bu adam gibi, hala internetin gücünü ciddiye almayan, hala gazetelerin o eski güçlü dönemlerinde yaşadığını sanan adamların gittikçe daha az ciddiye alındıklarını gördükçe seviniyorum. aslında fatih altaylı'yı severim ama gazete köşeşini hala kutsal erişilmez yer olarak gören, bulunduğu yerden istediğini asan, istediğini göklere çıkaran köşelerinden sürdükleri hükümranlığın bitmesi yakındır. artık gazeteciler köşelerinden yazdıkları bir yazı ile ülkenin gündemini değiştiremiyorlar. artık sözlüklerde, bloglarda köşe yazarlarınn yaptıklarını işi çok daha iyi yapan binlerce genç var. artık devir değişti, gazetecilerin üzerine çıkıp herşey hakkında ahkam kestikleri kürsüleri küçüldü, artık herkesin önünde bir şeyler hakkında ahkam kesebilecekleri bir kürsü var. asıl garip olanı bu gazetecilerin bu durumun farkında olmadan hala eski güçlü asıp kestikleri günlerdeymiş gibi ukala davranmaları. ben mum üreticisi olsam, ampül çıktığı zaman ampül üretene kafa tutmazdım.
bu gazeteciler yıllarca ellerindeki gücü, bulundukları fildişi kulelerden attıkları manşetlerle, ülkenin yönünü patronlarının menfaati lehine değiştirmek için kullandılar. ve artık internet sayesinde bu güçlerinde ellerinden gidiyor. işte bunun bir parçası olmak bile yaptığımız o kadar uğraşa değiyor.
katıldığı televizyon programında, fatih terim i, iki - üç başarı kazanınca en yakınındakilere bile hava atan, çevresindekileri tanımamazlığa gelen bir kişi olarak çerçeveleyen medyacı.
sabah gazetesine transfer olurken 1 milyon dolar transfer ücreti almış türkçe özürlü dengesiz yazar...geçenlerde 'çukurova grubu TMSF ye olan borcunu ödesin ben de eşşek gibi anırırım demiş ve ödendikten sonra yoğun baskılara dayanamayarak köşesinde 'milyon dolarlık aiii aiii..!' başlığıyla anırmıştır kendileri...
entelektuel bilgisi zayıf, dili kullanamayan, saldırgan yazılar yazan ve bu mevkilere nasıl geldiği tarafımdan merak edilen kişi... rte her sıkıştığında onu programa çağıran tv programcısı...
