Kendimi artık alıkoyamadım, bütün sözlüklerde ısrarla kendisinin suçsuz yere yattığı ve suçunun açıklanmadığı belirtilmiştir.
içinde olan göz ve dışardan duyan sizler olarak açıklama ihtiyacında bulundum
Kendileri Ergenekondan içeri girmiştir ve hak ettiği için yatmıştır, çok ah almıştır
Üniversite'nin bünyesindeki hastanede Pkk askerini tedavi ettirmiş ve kimseye söylememesi için hemşire ve doktorlarını tehtid etmiştir.
Söyleyebilecek doktorların doçentlik, profluk gibi makamlarını hak etmelerine rağmen onlarca yıl vermemiş süründürmüştür.
Kendi adamlarını yanından ayırmamış, kapalı öğrencilere hatta öğretim üyeleri veya eşlerine psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamaktan çekinmemiştir,
Atatürk Türkiyedir Türkiye Atatürk cümlesini Kütüphane üzerine yazdırarak büyük beğeni toplamıştır lakin okumayan gelen gençlerimiz okumadığından bu sözü Hitler bir sözü olduğunun farkına varmamıştır,
"Deutschland ist hitler hitler ist deutschland"
Ve yerinden kaldırıldığında, kaldıranların bir Atatürk düşmanı ilan edilmesi söz konusudur lakin oraya bir Atatürk sözü konulmuştur. Kamyon arkası yazısı değil.
Hasta olduğundan özgürlüğüne kavuşmuş, ben küçükken hastalandığımda hastaneye sokmamıştı kendileri beni. Hatta güvenlik görevlileri sürüklereyerek kapı dışarı edip küfür etme gereğinde bulunmuşlardı çünkü annemin başörtüsü vardı.
Bu yüzden ben içerde yatmalıyım, haklısınız.
hapishanede haksız yere tutulan ve de sağlık durumu kötü olduğu halde hala tutuklu olarak tutulan kişidir. içerde ölümü halinde vebalini kimse ödeyemez. zaten bunca vebal almışken...
oğlunun cenazesinde gözyaşı döktüğü fotoğraflar insanın içini parçalayan profesör. inönü üniversitesi eski rektörü. hurriyet'in cezaevinde kendisiyle yaptığı röportajda "keşke evladımı kaybetmeseydim de ömür boyu burada kalsaydım" diyerek, yarım saattir ağlamama sebep olmuş kişi.
yani hali, "bir insanın hayatının mahvolması için daha ne gerekebilir" sorusunu akıllara getirir.
vakti zamanında yaptığı "hükümet yüzde 95'le gelse bile bazı kurumlar izin vermez" söylemi ve bir takım türbanlı öğrencileri okula sokmadığı iddiaları kendisine yapılanları açıklamaz, zerre vicdanı olan bir insan bu tip sebeplerle başka birine bunu yapmaz.
tüm bu hukuksuz kararlara imza atanlar, ülkeyi babalarının çiftliği gibi, istedikleri gibi sömürenler, kendilerine düzen oluşturanlar, "intikam" adı altında haketmediği suçlamaları insanlara yükleyerek hayat karartanlar; allah sizin belanızı versin!
Hükümetin ve cemaatin ortak en nefret ettiği hükümlü gibi görünüyor .
Adam kanser içerdeyken oğlunu kaybetti , halüsünasyonlar görüyor oğlu ile ilgili
ama kardeş bu nasıl bir nefret bu nasıl bir merhamet eksikliği ki . Adamı
çıkarmıyorlar... Yapmayın etmeyin kardeşlerim abilerim düşmez kalkmaz bir Allah...
bugün kendisi için bir kez daha üzüldüğüm hocam. ah be hocam pkk lı vekiller bile çıktı. sen oğlunu kaybettin. kanser oldun. hala zindanlardasın. reva mı bu???
terörist başına tv yalakalığı yapan ,ülkesini seven eline silah almamış,kana bulanmamış insanlara tedavi hakkı,en temel insan yaşam hakkı tanınmayan rektör prof yani bahtsız bedevi..!
rektör olduğu dönemde verdiği talimatla güzel sanatlar fakültesi müzik bölümüne ve konservautavara toplamda 40 adet konsol piyanosu alınmıştır. göreve geldiği dönem üniversitede cinayetler bile işlenmiş fakülte girişlerinde jandarmalar nöbet tutuyormuş. fatih hilmioğlu görev süresince inönü üniversitesini güvenli bir yer haline getirmeye çalışmış hatta bunu başarmıştır. ayrıca 2009 da ergenekon davasından gözaltına alınmış 4 yıl geçmesine rağmen hala kendisine suçu hakkında bilgi verilmemiş ve hakkında çıkarılan delillerin çoğu fos çıkmıştır. şu anda kanser hastası olmasına rağmen doktor izni verilmeyip silivri ceza evinde ölüme terkedildi.
rektörlük yaptığı dönemde malatya halkını aşağılayan konuşmaları yapan kişidir. malatya'da görevden alınması için onlarca kez yürüyüş yapılmıştır. malatya halkının beddusını aldı şimdi kodeste.
demokrat geçindiği halde "%95'le gelseniz kaç yazar" diyebilen profesör bozuntusudur. inönü üniversitesi eski rektörüdür. silivri sakinlerinden birisidir şu an. ve aynı çatı altında kaldığı paşalar bile onun kendilerinden daha heyecanlı olduğunu söylemişlerdir.
dün gözaltına alınan emekli rektör. eski kaba halinden eser yoktu. kulağına cümlelerini fısıldyanları arıyordu gözü. Halbuki bir darbe olsa o da belki bakan olacaktı. içim ezildi surat ifadesine.
bir kaç gündür yine ekranlarda boy gösterip bir şeyler zırvalayan hede. yok meclis iradesi en üstün irade değilmiş yok %95 le de gelseler kabul etmezlermiş. dünde başbakana ve cumhurbaşkanına hakaret etti. ve hala atilla yayla gibi kıymetli aydınlar cezalandırılırken bu hede hakkında en ufak işlem yapılmıyor.
hükümetin, verilen onca şehite rağmen Lübnan'a asker gönderme konusundaki tavrına; "Bunları başka ülkelerin emirleriyle yapmak durumunda kalan ülkelerin tek adı var; sömürge. Türkiye tekrar sömürge olma durumuna hızla gitmektedir. Artık onlar ne diyorsa yapıyoruz. Asker diyorlar, gönderiyoruz." şeklindeki sözleriyle cevap veren, inönü Üniversitesi Rektörü.
