bu akşam türk edebiyatı vakfında mehmet akif'in fikir ve şiirlerine dair tespitler konulu başlıkla ilgili konuşmada bulunmuş değerli bir profesör ve fatih sultan mehmet üniversitesi edebiyat fakültesi dekanıdır. ilk defa yüzyüze gelip hitabetini gözlemleme fırsatım olduğu için biraz geç kalmışlık hissiyle üzülmedim değil. fakat daha çok genç olduğu için (allah uzun ömür versin) birçok kez bu fırsata erişebilme şansım var.
onda ilk gözlemlediğim şey kesinlikle kasılmaması ve müthiş bir hitabet yeteneğinin olmasıydı. bilgili olmasının yanı sıra(burası önemli) yorumlayabilme ve kendi fikirlerini çeşitli donelerle (fikrinin karşısında duranlardan dahi alıntılarla) ifade edebilme çabası olan bir araştırmacı. bu, alışılmış edebiyat akademisyeni kaypaklığından sıyrılış özelliği (kimileri objektiflik diyerek herkesin kucağında oturur zira) olması gereken budur dedirtti. işte benim aradığım ve olmak istediğim akademisyen tipidir fatih andı. buna bugün karar vermemi sağladı.
insana edebiyatı, hatta Servet-i Fünun'u, ikinci Yeni'yi sevdiren yegane örnek şahıs, Derslerine kayıt yaptırmak için erken davranmalısınız çünkü en fazla bir günde kontenjan dolar. Kimseyi geri çevirmeyi sevmez, her zaman güler yüzlüdür. Ancak birlikte çalışması biraz zor bir hocadır, aradığınızda bulamayabilirsiniz.
bşr baba düşününki üç tane oğlu var ve bu üç oğluna da iki isim veriyor ama verdiği ikinci isim hep fatih. böylece üç tane fatih andı kardeş oluyor meydanda. tam bir kafa karışıklığı. bu fatih andıların ikisi ünide edebiyat profesörü biri ise lisede edebiyat öğretmenidir. birisi istanbul üniversitesinde birisi fatih üniversitesinde diğeri ise sultanahmette bir lisede görev yapmaktadır. bir de 3f adında bir yayınevi kurmuşlardır. güzel kitaplar basarlar. sevecenlerdir. üstanbul üniversitesinde çalışan fatih andı sürekli kendisiyle çelişerek bizi güldürürdü. sınavlarda zorlardı ama yinede pamuk gibiydi. bir gün başını alıp van gölü kenarında yaşamaya başlayabilir. içine odun kokusu çekip sadece gözleme yiyebilir. bir de sanırım mustafa kutlu'ya bayılır.
lisede öğretmen olan fatih andı'nın ise edebiyatı sevmediği halde edebiyat öğretmeni olması ,ayrıca da bu halde bir yayınevine ortak olması bir ironidir. haa bir de babalarının çok iyi bir hattat olduğunu biliyoruz sanırım.
istanbul üniversitesi türk dili ve edebiyatı yeni türk edebiyatı anabilim dalı profesörü, dinleyeni sıkmadan bilgi dolu konuşması gözlerden kaçmamış, sevimli hoca.
