herkesin haddini bilmesi gerektiğini idrak ettiren ayardır.
herkesin bildiği üzre fatih, hocası akşemseddin'e büyük saygı duyar, onu sever, sözlerine itibar ederdi.
nitekim istanbul'un fethini takiben, akşemseddin; "istanbul'un manevi destek ve iman ile fethedildiğini, istanbul'un fethi esnasında gökten beyaz cübbeli dervişlerin gelip yardım ettiğini" anlatmaya başlamıştır.
yine bir cemiyette akşemseddin bunları anlatmaya başlar, göklerden gelen evliyaların, sarıklı, cübbelilerin bizans'ı nasıl teslim aldığını ballandıra ballandıra anlatır.
bunun üzerine aynı ortamda bulunan fatih dayanamaz ve şöyle der.
"şeyhim istanbul'u senin dervişler değil, benim kılıcım aldı..."
bunun üzerine akşemseddin susar.
bir daha da konuşmaz.
Çomarların tek bildiği birilerini ya aşırı övmek ya da gömmek olduğu için, neden taktir ettiğimizi anlamadıkları ayardır.
Bir kişinin doğru bir işini övmek ve yanlış bir işini yermek neden anlaşılmaz geliyor bunlara bilemiyorum. Çomar beyninin kapasitesi ile ilgili olabilir tabi.