Avrupa'da bir müzede sergilenmektedir..
Ama işin acı yanı bugün islâmcıların bir numaralı propaganda aracıdır.. Yalnız anlattıkları onun gerçek hayatı değil, bedevi Arap şeriatına uydurmak için kendi kafalarında yarattıkları Fatih'tir.
tam bir yenilikçi orta doğu, islam ve türk dünyasında adeta Rönesans ıslahat ve yeniliklerini o zaman getirmiş, bilge bir liderdir. keza imkansız denileni yapıp şahi toplarını yaptırdı ve costantinopoli fetih etti. bilgeliğini ve liderliğini tartışmak mümkün değildir.
şunu da belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum kemalistlerin ve aşırı islamcıların sevmediği isimdir. biz Türk milliyetçileri olarak Fatih'e ve Gazi paşa'ya saygımız ve hürmetimiz aynıdır...
Arkadaşımdı. Bir dönem beraber savaşlara gittik. Ara ara bana orduya liderlik etmemi isterdi. Bende kendisini kırmazdım. Kılıcımla var gücümle savaşır ve düşmanı bozguna uğratırdık. istanbul u beraber fethettik.
celal şengör sürekli söylüyor, efendim, fatih çok büyük adammış. Modern haritacılığın atası sayılan Ptolemy'nin atlasını çok seviyormuş falan. Bunları söylüyor ama ne kadar ciddiye alıyoruz, şüpheli. Ben de abartıyor falan sanıyorum. Az önce bir italyan'ın makalesini bitirdim. yazarın dediğine göre, bu ptolemi'nin italya'da üretilen geographiası'nın detaylı versiyonu bizzat Fatih'e ithaf edilmiş, "a well-known patron of geographical studies, a ruler who already owned Latin copies of the geographia and was sponsporing research into the arabic versions."
Makalenin genelinde yazarın iddia ettiği şu; modern haritacılığın ortaya çıkması batı'nın bir ayrıcalığı değil, doğu akdeniz'in (osmanlı oluyor bu) de sayesinde olmuştur.
vay be.
rönesans'ta ivmelenen dünya haritacılığının bu dönüm noktasında ismi saygıyla anılan bir monark.
insanlara ''dinin ne, namazın var mı, oruç tutuyor musun?'' gibi Allah'ın soracağı sorular sormayacaksınız! insanlara 'aç mısın, ne ihtiyacın var, bir sorunun var mı?' gibi kulun kula soracağı sorular soracaksınız.
Fatih Sultan Mehmed'in, Atmeydanı'ndaki yılanlı sütuna topuz fırlatarak yılanlardan birinin çenesini kırdığı an. Sağdaki papaz Fatih'i uyarmaya çalışıyor, zira sütun şehri haşerelerden koruyan bir tılsım sayılıyordu.
(Lokman, Hünernâme ı, 1584, res. Nakkaş Osman, TSMK H. 1523).
1453 yılında gemileri karadan yürüterek istanbul'u, 1461 yılında da Trabzon'u feth eden cihan padişahı. Araştırmacı, kültürlü, bilge bir Osmanlı padişahı.