fatih döneminde doğru dürüst donanma yoktu ve hem doğu'dan hem batı'dan aralıksız olarak 18 yıl boyunca savaştı. teknoloji ve bilime çok önem verdi.
kanuni döneminde osmanlı altın çağını yaşıyordu. sadrazam'ı sokullu, kaptan-ı deryası barbaros, mimarı mimar sinan, kaşifi piri reis, şeyhülislamı zenbilli olan altın karmaya sahip bir kanuni vardı. iran, avrupa ve hint okyanusu cephelerinde aynı anda çarpışma yaşayan cihan devletiydi osmanlı kanuni zamanında. çok büyük padişahtı ama fatih ve yavuz'un kazançları olmasa aynı derecede başarılı olacağı tartışmalıdır.
iki padişahın da hem annesi hemde babası türktür. fatih'in annesi kastamonulu bir türkmen, kanuni'nin annesi kırım hanının kızıydı*. türklük açısından eleştirilecek son padişahlardandır ikiside.
Kanuni nin babası Yavuz hazineyi ağzına kadar doldurmuş yani kısaca Kanuni baba parası yemistir. Fatih ise 21 (bazı kaynaklarda 19) yaşında istanbul'u fethetmistir.
öncelikle bir liderin uzun süre tahtta kalmasını kişisel karizma açısından sanssız bulmuşumdur. bir an düşünelim kanuni yavuz kadar tahtta kalsaydı yada yavuz kanuni kadar hüküm sürseydi gene aynı kanıda mı olurduk.
kanuninin büyük bir sansı hazineyi en çok dolduran yavuzdan sonra başa geçmesi.
fatih'in cülus törenlerinde bahşiş verilmesi uygulamasını başlatmasını hiç anlamamışımdır.
fatih askeri açıdan topların dökülürken kanuni döneminde sırayla ateş etme ve cocukların barut doldurma akıllıca bir hamle.
istanbul fethi ve özellikle yağmalanmadan fetih edilmesine çabası takdire sayandır ama bizans teslim olmadığından başka çaresi kalmamıştır. fatih döneminde yaşayanlar açısından en büyük 2 problem yeni fetih edilen yerlere zorunlu göç ve nispeten yüksek vergi.
fatih döneminde rum ortodoks patriği tayin etmesi, entellektüel açıdan kendini geliştirmesi açısından kanuniniye göre tartışılmayacak kadar iyi bir noktadadır. sadece balkanlar sırbistan gibi yerleri feth etmekle kalmayıp anadoluda da benzer faaliyetleri vardır kanuni dönemi açısından benzer sey söylenebilir. ama sanırım fatihin romaya ulaşmaya çalışması yavuz ve kanuni ye göre daha entellektüel olmasından kaynaklanıyor. bu konu diğer 2 padişahın gevşek davranmasını anlamamışımdır.
kırım gibi stratejik bir noktayı fetih etmesi ve ilk altın parayı basması ve anadolu-rımeli kazaskerleri ayırması önemlidir.
isyanla mücadele ile başlayan kanuni denizlerdeki atılımı iyi korsandan da dönme denizcileri önemli onları bünyeye kazandırması. askeri açıdan müthiş bir mohaç galibiyeti ve savaş öncesi nehirden topların sürülmesi ve sıra ile ateş etme önemli bir gelişmedir.balkanlarda ve anadoluda fatih gibi mücadele etmiştir hatta mısırdaki isyanları bastırma ile de meşgul olmuştur.
bu dönemin ileride kötü anılacak ama o zaman gayet mantıklı olan kapitülasyonları başlatması tarihi açıdan önemlidir.
bu dönemde tabi kasanın da rahat olmasının da etkisiyle bir çok sanat dalında zirve yapılmıştır. sanırım fatih (30) kadar hükümranlığı sürseydi çok daha fazla övüleceğini düşünüyorum kendisi 46 sene başta kalmıştır. osmanlının dedelerin de mirasıyla zirvesidir. ama fatih- yavuz gibi baba-dedelere sahip olması büyük sansıdır ve bir noktada ekonominin tıkanmaya başladığı dönemdir.
bende fatih in daha iyi bir hükümdar olduğunu düşünenlerdenim. ama sadece övgünün veya birini överken diğerini küçümsenin anlamı olmadığını düşünüyorum. kanuninin fazlasıyla başarılı seferleri vardır..
neye göre bi versus bu anlamış değilim. ama tabii ki fatih başkadır. sultan süleymen zaten çok güçlü bi varlık içine doğdu. fazla savaşması da gerekmedi taht için. ama iyi bi komutan iyi bi devlet adamı. yine de kalbimde yatan yavuz sultan selim'dir. 8 yıl payitahtta kaldı geri kalan tüm zamanlarda savaşta geçti ömrü. tahta çıkmak için savaştığı yılları da sayarsak. tam bi lejyon. tahta çıkmadan evvel ''eğer ben gelirsem bilinki at üstünden inmiycez'' demesi de, bunu kanıtlaması da gerçekten onu iyi bi kumandan yapıyor.
fatihin yendikleri hunyadi janos, akkoyunlu uzun hasan gibi fatihle karşılaşana kadar bütün muharebelerini rakiplerini ezip geçen kazanan sultan ve komutanlardır. kanuni ise fatihin almaya çalışıp alamadığı rodosu ve belgratı almayı başarmıştır. fatihin komutanları bazen st jean bazen vlad drakula ve her zamanda memluklere karşı bazı muharebeleri kaybetmişlerdir. kanuni malta seferi hariç hem iki büyük deniz zaferi kazanmış karşısına kimse çıkmaya cesaret edememiştir, ona sormadan avrupa kralları tahtlarında değişiklik yapamaıştır. batılara sorduğunda süleyman kıyaslanmayacak kadar muhteşemdir ama türklerin bir kısmı yavuz daha iyi fatih daha büyük demişlikleri vardır.
Fatih Sultan Mehmet Han bir devleti imparatorluk seviyesine çıkarmış, kayser-i Rum sıfatını hakkıyla taşımış bir cihan sultanıdır. istanbul'un fethini müteakip uyguladığı sosyoekonomik prosedürler, şeneltme faaliyetleri, ilim irfan adına açtığı selatin medreseleri, reaya ve devlet için çıkardığı kanunnameleriyle Osmanlı tarihi açısından önemli yekûn tutar. Bunların yanında teşkilat ve teşrifat geleneklerini yerleştirmiş ve hanedanı kendi bünyesi, kişiliği altında yeniden yaratmıştır. Merkeziyetçi anlayışın yerleştirmiş, müesseseleri mükemmel hale getirmiştir. Ancak kanunname i ali Osmanda kardeş katli meselesi olarak ele alınan ve ulemanında ekseriyetle cevaz verdiği gibi caizdir denilen husus Osmanlı veraset usulünde, hanedan azasının 200 yıllık tarihinde çok tartışılacak bir etken olmuştur. Vakıf düzenlemeleri ve devlet eliyle özellikle miri topraklar üzerinde ki tasarrufları ulemanın ve reayanın hoşnutsuzluk göstermesine sebep olmuş, ulema bu esnada bazı gizli anlaşmalar yürüterek devletin kaderine yön vermiştir. Zira II. Beyazıt bu anlaşmalar neticesinde tahta çıkmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman Han babası yavuz sultan selim Han'dan doğu sınırları Hint eline dayanmış bir imparatorluk devralmıştır. Var olan düzene yeni esaslar ile şekil vermiş, dönemin ihtiyaçlarına binaen örfi esaslardan çok şerri esasları geçerli kılmıştır. Aslında kanuni donemin ulemalarıyla defalarca ters düşmüş, iradesini yalnız islam şeraitiyle sınırlı tutmuş, temayülleri alışılmışın dışında kontrol etmiştir. 16. Ve 17. Yüzyıllarda yaşanacak problemlerin tohumları atılmıştır. Yanlış hatırlamıyorsam dünya tarihinde kanun yapıcılar olarak anılan hükümdarların portrelerinin bulunduğu Amerikan kapitol binası holünde onunda portresi yer alır. Doğu da ve batıda yaptığı fetihlerle adını Osmanlı tarihine muhteşem olarak kabul ettirmiştir.
bu iki padişahın herhangi bir versusda irdelenmesi ise aptallıktır. Dönemler ayrı, şartlar ayrı, reaya hatta devlet politikası dahi apayrı iken bu karşılaştırma ancak ikisini de ne kadar kuvvetli hükümdarlar olduğunu gözler önüne serebilir.
edit: kanuni sultan Süleyman han'ın yavuz sultan selimden hilafet makamını da devraldığı hatta hilafet i Kübra'ya yani islam dünyasının en yüksek koruyuculuğuna bu sıfatı unvanı kullanarak hak iddia edişine de değinmekte fayda var. Osmanlı ancak 18. Yüzyıl sonrası hilafeti aktif bir şekilde kullanacak olsa da o dönemde islam sancağının esas koruyucusu sıfatıyla hem Hint denizinde hem açe, sumatra gibi orta Asya hanlıklarında hemde Kafkasya astrahanda, yemende kızıl denizde bu koruyuculuğu ifa etmiştir.