Tamam size göre normal bir şey olabilir ama Allah'a göre değildir. Demem o ki kardeş katili birini, hatta bunu yasa haline getiren birini peygamber müjdeli adam olarak lanse etmeyin.
yanılmıyorsam cem sultan olayından sonra vacip kılmıştır. fatih sultan mehmet döneminde yasallaştırılmıştır. burada devlet bekası düşünülmüş fakat alakası hiçbir zaman olmamıştır. bir gece de nitekim 3. mehmet 19 kardeşini öldürtmüştür ve tahta geçmiştir. belki ölenler arasında daha yeteneklisi vardı kim bilir? dinen cezaları ağır olacağı kesin.
göktengri inancına sahip Mete han da babası teoman ve kardeşlerini öldürmüştür.
bu arada elbette, dini açıdan bakıldığında devlete isyan etmenin, bölücü faaliyetler yürütenin idamı, kim olursa olsun şer'i olarak değerlendirilebilir. Hatta şeriat'ı geçtim, modern hukukta da çoğu ülkede (idam cezası yürürlükte olan ülkelerde) vatana ihanet, devlete isyan, bölücü faaliyet yürütmek gibi suçların cezası idamdır. bu nedenle, padişahların, devleti bölmeye, isyan etmeye çalışan kardeşlerini ve akrabalarını idam ettirmesi (ki, bu idamların hepsi, bir yargılama sonucunda gerçeklelştirilmiştir) şaşıalcak bir durum değildir.
bebek yaştaki bir sadrazamın öldürülmesini normal bulamayız, şeriat'e de uymaz. zaten fatih'in böyle bir şey yaptığının da tarihi bir belgesi bulunmamaktadır.
iddia sahibi şu açıdan haklı: ayet apaçık olmasına, öncesinde, sonrasında tövbe kapısı ile ilgili bir ayet bulunmamasına rağmen islam alimi geçinenler Allah'ın eksik bıraktığını tamamlamış, katiller tövbe ederlerse cehennemde ebedi kalmayacaklarını iddia etmişlerdir.
kardeş katli nedeniyle eleştirdiğimiz padişahların bu dünyada ne tür acılar çektiklerini bilemeyiz. herkes gibi onlar da günahlarının bedelini öteki dünyada ödeyeceklerdir.
Müminlerin birden uhuvvet aleminden sıyrılıp, tarihsel gerçekçi kesilmelerine sebep olan "normal"dir.
Efendim o zamanın koşulları öyleymiş de böyleymiş de... E o zaman padişahlara cennetmekan gibi dini makamlar tayin etme gayretinin sebebi ne? Üstelik kuran'da böyle bir suç işleyen cezasının ebedi cehennem olduğu yazıldığı halde.. Bilin ki Kuran'da ebedi cehennem tehdidi bir müşrik ve münafıklar, iki masumlara kıyanlar için kullanılmıştır. Cennetmekan dediklerinizin mekanını tayin ederken o konuda Allah'ın ne dediğini neden dikkate almıyorsunuz a münafıklar? Kuran ayetlerinin hükümleri zamanın koşullarına göre değişir diyorsanız, o ayrı...
Zamanın koşullarına gelince... Valla o zamanın batı devletlerinde çok vahşet işleniyordu ama bu vahşet işlenmiyordu. Sebebini hiç düşündünüz mü?
“Nasıl olduysa” atalarının saraylarda yaşayan, kıtalara hükmeden bir aileden geldiğine inanan ama sosyalizme, komünizme, hümanizme ..izme, ayın sonunun bir türlü gelmemesinin sömürülmek olduğuna inanmayan insanların kafasında acaba sorusunu artık sordurması gereken başlıktır.
Kazanın öldüğüne inanmamaktan öte bir açıklaması yoktur. Saraylardakilerin, şatolardakilerin, kalelerde, köşklerde, yatlarda, katlarda bir eli yağda bir eli baldakilerin; çıkarları, menfaatleri doğrultusunda; hayallerini, umutlarını, inançlarını , duygularını suistimal ederek manipüle ettikleri milyarlarca insanın kendini feda etmesi kadar normaldir.
Bağzılarının çıkarları için feda edilemeyecek tek bir fert yoktur.
diyen yaşadığı zamandan soyutlanmıştır ve tarihsel durumları değerlendiremiyordur. bu dönemde hiçbir insan kardeş katlini normal görmez, göremez. zira biz bir imparatorluklar devrinde yaşamıyoruz. bazı kavramlar, bazı olaylar ve durumlar dönemine özeldir ve o dönemde kalır. biz tarihçiler ise bu yüzden bir konuyu ele alırken konunun ait olduğu dönemin şartlarını ele alırız, buna mecbur kalırız. aksi takdirde olayı/olguyu çözümleyemeyiz. bu konuyu bir tarihçi anlatırken "toplumun bekası için tek bir kişiyi gözden çıkarmak." tezini dayanak gösterebilir. çünkü tarihçi bilir ki o dönemde taht kavgaları olağandır ve bu olağan kavgalar engellenmezse ülke topraklarında katliamlara varabilen iç savaşlar yaşanabilir. çünkü bu imparatorluklar aynı zamanda silah gücüyle genişleyen, silahla mücadele eden ve silahla var kalabilen yapılardır. bu tarz yapıları oluşturan halkların da savunma mekanizması silaha dayalı şekilde gelişmiştir ve o dönemki toplumlarda yaşanan politik/ideolojik bölünmeler basit kahvehane polemikleriyle sınırlı kalmaz.
bugünün gözüyle bakıldığında politik hırsların ya da herhangi başka bir şeyin bir insanı, hele ki bir kardeşi öldürmeye açıklama olamayacağını tarihçiler de bilir, tarihçi olmayanlar da. ben buna katılmıyorum diyen bilmezlikten gelmek isteyendir. özetle kardeş katli normal değildir lakin günümüzde normal değildir. bu yazıda olayın dünyevi boyutu ele alınmıştır. manevi boyuta geldiğimizde bununla birlikte normal olmayan birçok şey yaşanmıştır ve günümüzde de yaşanmaktadır.
sadece osmanlı handedanı'na özgü olmayan durumu, sanki sadece osmanlı'da yapılıyor gibi vurgulamaya çalışan dingil yaklaşımı.
roma imparatorluğu, hun imparatorluğu, onların dışında orta asya'da kurulan göktürk, uygur, hepsinde akraba veya kardeş katli ile devlet düzeni sağlama olgusu yaşanmıştır. mete han, babası teoman'ı ve kardeşlerini öldürüp hunlar'ı büyük hun imparatorluğu'na dönüştürürken, büyüklü selçuklu imparatorluğu'nun en parlak dönemini yaşatan padişah sultan melikşah öldüğünde, oğulları berkyaruk, muhammed tapar ve ahmed sencer arasında geçen savaşlar neticesinde ülkenin bölünüp daha sonra da yıkıldığı bilinmeyen bilgiler değildir, devlet bekası için gerek islam öncesi türkler, gerek islam'dan sonra türkler, gerek romalılar, gerek rus hanedanları vs. alayı akraba katli mevzusuna ucundan girmiştir.
o kadar akraba ve kardeş katli örneği var iken tarihte, kalkıp sadece fatih sultan mehmed'in kardeş katline takılmak, düpedüz kötü niyettir. fatih'e düşmanlıktır. bir insan neden fatih'e düşmanlık eder? istanbul'u aldığı için. yani diyebiliriz ki, fatih'e çamur atmaya çalışan, bugünkü türkiye cumhuriyeti düşmanıdır, türkiye cumhuriyeti'nin istanbul şehrine sahip oluşunu içine sindirememektedir.
soda iç ve s.ktir git buradan denilip geçilmelidir böylesine.