FATIH SULTAN MEHMET PADISAH COCUGUDUR, ATATURK HALKTAN BIRIDIR,
FATIH SULTAN MEHMET BUYUK OSMANLININ SAHIBIYDI, ATATURK SADECE BIR ASKERDI,
FATIH BASA GECTIGINDE DONEMIN ENIYI ORDUSUNA SAHIPTI, ATATURK HAREKETE GECTIGNDE ORDU DAGITILMISTIR,
FATIH DONEME DAMGA VURAN TOPLARI DOKTURUP, GEMILERI KARADAN YURUTMUS, ATATURKUN ELINDE MILLETIN AZMI VARDI,
FATIHiN TORUNLARI INGILIZ HIMAYESINDE YASAMAK ISTEMIS iNGLiZLERiN KUCAGINA OTURMUS FETIH ETTIGI ISTANBUL INGILIZLER TARAFINDAN ISGAL EDiLMIS, ATATURK PADISAH OLMAK VARKEN HALKA DEMOKRASI GETIRMIS BIR LIDERDIR.
SACMA BIR ONERI OLARAK YER DEGISTIRSELER FATIH TARIH SAHNESINDEN SILINMESINE NEDEN OLUR.
biri gemileri karadan yürütüp istanbulu almıştır ve türk imparatorluğu nu yüceltmiştir. biri ise bir çok cephede savaşıp onuru, gururu ve vatanı için canını ortaya koymuştur.
ikisi de türk milletinin devlet başkanlarıdır. ikisi de insandır hataları vardır.
şahsi fikrime göre birinin hataları daha fazladır ama hiçbir koşulda saygıda kusur edilmemelidir.
fatih sultan mehmet eğer istanbul'u almasaydı türkler yine hür yaşayacaktı. belki çok büyümeyecekti ama en azından bağımsız olacaktı. ama atatürk istanbul'u işgalden kurtarmasaydı şimdi fransız, ingiliz sömürüsünde kimliksiz olacaktık. aradaki zaman farkını ve koşulları düşündüğümüzde kıyaslamanın anlamsızlığı aşikar...
atatürk bile kendisini atası ile kıyaslamamış, alçakgönüllülük etmişken, bizim bunu örnek almak yerine, tarihin gördüğü en büyük komutanlardan olan iki atamızı kıyaslamamız biraz abes kaçacaktır.
Birgün istanbul ve istanbul'un Fethi'nden konuşurlarken söz tabii Fatih'e geldi. Atatürk'ün tarihin kendi hakkında vereceği hükmü etrafındakilere sık sık sorduğu malumdur. Söz sırası yine gelmişti. Ortaya şöyle bir sual attı:
"Tarih acaba benim mi, yoksa ikinci Mehmet'in mi yaptığı işleri daha mühim bulacaktır?" Bulunanların hemen hepsi: "Siz" dediler. Atatürk, böyle meselelerde daima olduğu gibi: "Niçin?" dedi. Sual sırası kendisine gelenler Atatürk'ün Fatih'ten çok büyük olduğunu ispat için akla gelecek ve gelmeyecek delilleri toplamakta birbirleri ile yarışa başladılar. Hatta bazıları: "Sizin yanınızda Fatih kim olurmuş!" diyecek kadar ileri bile vardılar. Fakat, ne söylenirse söylensin, verilen cevapların Atatürk'ü hiç tatmin etmediğini anlamak güç olmuyordu. Nihayet söz orada bulunanların en gencine geldi:
"Efendim, tarih bir imtihan salonuna benzer. Karşısına gelenlere birtakım hususi meseleler verir. Neticede verdiği problemleri halledişine ve bundaki maharetine göre bir numara verir. Aşağı yukarı tarihin imtihanına çıkanların hepsi ayrı şartlar dahilinde, ayrı meseleler karşısında kalmışlardır. bunları en iyi halledenler de tereddütsüz on numara almışlardır. Zannımca, tarihin adamı olan şahsiyetlerin karşısında kaldıkları hadiseleri birbirleri ile karşılaştırmakla hükümlere varmak mümkün değildir. Fatih, karşısına çıkan problemleri en iyi şekilde hallederek on numara almıştır. Siz de önünüze serilen meseleleri halletmiş ve on numarayı kazanmış bir tarih büyüğüsünüz." Atatürk, bu sözleri büyük bir dikkatle dinledi ve neticede:
"Bravo!" dedi. Sonra, biraz evvel Fatih'i küçümseyen kişiye dönerek: "Sen halt etmişsin. Ben Fatih'ten büyük olabilir miyim? Çok kereler Fatih'in karşısında kaldığı meseleleri düşündüğüm zaman ben de aynı hal çarelerine varmışımdır. Yalnız, Fatih, benim karşısında kaldığım hadiseleri nasıl hallederdi. Bunu çok merak ederim. ikinci Mehmet büyük adamdır, büyük..."
Askeri alanda ikiside aynı büyüklükte işler yapmış ancak Atatürk bir ideoloji kurmuştur.
Ve Atatürk kendi ülkesine fayda sağlarken dezavantaja sahip bir şekilde başlamıştı.
Atatürk'ü bir çok ülke örnek almıştır, özellikle güney amerika ülkeleri, ama Fatih'i kendi oğulları ve bir kaç istisna hariç kimse örnek almamıştır.
birisi padişahtır birisi padişahlığa son verendir. bu açıdan bakıldığında ikisi de büyük insandır. ama açıyı genişlettiğimizde çok daha farklı sonuçlar ve maddelerle karşı karşıyayızdır. bunları burada yazmakla kimse yücelmez. okumak gerek. öptüm.